- 706 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Uyanış
Bir gece, uykumun en haylaz yerini kesti gözümün ardında oynayan bir film.. Düş’tü adı.. Düştü dilime..
Yarı terli bir vücutla sıyrıldım zar zor ısıttığım yatağımın buruşmuş etinden.. Soğuktu ve ben üşümüyordum ilk defa, dört duvara kıstırılmış hayatımda..
Odamın karaltısında, yalnızca bir sokak lambası gördüm perdemin aralığından beni gözetleyen.. Biraz buruk, biraz dalga geçer gibi gülümsüyordu sanki.. Belki de uyku sersemliğinden bir hayaldi benimkisi.. Ama yok, az önce uyanmıştım düşümden; bu gerçeği olmalıydı..
Yaklaştım pencereye, açtım kanadını göğsüme doğru ve bir ses doldu içime; - Bende fazladan bir hayat var.. Alır mıydın?
Bunu, tek başına nöbetlere duran, sadece karanlıklar çöktü mü yeryüzüne, o an anlam kazanan bir lamba söylüyor olamazdı, öyle değil mi?
Rüya ile gerçek arası o boşluktaydım.. Onlarca kez gözlerimi ovuşturdum, kulaklarımı kapattım açtım ama ses gitmedi ve lamba hâlâ gülümsüyordu bana..
Bu sefer, şaşkınlığımın yüzüne el sürer gibi sıcacık bir tonla seslendi; - Haydi sarıl gözlerime, uyuyalım..
Hayatım boyunca duyduğum en güzel, en benden cümleydi bu, bir ışık hüzmesinden gelen ve cüretle terimi üstümden silen..
***
Çoktan seçmeli yalnızlık hikayelerinde, kendi kendime anlattığım her mutluluk masalının ardında aradığım büyük bir tutkuyu özledim o anda..
Sarılmaları tüm içtenlikle.. Gerçekle kavuşmalarını, buza yüz dönmüş bedenlerin.. Sevmeleri, bir yaprak uçuşunda bile ve inancı; kâh kalbe, kâh kalbe can verene.. Nedensiz.. Sadece, düşler gerçek olsun diye..
Belki fazla hayal kuruyordum, belki korkutuyordum ruhuma yerleşen ne varsa, kim varsa, özlemleri betimledikçe düşsel uydurmalarımla..
Şimdi ben de inanıyorum..
Bütün saçmalamalarım ve yalan yere huzur saçmalarımla, ben, hayattan daha saçma değilim..
Hayalden kim ölür, dünya zaten ‘boş’luğa doğmuşken..?
moRyEL_