- 710 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
bULMAK kAYBETMEK mİ çOĞU zAMAN
O yokken doruklarda hissedersin onu ama o olmadığı için aşk yoktur ortalıkta. Bir aşk yokken doruklarda özlersin onu, aşkı.
Sonra bir gün göz göze gelirsin aradığın sıcaklığı bulduğun gözlerle. Sanki aşk ve ona olan özlem oranında bir kıpırtı olur. Ne zaman ki kendine itiraf edersin âşık oldum diye ona olan özlemin azalırken bir nebze aşk doğar içinde ufakta olsa.
Ona olan bu büyük özlem durmana geri çekilmene izin vermez. Sanki her konuşmada ondan bahsediliyor, sanki her yerde ondan bir iz var gibi ararsın, aradıkça yaklaştığını hissedersin. Sonra bir adım daha ismini öğrenirsin. Aşkın artıkça ona olan bu büyük arzu bu özlem azalır. Sonra ailesi, yaşı, çevresi, sevdiği şeyler… Bir bakmışsın içinde ki aşk büyümüş neredeyse ona olan özlemini geçecek.
Ve işte o an… Aşkında da özlemin de dengelendiği o an gelir. Senin onu sevdiğinde çok seviyordur seni. Her şey itiraf edilmiştir. Ve onu bulmuşsundur gerçek anlamda.
Her şey harika giderken diyemiyorum çünkü tamda bu noktada her şeyin ters gitmeye başladığını fark edersin. Hâlbuki yıllardır aradığın özlediğin nefes kadar yakınındadır ama gene de doğru gitmeyen bir şeyler vardır.
Bunu bilirsin ne kadar istemesen de bu böyledir.
Çünkü ne zaman ki sen onu buldun aşkın ve özlemin eşitlendi bundan sonra aşkın doruklara ulaşırken ona olan özlemin azalarak yok olma seviyesine geldi.
Aslında onu buldukça kaybetmeye başladın içinde. Derin bir boşluktu bu adeta.
Pek ya şimdi ne olacak senle sensiz mi yaşayacağım…
YORUMLAR
yazınızda katıldığım yerler olduğu kadar katılmadığım yerler de var şöyle ki ; aşk, belki farkında olarak veya olmayarak beklenen bir duygudur. özlem ise onunla doğru orantıda artar çünkü sizin de dediğiniz gibi evet aşk'a olan özlem bitmiştir ama bu bitiş, yerini "o"na bırakır. artık size benzer ve sizden farklı kişiliğiyle devreye o insan girmiştir. eğer aşk duygusu karşılıklı yaşanıyorsa özlem de bundan payını alır. tek taraflı bir duygu ise yine özlem payını alır çünkü orada da yasaklanan kişi vardır ve "yasak" sözcüğü çoğu insanı cezbeder.
kişisel olarak aşkın nasıl geldiği veya nasıl bulunduğu noktasını değil "aşk nasıl korunuyor yada nasıl korunabilir"i irdelemeyi daha önemli görüyorum. sonuçta sevginin ; heyecan, arzu ve özgüven kısmını oluşturan aşk duygusu, korunabildiği ölçüde sevgideki temelini sağlamlaştıracaktır.
katıldığım ise ; yazınızdaki felsefi boyut ki bu çok özel ve anlamlıdır. "bulmak kaybetmek mi çoğu zaman" sorusu kesinlikle irdelenmelidir.. çünkü burada tekil şahsa çok önemli bir misyon düşüyor.
diğer taraftan da şunu söylemeden geçemiyeceğim ; "aşk" üzerine çok şey yazılmış duygu-düşünce birikimi olmasına rağmen hala "anlatılamamış" özelliğini de koruyor ki sanırım aşk'ı özel yapan da bu olsa gerek...
tebriklerimle...