YORUM =2=(
Mesaj Gönder Arkadaş Listeme Ekle Engelle Bu Yoruma Cevap Yaz Düzenle
30 Kasım 2008 Pazar 13:42:54
Şaban Aktaş | 30.11.2008 11:10:36
MAHALLENİN KIZLARI
Mahallenin kızları vardı
Emel’leri;
Büyük Emel, küçük Emel
Ne kadar da güzeldi
Ortancanın memeleri....
Mahallenin kızları vardı
Lale’leri Gül’leri
Uzundu Lale’nin bacakları
Tombul tombuldu gülün elleri...
Maç yapardık Pazar günleri;
Futbol maçı
Açılınca Songül’ün yırtmacı
İçim giderdi; yaş ilerledi, neylemeli ?!
ÖKKEŞ ÖZTÜRK-(UMUT YİYEN FARELER)
-BASKISI YOK BU KİTABIN ŞİMDİ 35-40 YIL ÖNCE YAYINLANMIŞ BİR KEZ
ŞAİRİN NOTU:
LALE ÇİÇEĞİ GÖRÜNÜM İTİBARİ İLE
UZUN BACAKLI BOYNU BÜKÜK,
ORTANCA ÇİÇEĞİ İSE
BİR KADININ DOLGUN GÖĞÜSLERİ KADAR YUMUŞACIK VE TOP TOP
ÇİÇEKLERİYLE DE BİLİNİR.
(((((-:( HARBİDEN ŞABANMIŞSIN =======:)))))))))))))))))))))))))))))))))))))
Hemşehrim büyük usta K E M A L S U N A L demek ki taaaa o zaman tespit etmiş, tam isabet ŞABAN flimleri çekmiş ........nur için de yatsın, ben MALATYA’LIYIM ..KARAGÜMRÜKTE DOĞDUM ORDA BÜYÜDÜM....bizim büyüdüğümüz mahallelerde delikanlılar vardı, mahallenin kızları onların bacıları, namuslarıydı .. öyle sizin mahalledeki gibi göğüs popo yırtmaçtan sırıtan bacaklara yan bakan hiç olmazdı, çünki; öyle oralarını- buralarını hiç kimse açmazdı ! bacakları uzundu, ama namussuzları kovalamaya yarardı! onlar sizin mahallenin kızlarına taş çıkartırdı delikanlı yürekleri vardı...
Bizim mahallede de çiçekler açardı...... emeller ... ayşecikler ......... laleler ....sultanlar .... eceler .....güller ........nergisler ..... yasemenler ......... hanımeller ..... melisalar .....ortancalar ......... menekşeler ......... ıtırlar ......... begonviller ...... fatmagüller .... manolyalar ..... papatyalar ... naneler .... çiğdemler ....kayısı çiçekleri ..... kaktüsler ....zakkumlar ..... dağ gülleri (onlar askere uğurladıklarımız, mahallenin harbi delikanlılarıydı, öyle kol bacak bakmaz, sadece koparırlardı, yan bakanı! dağ gülleri takmıştık mahallece onların adlarını, dağlarda.. ovalarda... kıyılarda... havada ...denizde.....karada yani anlayacağın tüm yurtta... hep onlar vardı açardı, onlar vatanı bekleyen mehmetçikler, ana kuzularıydı, Vatanın....mahallenin şerefleri şanlarıydı , kınalar yakar, davul zurnayla uğurlardık, şehit olmadan dönerlerse düğün....bayram ...yapardık), bizim mahallenin çiçekleri çok güzeldi... onlar sadece rengarenk açar..mis gibi kokardı..... ( öyle kötü koku salmazdı) mahalleyi neşeye boğardı.. her geçen kokusundan renginden mest olur baka kalırdı! bizim mahallenin çiçeklerinin bir de sadık dostları vardı! yabancı bir bülbül konsa es/kaza mahallenin çiçeklerinden birine! tekir orda biterdi! o bülbülün kafası tekirin ağzında zevkle çiğnenirdi! haa bir çomar vardı! aslında o sivas kangaldı....gece gündüz hiç uyumazdı .... gelen geçenden kimlik sorardı!! sıkıysa geçsin çiçek toplayıcıları ....çomar öyle mert öyle delikanlıydı ki! it olduğuna bakmayın o Allahına kadar delikanlıydı! kötü kokuları hemen algılardı! işte bizim mahallenin namuslarının onlar farkındaydı ve yan bakanın feleğini şaşırtırlardı!çünki onlar kahpeden hiç korkmadı! sizin mahalledeki gibi göğüse bacağa bakılmazdı....bizde maça giderdik F E N E R B A H Ç E Y İ hep takipteydik ....Ata’mızın takımı bizim takım derdik ....
FENERİ ÇOK SEVERDİK =:)))))))))))))))))))))))))))))))))))))))) ama bizim toplar benzemedi hiç sizin toplara! BİZİM begonyalar da benzemedi sizin tombul mahalle kızlarına! Bizim mahallenin kızları hep bacı oldu .... ana oldu ...mahallenin delikanlılarına ....
************edep yahu!**********************
*****Eline********beline**********diline***********sadık ol **********H.B.Veli
****Erkekte Güzellik Lisanındandır, Lisan Hakkın Büyük İhsanındandır***
***Kula bela gelmez, Allah yazmadıkça, Allah bela yazmaz ki, kul Azmadıkça***********40 dan sonra azanı teneşir paklarmış U N U T M A!!!
( bütün bunları burda yazmak zorunda bırakıldım, neden mi, vatandaş şaban Kemal Sunal’ın değimiyle filimyle eşdeğer zat-ı şahane bana yoruma cevap penceresine ykardaki şiiri yazmış va kaçmış, bende şiiri es/kaza maç yaparken mahallenin kızlarıyla, tabii aklı topta değil! aklı kaçınca kızların orasaına burasına düşürmüş benim sayfada, bende teslim edeyim şiirini geri diye *emanet ne de olsa* gittim adresine, ama ne gezer yerinde yeller eser, kaçmış mahalleden! duyduğuma göre pamuk eller, tombul begonyalar, uzun bacaklı laleler kovalamış ırz düşmanı diye isim takmış, etek giydirip def çalıp oynatmış mahallenin sapına kadar delikanlı olanları onu asla affetmemiş ,vatandaş şabanı şehir dışında bir dağa yollamış, dağ güllerinin vatanına.......ya işte böyle ...yoktu adreste engellemiş kendince! şiir benim tezgahta emanet kaldı! dursun bakalım ben emanetine gözüm gibi bakarım.....o yüzden ***her horoz kendi çöplüğünde ötermiş*********ama benim çiftlikte de gelip öterler arasıra, onlar hep erken öterler nedense....saatleri yok sanırım..şafak sökmeden öterler....hesapta sabahı müjdelerler........
saygılarım saygınlara
sevgilerim anlayana
gÜlEr Öz
dağ gülü tarafından 11/30/2008 3:26:15 PM zamanında düzenlenmiştir
***Namusluların sesi, namussuzlar kadar çıkmıyorsa! onlar da namussuzlar kadar namussuzdur!*********İsmet İnönü
***En büyük hile Doğruluktur***İsmet İnönü
***Başarının anahtarı nedir bilmiyorum! Başarısızlığın anahtarı ise herkese hoş görünme çabasıdır***Bil Cosby
****************************************************************************************************************
YORUMLAR
Ben bu tartışmaya girmeyecektim ama kendimide tutamadım
Sevgili arkadaşım Arıbeyi dediki şiirler evrenseldir resim gibi .Dağ gülünüde çok iyi tanımıyorum tanıdığım kadarıyle biraz asabi deli dolu birisi herkesin yazdığı şiir kendi evladı gibiyse,serçe yavrusunu şahinim diye seviyorsa, Dağ gülü Şaban Aktaş kadar şair olmayabilir ama yazdığı şiirler onun için bir evlat niteliği taşıyorsa Şaban Aktaşınj yazdığı yorumları evladım dediği şiirine bir taciz olarak görmüştür ve annelik içgüdülerinin verdiği duyguyla şiirini savunmuştur. Belki biraz ağır olmuştur ama herkesin düşüncesi ayrıdır.
...........Bedri Baykam inşallah doğru yazdım sergisinde beyaz peçeteye bir şeyini sürüp sergileyecek kadar küçülerek kendince birşey yapmaya çalışmıştı bence kendi reklemını yapmıştı.Kendisi gibi düşünenlere yaptıklarına sanat kendinede sanatcı diyenlere sergisinde gösterdiği o şeyini gören sevenleri mutlaka vardı ben ve benim gibi düşünüp bedri Baykam'ı yuhalayanlar yaptığını kabul edememiştir. Dağ Gülüde şiirine bir saldırı düşünmüştür belki .
Şaban Aktaş evrensel bir şairdir belki ama evrensel şaire o tenli yorum yapsaydı bu kadar büyük kıyamet kopmazdı.Görünen odurki Dağ Gülü evrensel değilmiş. Tıpki benim gibi.Şaban AKTAŞ Dağ Gülünün Abisidir aralarında küslük olmamalı kim bu işi iyi biliyorsa bilmeyene birşeyler öğretmeli diye düşünüyorum ben.....Sakın ha ikiniz birleşip benimle kavga etmeyin........Arıbeyi,Şaban AKTAŞ,Dağ Gülü arkadaşlarıma gelecekte başarılar dilerim.
......Bu yorumu yazdığım zaman sevgili arıbeyin yorumunda yazdığı şiirler evrenseldir ibaresi yanına bende nü resmi yapan sapık olamaz yazdım ama bazı arkadaşlar ne demek istediğimi anlamamış olacaklarki arıbeyin nü resim dediği gibi algıladılar bende bu söz bana aittir diye bir düzenleme yapmak istedim.
lazuşağı tarafından 12/3/2008 8:02:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili dağ gülü;
Dün yazını yayınladığınız da okumuştum.Yazı olarak çok beğenmiştim.Akıcı ve emek verilerek hazırlanmış bir yazı.Bana göre bir edebiyat harikası bir yazı.
Lakin muhtevası da beni üzmüşdü.Zamanım olmadığından yorumumu bu güne bırakmıştım.Gördüm kü Şaban Bey benden önce fikrini izah etmiş.
Gelelim yorumuma.
Şaban Bey'i çok yanlış anlayıp çok ağır bir dille yermişsin. İkinizide tanımam.Sizin şiirlerinizi fazla tanıyamadım ama Şaban Bey'i çok iyi tanıdım.Anladığım kadarıyla sitemizde öne çıkan 5-10 şairden biri.Yani nasıl şiir yazılacağını bilen bir şair.Düşündüğünüz gibi asla olamaz.Sizin şiirinize de şiirle yorum bırakması aslında sizin için onur verici olması lazımdı.
Olaya şiir olarak bakabilseydiniz.Şiir evrenseldir,resim gibi.
Herkes farklı görür.Farklı görmesi de gayet doğal.
Mesala aynı zamanda bir tarımcı olarak ben çiçekleri çok güzel anlatmış diyerek beğendim şiiri ve açıklamasını.
Şimdi Şaban Beyin şu dizelerini bir okuyun.
Sonsuza akıp giden bir yıldızsın sen
bir baş iki ayak iki elinle
mutlak bedenden yere düşen
bir gölgesin belki de
dene istersen,
yıldız çizerken
kesintisiz,
ayıramazsın elini yerden;
en tepende en baş
binlerce düş
beyninde yanıp yanıp sönerken
saniyede kaç yıldız doğar
kaçı ölür gökyüzünde hep birden...
Bu kısmı okuduğumda bende fazla bir şey anlamamıştım, okuyup geçmiştim..Ama sonra aşağıdaki açıklamaya rastlayınca hayranlığım kat kat arttı.Tekrar okudum şiir olduğunu aaladım ve anladım ki ne yazacağını bilen bir şair.
Şaban Aktaş | Mesaj gönder | Arkadaş listeme ekle | Engelle | 30.11.2008 15:18:15
Can hocam bilimsel açıklama getirdiğini yoruma, insanın bir yıdızı andıran özelliği nereden gelmekte diye açıklama getirmek istersek,iki elin yana aöçan insan ayaklarını da yana açarsa, el ayak uçlarından ve tepe noktasından geçen noktalar bir dairesel düzlemin üstünde yer alır ve bu dairenin merkezi doğmadan önce anne rahmine bağlı
olduğumuz göbeğimizdir
.Ve belirttiğğim diğer noktalardan çizilecek doğrular kesişince bir yıdız biçimi ortaya çıkmaktadır.En derin saygılarımla gönül zenginliklerinizin bilimin ufkunda engin keşiflere ulaşması dileğiyle esenlikler sizin olsun....Beni çok mutlu ettiniz...
Şimdi bu dizeleri yazan kalemi ne yazdığını bilmemekle suçlamak adil olurmu?.
Bence olmaz.
Dileğim yanlış anlamaları ve kırgınlığı ortadan kaldırıp tekrar aynı sayfalarda şiirlerinizi bize okutmanız.
Gösterin insanlığınızı ve şairliğinizi.
İkinize de saygılarımı sunuyorum.
Dervişin fikri neyse zikri de oymuş.Ben de şiire şiiri ile yorum sayfamda hiç bir sakınca görmeksizin bu yazılarınızı astığım gibi; sayfanıza da yazdım. FAKAT SİZİ ANLAMAKTA GERÇEKTEN ÇOK ZOR.NERDEN BU SONUÇLARA GELİYOE-RSUNUZ...İ
İNSAN HAYATA AT GÖZLÜĞÜ İLE BAKMAMALI...
GÖRÜŞ AÇINIZIN GELİŞMESİ İÇİN TAVUKLARLA HOROZLARLA UĞRAŞMAYI BIRAKIN İNSANIN İNSANLAŞMA SÜRECİNİ VE EVRİM SÜRECİNİ LÜTFEN ANADOLU UYGARLIKLARI ATÖLYESİNDEN OKUYUP ÖĞRENİN. ÇOK ÜZÜCÜ BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIM.BU SİZE SON YAZDIĞIM YAZIDIR.ASLA SİZE BAŞKA YANIT VERME GEREĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM.SİZİN İFADENİZLE ''KART BİR HOROZ OLARAK ''SİZİ ZİYARET DE ETMEM.SİZ KENDİ ÇÖPLÜĞÜNÜZDE NE HALİNİZ VARSA GÖRÜN...
.................................................................................
SEVGİLİLER GÜNÜ
Gün seninle benim günüm;
sevgililer günü gülüm
ellerin
serçe kadar minik ve sıcak
yaşam yalnızca sevgiyle dolu
her türlü çirkeflikten
ve pislikten uzak
ümitlerinde herkesin
çiçek su ve toprak;
şarkılar söylemeliyiz bu gün
haykırmalı gür bir sesle
ölümcül ellerini çekmeli
düşlerimizden karabasanlar
ilkyaz gibi
bir nefeste uyanmalı
korkusuzca tüm insanlar...
Sarılmalı birbirine tüm sevgililer
açınca kollarını
ay’a yıldızlara güneşe kadar
seviyorum seni diyebilmeli,
senin de gözlerinde ulaşılmaz
tutunca ellerini inmeli
gökten yere inmeli sevgilim
yepyeni dünyalarla düşlerindeki yıldızlar...
Hava su ekmek ne ise
sevmek gerek insanı da öylesine
bir bardak çayı tuttuğunca sımsıcak
tut ellerini
ellerinde sevdiğinin
ve sakın bırakma yere
bırakma sevgilini sakın başkaca ellere
kırılınca yürek
sıcaklığı toprağa sızım sızım sızacak
tükenecek giderek...
Sonsuzda bir olasılık;
en büyük şans dünyaya gelebilmek
insan ömrü kısacık,
şansını iyi kullanmalı
sevgisinin derecesi karnesinde yüreğinin
harareti yüksek,
sevgisi hep pekiyi olmalı
üstüne bir de yıldız ;
insanı sevmek
tanrıyı sevmek kadar kutsal
inan gerisi boş,
hayâl rüyâ, hepsi düş, hepsi masal...
Sonsuza akıp giden bir yıldızsın sen
bir baş iki ayak iki elinle
mutlak bedenden yere düşen
bir gölgesin belki de
dene istersen,
yıldız çizerken
kesintisiz,
ayıramazsın elini yerden;
en tepende en baş
binlerce düş
beyninde yanıp yanıp sönerken
saniyede kaç yıldız doğar
kaçı ölür gökyüzünde hep birden...
Sana sevgiyi,
yaşamayı bahşeden tanrı
çok büyük,
çok çok büyük
ömür boyu düşünsen
hayâl bile edemiyeceğinden...
O HALDE NASIL HESAP VERECEK
BİR İNSANI TEAMMÜDEN ÖLDÜREN?!
NASIL AÇARSA ÇİÇEKLER;
BİRİ GEÇ DİĞERİ ERKEN
YILDIZLAR VAR İÇİMDE
DOĞUM SANCILARI ÇEKEN ?!
Aç kollarını iki yana
kendi bedeninde can veren
Tanrı sundu kutsallığını sana
beş köşeden yıldız düşlerimiz
beş duyudan aldık verdik
elini koy üstüne elimin
her elin beş köşeli yıldız
gözlerimizde iç içe
yıldızlarca çoğalan sevgimiz
sevgilim, gülüm ,
canımsın benim ay bakışlı kız...
Yalnız baş cana can değil
teni saran sıcaklık heyecan değil
yıldız yıldız çoğalır
düşlerinde insan sevgilim...
Yalnızlığı kendine mahsus tanrı
O nedenle
O en büyük varlık
O her şeyin içinde saklı
yOkun içinde bile var;
işte O
yOk’un tam O’rtasında,
O’rtanın
en başında
tüm k-O/O+r/din/atların çıkış noktası
akıl dersen akıl
düş dersen düş
al işte sana beyin
sana kafatası;
yanlışı doğrusu eğrisi,
bunca lâf salatası
aklın fikrin O,
yok desen; yine O
O O’nun içindeydi hep
Başlamadan ’Big Bang’
O O’nun içinde
ama büyük
O Onun içinde Çinden büyük
O O nedenle sıfır;
Sıfırın içinde saklı
Yaşama dair -O- en büyük sır...
O HALDE BEYİN DE TANRININ BİR YANI OLMALI
MADDENİN TİNİ SEVMENİN HEYECANIYLA DOLMALI...
...
bir ben demek ise
O’nu yanına alıp onmalı
On kat birden artar
Onda, anda değeri insanın
al yanına O’nu
bir daha yüz,bir daha bin
daha milyon heyecan verir tanrı sana
varlık ile yokluk yan yana
yoklukta insan
en büyük sevgiye ulaşır inan
daya başını şimdi bir insana
şimdi aşk, şimdi can cana
henüz var zaman
kavuşmak için O en büyük CAN/ANA ...
İNSAN TOPRAKLA SIFIRLANIR!
BİRE EŞİT İSE BEDENİ
DİYELİM Kİ DÜNYASI SIFIR
İŞTE O’DUR
BİRDEN ON’UN OLMA NEDENİ....
Tanrı kadar büyür sevgin
ölmeden önce sevgilim
sen de bunu bilemezsin
yıldızlara göçüp gideceğin
hiç aklına gelmez ki
göçmeden evvel
yıldız yıldız ellerinde
gözlerini doya doya seyredeyim
madem ki dünyaya geldin
sevebileceğince sev beni
yıldızlar döndükçe başımızın üstünde
yeri var tanrısal sevginin,
kutsaldır insanı sevmek;
...
O’nun için sevgili gülüm
ölümüm düğün/düğünüm ölüm ...
Şaban AKTAŞ
14.02.1998-30.11.2008
DÜNYA SEVGİLİLER GÜNÜ
AGSS SERİSİ
FOTO:Milliyet Blog
Şaban Aktaş tarafından 11/30/2008 8:33:17 PM zamanında düzenlenmiştir.