unutamadığım hikayelerden biridir ve hikayeyi birebir yaşamış insanların bana anlattıklarıdır.

blokada leningrat kuşatması alman ordularının kuşattığı laningrat 36 ay kuşatma altında kalarak dünyanın en büyük trajedisine sahne olmuştur.

bu süre içinde birmilyon insanın yanlız şehir merkezinde açlıktan hastalıklardan yada bombardumanlardan öldüğü gerçeii tüm doğruluğuyla kayıtlıdır.

ve birmilyonda şehirin etrafında sivil ve asker öldüğü bilinmektedir.

üç yıla yakın bu soğuk kuzey şehrinde devlet halka kişi başına 24 saat için 175 gram siyah ekmek verebilmiştir.

elektrik yok su yok odun kömür yok şehirden cçıkmak yok tarım yok.

ve bu halk sehiri kuşatan dünyanın en güçlü alman ordularına karşı direndi ve teslim olmadi.

bana göre dünyanın en büyük halk direnişi ve destanı olan bu blokada ayni zamanda da en büyük kahramanlık örneklerindendir.

halk açlığa yenilip teslim olmamak için önce hayvanlarını bitirdi sonra kedi ve köpeklerini daha sonra yene bilecek herşeyini.

gogolun ünlü eseri ölü canlarda söylediği gibi her yerde ölü canlar yatıyordu.

elinde kara lahanasiyla donmuş ninelermi yoksa gönüllü ceset toplayan özbek elnaranın el arabasımı istersiniz herşey vardı leningratta.

laduga gölüne yüzlerce atlının eksi otuz derecede bile bile atlarini göle sürerek teslim olmayıp ölümü seçmesine nedemeliydi.

1941-1944 arası yaşanan bu dramda iki buçuk milyon halktan geriye sadece beşyüzbin kişinin kaldığını düşünün.

kuşatmanın ilk yıllarında 12 yaşındaki tanya seviçevanın hala capcanlı duran yürek perçalayan günlüğünden bir bölümü aynen aktarmak istiyorum.

zeyna 28 aralık 1941 de saat 12 30 da öldü, büyük annem 25 ocak 1942 de saat 3te öldü, liyoka 17 mart 1942 de saat 5de öldü, vasya amcam 13 nisan 1942de saat 2de öldü, loşa amcam 10 mayıs 1942de saat 4de öldü,annem 13 mayıs 1942de saat 7 30da öldü,.

seviçevalar öldüler herkez öldü ben hala ölmedim diye yazar küçük tanya.

ama kendiside savaşın son yılında açliktan ölmüştür.

tolstoylarin katerinalarin puşkinlerin petroların dastayevskilerin çaykovskilerin gorkilerin daha birçok dunyaya yön vermiş ünlüyü yetiştirmiş bu büyük şehri ikinci dünya harbinde yıkmak isteyen hitler orduları gerçektende tanrının gazabına uğramiş savaşla birlikte kendileride yok olmuştur.

bugünki adiyla st.petersburg bu gün hala müzeleriyle tyatrolariyla bale sirk gibi çeşitli sanat etkinlikleriyle avrupanin en güzel şehir ve kültür merkezlerindendir.

her dört kişiden birinin yabancı olduğu bu tarihi kent dünya kültür turizminden önemli pay alır.

ismail soytekinoglu

hayatımdakiler