- 1197 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SiZsizlik zormuş
saatler; 28 kasımı 29 kasıma bağlayalı çok oldu...
ilk defa sizSİZ vede hisSİZ kaldım, meğer bu ev sizinle ev miş.
saat sabahı vurmak üzere ve ben hala uyumadım, yatsam uyuyamam, uyumaya kalksam dalamam... bunu bildiğim için, hiç bozmadım yatak odasının örtüsünü. halimi gören sanırki,kavgalar ettikde ayrıldık...oysa siz doğum yapmış
baldızıma ziyarettesiniz ve yarın akşam evde olacaksınız. ne bilim işte,
bugece kendimi çok yalnız hissettim,hele akşam işten dönünce kapıyı kendi anahtarımla açmak evin o sessiz halini duymak öyle bir koyduki, öyle bir dokunduki anlatılmaz.
yemeği ocağa koyup ısıtayım dedim, ocağın üzerini batırdım gitti
ocağı temizledim, yemeğimi yedim bulaşığımıda yıkadım... ama şu yatağın örtüsünü kaldırıp yatıp uyumayı beceremedim.
o odada iki kişi eksik, sen ve kızımız.
zeynep sudenazın beşiğini boş görmek, ruhuma zarar ziyan.
işten gelipte, zeynep sudenazla oynamamak günümün en büyük eksiğiydi.
yemeğimi yerken akşam, "cumali çok tuz atma" diye uyaranımda olmadı sen yoksunki...yemekten sonra "ilaçlarını içtinmi cumali" diyende olmadı,bende unuttum içmeyi,şimdi sana yazarken aklıma geldi içmediğim.
he bide, evde hiç çıkartmadığım yeleğimi yine ters giymişim,
okadar dedim sana içi-dışı aynı yelek almayalım diye...
birde, çayı güzel demleyememişim
bir bardak içtim, ikinci bardağı içemedim... ya çayın tadı bozuktu gerçekten,
yada tek başına çekilmedi içmek çayı.
düşünüyorum,ama işin içinde çıkamıyorum
ben yıllarca tek-bekar durdumda, evlenince neden bir gece bekar duramıyorum...neden herşey bukadar gözüme batıyor bu gece,
neredeyse doğum yaptığı için kız kardeşine kızacağım...
sizSİZ lik zormuş gerçekten,
kimbilir belkide bu küçük ayrılıklar sayesinde daha çok güçlenecek evliliğimiz,
sen olduğun yerde "cumali uyudumu acaba?" diye düşüneceksin,
bense kaldığım yerde "yatağımıza yatsam,yatak batarmı" diye düşüneceğim..
bizim ufaklıkta,
yüreğinde hissedecek babasıyla kalırsa annesizliğin, annesiyle kalırsa babasızlığını ne bela olduğunu... kendim için bir şey istemiyorum,
şu bizim ufaklığa bu hissi yaşatmasak olmazmı? mesela yarın akşam değilde,
sabahtan gelseniz eve olmazmı? hem bu sabah kahvaltıyı hazırlama günü benim,malum bu sabah işe gitmeyeceğim ve senden önce kalkacağım yinede..
önce yumurtaları çırpacağım bir tasın içinde,
sonra domatesleri menemenlik rendeleyip
mis gibi bir menemen hazırlayacağım ikimize...
sofrayı hazırlıcam, hazırlıcamda her cumartesi olduğu gibi bu cumarteside
ya bardakları,yada çatalları koymayı unutacağım masaya,
sonra sen "oy oy kahvaltıyı hiç tam hazırlayamazmışşş" deyip eksikleri sofraya koyacaksın...
bizim ufaklıkda, elinde biberon beşiğinde sütünü yada muzlu mamasını yudumlayacak kendi kendine sesler çıkartarak...sonra senle ben, ufaklığın sesini yorumlayacağız... aslında zeynep sudenaz "ben bir büyiyimde gösterecem size iki kişilik kahvaltıyı" diyor diyeceğiz.
sahi, siz akşam gelirseniz
sabah kahvaltısında bu cumartesi tüm bunlar yaşanmayacak mı?
offfffffff offff
bazen kendime öyle kızıyorumki, bu kadar detaycı bir adam olduğum için...
ne var bunda, sadece ve sadece bir günlük bir ayrılık bu...
bazen duygularımı okadar abartıyorumki, küçük çocuk bile yapmaz benim yaptığımı, sahi sence ben çokmu çocuksu yum...
çokmu nazlıyım ben...
insan sevdiğine naz yapar biliyormusun,
bazen insan genel ortamlarda olduğu karekterden çok daha farklıdır
eşine yada sevgilisine karşı...
kim derki, kim bilirki
sen aslında hem sudenazı hemde beni büyütüyorsun,
sudenazı kıskanıp, sana şımarmayı bile özledim bir gecede...
evet evet,
ben kesinlikle çok abarttım bu küçümencik ayrılığı,
ne yapim ya
sizSİZ, hisSİZ olmuyor işte.
yok,yok
en iyisi ben güneş doğunca gelip sizi alayım. en güzeli ve en doğrusu bu.
sizi çok seviyorum.
cumali efe