- 1320 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
İNANILMAZ AMA GERÇEĞİN TA KENDİSİ...
Bu haberi okuyunca inanın dona kaldım. Sanki kan damarlarımdan çekildi. Hani derler ya " insanın kanı dondu" işte öyle bir ruh haleti içindeydim. Daha sonra; belleğime doğru yolculuk yaptım. Hani okullarda din derslerinde büyük bir şaşkınlıkla dinlediğimiz “din derslerimiz” var ya, işte o yıllarımda hafızamıza depo ettiğimiz bilgilerimi imdirdim arşivden.
Cahiliye dönemlerinde Araplar kız çocuklarını öldürüp kızgın kumlara gömerlermiş. Peki ilk cinayet ne zaman ve kim tarafından işlenmiş?
Hz. Adem’in iki oğlundan biri olan Kabil kardeşi Habil’i öldürüp, gömmüştü. Daha sonra tüm cinayetlere bir “ilk” olma imzasını atmış oldu. Ve tüm cinayetlerin mucidi de diyebiliriz. Vebali de ona ait.
Şimdi de Milliyet Yaşam-Son Dakika da bir haber okudum. Yıl 2008 olmasına rağmen, bu tür cinayetler farklı da olsa hala işlenmekte.
Bu konuyla ilgili haberi olduğu gibi size aktarıyorum:
(*)”…10 yıldır erkek bebeklerini katlediyorlar
Papua Yeni Gine’nin iki kabilesi 10 yıldır savaşmamak için akıl almaz bir yola başvuruyor
Yıllardır erkeklerinin savaşta kaybeden Gineli iki kabilenin kadınları, 10 yıldır doğan tüm erkek çocuklarını öldürdü.
PAPUA Yeni Gine’nin dağlık bölgelerinde yaşayan iki kabilenin 10 yıldır bu yana savaşmamak için akıl almaz bir yola başvurduğu ortaya çıktı. Goroka Dağı’nda yaşayan Agibu ve Amosa köylerindeki kabilelerin kadınları, savaş yaşanmaması için 10 yıldır doğan erkek çocuklarının hepsini öldürdü. Agibu köyünden Rona Luke, “Kabileler arasındaki savaş 20 yıldır devam ediyordu. Doğan erkek çocuklar büyüdüklerinde savaşçı oluyordu. Kadınlar karşılıklı erkek çocukları öldürmeye karar verdi. Bu zamana kadar kaç çocuğun öldürüldüğünü bilmiyorum ama çok korkunç ve kabul edilemez bir şeydi. Ancak mutluluğumuz için bunu yapmak zorundaydık” dedi. Ancak savaş yaşanmaması için yapılan bu uygulama her iki tarafta da erkek nüfusunu bitirme noktasına getirdi. Şimdi iki kabile arasında kurulan barış komitesi sayesinde bu uygulamaya son verildi.”
Tabi ki, insanın” kanını” donduracak bu haber bir insanlık dışıdır. Doğada bu yok etme hayvanlarda da var. Ekolojik dengenin gizemini insan hala çözmeye çaılşırken hatalar da yapıyor.
Mesela timsahlar. Acıktıkları zaman ağlarlar. Ve o keskin dişleri esnemekten açılan ağzında inci gibi görünmez gözümüze. Evet, acıkan timsah sürekli esnermiş de.
Dişi timsah bir yılda tam 150 yumurta yumurtalamaktadır. Evet, yanlış duymadınız. Tam tamına 150 yumurtadan sadece on tanesi yaşar. Peki bu nasıl gerçekleşir?
Tıpkı yukarıdaki yerlilerin yaptıklarıne benzer bir uygulamayı erkek timsah, anne timsah beslenmek için yuvadan ayrılınca 140 yumurtayı midesine indirmekte.
Bir düşünür müsünüz?
Eğer baba timsah o yumurtaları yememiş olsa, ne olurdu?
“Dünya insan yerine timsahlarla dolu olacaktı.”
Şimdi bu yerli kadınlar “erkek” çocukları öldürmekle, Amozon Kadınlarının geri dönüşümüne neden olmayacak mı? Eyvah, eyvah!
Dünyada erkekler karaborsaya girecek. Zaten doğan çocukların sekizi kız ikisi erkekmiş.
Haydi hayırlısı. Küresel ısınma ve ardından gelişen böylesi bir vahşet ise düşündürüyor insanı ister istemez...
“Dünyanın hali ne olacak? ” sorusunu size bırakıyorum. Çünkü ben düşünmekten yoruldum.
Emine Pişiren/Edremit-Akçay/29.11.2008
(*) Kaynak: Milliyet Yaşam-Son Dakika/29.11.2008
YORUMLAR
“Dünyanın hali ne olacak? ”
kıyamet kopacak.
Sebepsiz savaşmak gibi bir eşekliğin çaresi yine başka bir barbarlık olmuş kusura bakmayın. Erkek timsaha gelince
ne amaçla yer bilmem, fakat Yaratan, doğaya bir denge koymuş, bu kesin. Hz. Ademin oğlunun cinayeti, kadınların yenidoğan erkekleri öldürmeleri ve erkek timsah örneğinde sadece öldürmek ortak. Başka hiçbir benzerlik yok sayın yazar. Her savaş kötü müdür? :)
Üç örneğe bakınca üç anafikri var gibi olmuş yazının. Ya da ne?
Milliyet yaşama bakasanız belki biz Çanakkaleyi de ölüm olmasın diye İngilizlere vermeliydik.
deniz_tayanç tarafından 12/11/2008 9:46:44 AM zamanında düzenlenmiştir.