- 946 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Başlık Bulamadım
Salıncak deyip, intihara teşebbüsten söz ederken önceleri, balıkları unuttuğum aklıma gelmemişti, en az ellerin kadar. Bir kibrit çöpü olup, kendimi ayrılığın cephaneliğine attığım anlarda, tüm balıklar Marmara’ya ihanet edip patlamanın etkisiyle karanlık sulara çekildi. Meleklerin kanatlarında iz eden bu terkedişi temizleyecek sevaplar işlemeye çalıştım şehrin terkedilmiş köprülerinde. Boş otel odalarında, balıkların bom boş hafızasında. Olmadı, işe yaramadı ayrılık meleğinin lehime olan konuşmaları.
...
Yok!
Bizi aklayacak özne henüz taşınmadı bu şehre. Onlar, gizlenmiş halde avını beklerken, onlara umutsuz kabilelerin birinde rastlayabiliriz. Belki biraz karanfil ikram ederler birazda hüzün. Ayrılıktan bahsedip, ayrılığın hangi yönde olduğunu bilmeyen bana belki rehber olur içlerinden biri.
İçimi boşalt, çocuk kahkahaları doldur. Yarım cümleler yürürlüğe girdiğinden beri, -ki bu çok korkunç bir devre denk gelir -mutsuz çocuklar, balıklar gözlerini açtı dünyaya, sulara. İşte özneler bu bağlamda; bizden vazgeçerseniz hep sakat, hep defolu kalacaksınız der gibi güzelliklerini gösterir bize sevgili şapsalım. Çünkü özneler çok tanrılı olur ve iltihaplı ayrılıklara taparlar.
...
Kibrit çöpünün intiharı cephanelik merkezli olup, arkalarında çok korkunç öyküler bırakabilirler.Çocuklar, şehrin dışında çok güzel uçurumların varlığından söz etti bugün. Oyuncaklarını al gel. Ayrılığa kurban edelim mutsuz tüm çocukları! Ve balıklarına kavuşsun bu bahtsız anakara.
Ah!
S e v g i l i m, ş a p ş a l ı m..
Bugün çarşamba. Bildiğin çarşamba!