9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3661
Okunma
Ayvalık 1992 yaz günleri.
Evladım Gizem Gökşen ile Ayvalık sokaklarında gezinirken eski piyanosu, eksi radyosu ve ayakkabısının arkasına basmış yaşlı sahibiyle bir ayakkabı tamircisi dükkanı takıldı gözümüze ve gönlümüze.
Eski piyano, eski radyo ve yaşlı adam arasında eski günler kokan tarihsel bir uyum vardı.
Kızımı bilemem ama ben hayran oldum. İkinci hayranlığımız ise merakımız üzerine resimde görülen ayakkabı tamircisinin mutlu yüz ifadesiyle şöyle bir diliyle dudaklarını ıslatıp piyanonun başında minik konser verivermesiydi. Yine kızımın bir şey anladığını sanmıyorum ama hoşuma gittiğinden eminim; yıllar sonra o da müzik eğitimine başlayacıktı.
Yaşlı Ayakkabı Tamircisinin resimdeki hali konser sonrasının mutlu görüntüsü.
Bir sigara yaktı minik konseri beğenilince. Ayhan Işık ile tanışıklığnı anlattı bize. Yakınlardaki bir kahvehaneden iki çay söyledi. Kızım için kola ya da gazoz teklif etti çay içmez diye. Kızım "cık" dedi. O yıllarda kendine ne teklif edilse itiraz ederdi. Bakalım günün birinde evden uçma zamanı gelince "cık" diyecek mi? Yoksa uçarak mı gidecek?
Dükkanın duvarı eski Yeşilçam aktör ve aktris resimleriyle süslüydü. Ayhan Işık, Sadri Alışık. Ve yeşilçamın o ünlü dört kadını ve tabi ki Erol Taş. Köy filmlerinin aktörleri Eşref Kolçak ile Tugal Toksöz’ü yan yana ayrı bir yere asmıştı.
Sigarasına hiç laf etmedik piyano çalan ayakkabı tamircisinin.
Giderken kapıya kadar uğurladı. Ceketini sıcak yaz günlerinde bile çıkarmayan nazik bir adamdı o piyano çalan yaşlı adam. Dükkanın üst katı eviydi. Rahat olsun diye ayakkasının arkasına basmış ayakkabı tamircisi. Bu O’na çok yakışmıştı.
Söylemesini unuttum. O eski radyo hala çalışıyordu. O zamanları gözüm sağlamdı. Radyonun markasını okudum ama unuttum. Kızımın ayakkabıyı "akile", portakalı "pırtakal" diye söylemekten yeni vazgeçtiği yıllardı.
Şimdilerde, o gün, o eski radyonun çalıyor mu diye butonu çevrilince gelen çıt sesinden sonra aniden çalmaya başlayan:
Yıllar ne çabuk geçti o günler arasından
Bir tel saç onun kaldı bütün hâtırâsından
Hâlâ duyarım bin sızı ben her yarasından
Bir tel saç onun kaldı bütün hâtırâsından
hicaz şarkısını dikkatle dinlerim. Son iki satırı sonradan öğrenilen.
Hüzünlenirim. Kiminde nemlenir gözlerim