- 606 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Çocuk penceremden...
Çocukluğumdan beri tabiyat beni çok etkiler, etrafımda olumlu veya olumsuz herşeyden etkilenirim ve her birinden dersler çıkarırım kendimce.
İnsan bilincinin gelişmesinde en önemli yaşlarda (7 den itibaren) Rize´de, dedemin bahçelerinde oynarken, çiçekleri, böcekleri, kedi ve köpekleri izler, ibretler alırdım hayata ve yaşama dair, insanlar ve ilişkilere dair. Doğanın farklı yüzlerini (4 mevsimi) anlamaya çalışırdım, yeryüzündeki çeşitli renkler ve güzelliklere rağmen insanların mutsuzluğunu...
Bunca nimetlere rağmen neden insanoğlu huzursuz olur? Nedir bunca kargaşa? Nedir bunların sebebi? Nedir insanların paylaşamadıkları? Oysa YERKÜREnin zenginlikleri bitmez tükenmez...
Büyükler, yetişkinler "yalancı cennet" derlerdi tüm güzelliklere. Her şey gelip geçici gibi göründüğünden mi?
Bu tür düşünceler benliğimi oluştururken ben de ’büyüdüm’, ’yetişkin’ oldum. Amaaa içimdeki "ÇOCUĞU" asla yitirmemeye gayret ederek. Çünkü yetişkinler çocukları anlamıyordu ve konuşturmuyordu, düşüncelerini önemsiz ve değersiz buluyordu, "sen anlamazsın" deyip geçiyorlardı.
O yaşlarda fark ettiğim bir GERÇEK vardı; Yetişkinler çocukluğunu unutmuştu. Oysa çocukları dinlemek için azıcık zaman ayırsalar, hayat mücadelesiyle farkında olmadan unuttukları bazı güzellikleri fark eder, mutlu olabilirler diye düşünürdüm hep.
Allahıma şükürler olsun ki, halen ’çocuk penceremden’ dünyayı görebiliyor, algıladığım her şeyle dolup taşıyorum ve herkesle paylaşmak istiyorum.
Havalar artık çok güzel, tabiyatla bütünleşmeli birazda... Tadını çıkarmalı doğanın, renklerin... Bizlere sunulan tüm güzellikleri fark ederek...
Geçenlerde çocuklarla göllü ördekli bir parka gittik. Çocuklar ördeklere ufalanmış bayat ekmek atarken ben biraz çimenin üstüne yatıp onları ve ağaçları seyrettim. O an yeryüzünü sırtımda hissetmenin hazzını yaşadım. Büyük bir rahatlık toprakla temas etmek... Yerküreyi arkasında hissetmek insana güç veriyor adeta.
Aklımdan birtakım düşünceler geldi geçti. Dünya... hayat... insanlar... doğa...
Hani derler ya "insanlar iki yüzlü veyaa çok yüzlü"... Birden şöyle bir düşünce geçti kafamdan; Doğanın bile 4 yüzü var , 4 mevsim yani ;)) Yani farklı yüzlere karşı hazırlıklı olmalı insan, bilgili olmalı, kendini sürekli yetiştirmeli...
Her zaman bu kanaatteyim " HAYAT bir OKUL, yaşananlar bir SINAVLAR GEÇiDiDiR ".
Bazen insan cıkmazda olduğunu hissettiğinde arkasını toprağa dayayıp, gökyüzünü seyre dalmalı ve düşünmeli ki; HAKKIN ADALETi ŞAŞMAZZZZ ! ! !
Olumsuzluklar bizleri şaşırtmasın! ! !
Hayırlı, güzel (çocuk pencereli) günler dilerim :)
Havva May/08