Taş Parçacıkları
Mantık devreleriyle çalışan kalbım tökezlemeye başladı gene.
Kıvılcım düşmüyor artık yüreğime, deli gibi çarpmıyor kalbim.
Kan dolaşımım hızlanmıyor, elim ayağım titremiyor.
Sadece göz yaşlarım var insanlığa dair, duygu akıtan
Bir de duygusal mısralarım.
Çok özledim o eski günleri.
Her güne onunla başlayıp, onunla bitirmeyi
Her yolun başına onunla başlamayı, her yolun sonunu onunla bitirmeyi
Her mısramda ona yer vermeyi, her cümlenin öznesinde onu kullanmayı
Telefonu her elıme alışımda onu aramak istemeyi, her çaldığında o benı arıyor diye heyecanla açmayı.
Akşam yatağa yattığımda yastığıma sarılıp hayal kurmayı
Onun parfümünü kullanan insanların yanında oturduğumda ,onunla oturuyormuş gibi hissetmeyi
Yarın ne olucak diye heycanla beklemeyi
Mağazaların önünden her geçtiğimde acaba bunu ona alsam beyenir mi ? Diye düşünmeyi
Özel günler ve kutlamaların bir an önce gelmesi için beklemeyi.
Ama şimdi fonda çalan keman eşliğinde yaşıyorum o eski günleri yeniden
Her Duygumdan birer parça çalıp beni yaslara sürükleyenlere gelsin
En son parçam olan hüznümde kopup gitti benden.
Geride koca bir enkazdan kalan taş parçacıkları kaldı.
Ruhsuz, heyecansız ,ama darbelere karşı kuvvetli.