- 698 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Kapitalist rejimler için malesef tarih tekerrürden ibaret olup içerisinde bulunmuş olduğumuz zaman dilimi sanki Birinci Dünya Savaşı öncesi koşulları ile İkinci Dünya Savaşı koşullarının bir karışımı gibi ve bunu iyi anlayabilmek için de geçmişe iyi bakmak gerekiyor tabi.Geçmişte sol bloku bir öcü gibi gösterip yıkımlar yaptıktan sonra her şeyin güllük gülüstanlık olacağını söyleyen Kapitalizmin gelmiş olduğu konum hiç de iç açıcı olmadığı gibi bir çok proplemin de kaynağı olmuştur sizin de yazınızda belirttiğiniz örneğin deniz aşırı ülkelere müdahelesi gibi...Burda Emperyalist burjuvazinin yapmak istediği tek şey kendi pazar alanları için kıran kırana yaptığı mücadeledir ve bu anlamda da dünyanın neresinde olursa olsun pazarı uğruna her türlü şeyi kullanabilir olmasıdır ve bu toplumların din, dil, ırk gibi iç sorunlarına müdahelesi ile olacaktır.. Örneğin silah üretiyorsa şayet birilerinin savaş halinde olması gerekmekte ki o da silah pazarını oluştursun..Ama emperyalist güçler şunu hesaba katmamaktalar Dünyada insanlar açlıktan, yoksulluktan, savaşlardan öldüğünde onlar üretmiş olduğu malları kimlere satacaklar ? İşte Emperyalizmin içerisinden çıkamadığı sorun yumağı da bunlardır aslında .. Onlar ne kadar sorunlar çıkartırlarsa çıkartsınlar sonuçta kendi mezarlarının kuyusunu kazmakta olduklarının farkında değiller .. Dünya halkları onların sandıkları kadar aptal değiller malesef.. Ve özelde de Türkiye'de yaşanan bir takım sorunların da aklı başında olan insanlarımız çok iyi farkında neyin ne olduğunun ve nasıl olması gerektiğinin... Geneli anlamın yolu özeli iyi irdelemekten geçer diye düşünüyorum ben de... Kendi ülkemizde yaşanan sorunlara gözümüzü kapatmadan gerçekçi yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum .... Ve elbette sonuç itibarı ile dünya halklarının kardeşliği diyorum! Yaşanmamış o yaşamlar bir gün mutlaka yaşanacaktır .....
Sevgilerimle Hazan62....
"..Bu savaş, emperyalist sisteme göre 3. Dünya savaşı değilmiş de, makyajlanmış " yeni dünya düzeni" adı altında yarıda kalmış ulusal sorunları(!) halletme sorunu olarak ileri sürülmektedir.Yani ulusların kendi kaderini tayin etme sorununu çözmeyi, şu anda emperyalist devletler(!) üstlenmiş durumdadır. Bu yutturmacayı ne kadar becerdikleri de ortadadır! Bu emperyalist güçler, NATO ve Birleşmiş Milletler vasıtasıyla bunu çözümlemeyi ele alışları da çok sakat olup, ilk önce etnik temizlik yapıp ondan sonra bu işi çözümlemeye kalkışırlar.."
Çok değerli ve çok dolu bir içerikle kaleme aldığınız yazınız için teşekkür ederim.
Saygılarımla...