- 1285 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BURHAN AMCA
Altı haziran iki bin yedi.İzm.Tepecik.Gögüs.Hastalıkları.Hast.si acil servisine geldiğimde tanıdım onu.
Yaşı yetmiş altı imiş,hiç göstermiyor.En çok elli yaşta gibi..
O anda ona alakadar kızı ve damadı var başında.Kızı çok üzgün görünüyor.Tatlı sesi ile,babasına bebeği gibi çok tatlı çok güzel konuşuyor.
Sonra öğrendim,kızı da hasta imiş.Geçmiş olsun dedim.Aynı zamanda kendim dahil tim hastalık çeken insanlara canlara Allahımdan acil şifalar dilerim.
Yaşlı amcanın kızı damadı da Balıkesirden gelmişler.Kızı memuriyetten emekli damadı emniyette görevli imiş.
O anda kızına-İsmi nedir?dedim.
-Burhan dedi.
Benim büyük oğlumun adı da Burhan`dır.
Aslında benim beş oğlum olmuştu.İlk oğlum minicik bebek iken Hakkın rahmetine kavuşmuş idi.
Sonra tekrar oğlumuz olunca,bu kez onun adı Burhan oldu.
Allah evlatlara ve cümleye sıhhatli uzun ömürler versin.Amin.
Hasta amcaya döndüm.O kadar zayıftı ki..bir deri bir kemik demek sanki az söz.Vucudunu kıpırdatamıyor,konuşamıyor,sadece ellerinde gözlerinde yüzünde kıpırtılar var.İnsanları tanıyıp sözleri anlıyor.Aklı başında.
Kızı ona bir şeyler der ise yüzünde güller açıyor.
O akciğer kanseri imiş.
Onun hastanede öleceğini anladım.-Nasılsın Burhan amca dedim.
Bu kez gözleri bende,bana da o çok güzel gülücüğü ile gülümsedi,gözleri bana da kızına baktığı gibi sevecen bakıyordu.
O ne güzel bakışlardı...O ne güzel gülümseme idi...
Böylesine hasta olup da böylesine güzel gülebilen bir de sevgili rahmetli kardeşim Ayşeciğim vardı benim.
Burhan amcaya ilk anda kanım ısınmış onu ilk anda çok sevmiştim.Bence bir insaniyet örneği idi,karakter yönünden sevgili Burhan amca.
Kızı ve damadına onlar gittikten sonra da Burhan amcayı sık sık ziyaret edeceğimi söylemiştim.Dediğimi de yaptım.
Burhan amcanın fazla zamanı yoktu,benim anlayışıma göre..
İlk ziyaretimde,yine -Nasılsın?Burhan amca,dediğimde..
Yine o dünya güzeli gülümsemesini aldım.
İkinci ziyaretimde aynı...Yanlız nasıl oldu ise birdebire ellerimi tuttu,iki eli ile sımsıkı,hiç bırakmak istemezcesine...
O an kızı yoktu yanında,damadı vardı,o ateşi olduğunu söyledi.Elindeki bardakta ateş düşürücü ilaçlı suyu,içirmeye çalışıyordu.
Burhan amca içmeye çalışıyor,çok içemiyordu.
Oradan ayrıldım.Burhan amcanın yarına çıkacağı şüpheli idi.
Odama gittim,ellerimi tekrar tekrar yıkadım,beyaz zambak kolanyam vardı sürdüm.Kantine indim.
İnmezden evvel yine kapıdan Burhan amcaya baktım,aynı idi.
Kantinden çay alır iken,yanımdaki kişinin Burhan amcanın damadı olduğunu farkettim.
Üzerime hiç vazife olmadığı halde illa da söylemeliydim.
-Bir şey söyliyeceğim dedim.
-Sakın yanlış anlamayın ama babanız yattığı günden sonra,hep kızını bekliyor.Ona kızını getirin,sonra üzülürsünüz.
-O da hasta dedi,sadece başını salladı.
Yine de getireceğini ummuştum.
Çayımı içip odama gitmeye yöneldim.Odam dört katta,asansöre hiç yalnız binmem.Merdivenleri çıktım.Burhan amca ikinci katta idi.Onun servisine geldiğimde,oda kapısından yine baktım.
Bazı aletler takılmıştı ağzına,zor nefes alıyordu.
Onu ilk tanıdığım andan itibaren Allahıma duacı olmuş idim.
`Allahım ya al emanetini ya şifa ver,ona çektirme diye.`
Bu duayı ikinci kez ona ediyordum.
İlk kez ettiğim kişi canım gibi sevdiğim sevgili babaannem idi.
Yüce Rabbim dualarımı kabul etti.
Odama gittim.Akşam oldu,uyudum,sabah oldu.
Hemen Burhan amcanın yanına gitmek istediğim halde,mümkün olmadı.Yirmi beş haziran pazartesisi iki bin yedinin.
Bu gün ben de pek iyi hissetmiyordum kendimi.
Saat ona doğru Burhan amcanın odasının oraya gelebildim.Kapıdan baktığımda yatağının boş olduğunu gördüm.
Odaya girdim,hasta arkadaşlara sordum:-Zor mu öldü?
-Hayır,hatta tam vefat eder iken gülümsedi.Biraz önce vefat etti dediler.
-Kızına hasret gitti Burhan amca dedim,içimden üzüldüm,hala da üzülüyorum.Burhan amcayı çok sevmiştim.Gülümseyen yüzlü Burhan amca,unutulmayanlarımın arasına karıştı.
Kurtuldu o da.Kabri nur olsun,Allah rahmet eylesin.
Aynı gün doktorlar geldiğinde hastaneden çıkmak isteğimi bildirdim kendilerine.Küçük oğlumun tam düzgün bakılacağı bir yere yerleştireyim yine gelip yatabileceğimi söyledim.Üzgün söz ve gözlerle kabul edip çıkışımı verdiler.
İzmir-Bornovada iki oğlum beraber oturup çalışmaktalar.
Küçüğü geldi,akşam vakti,beraberce eve gittik.
O gece yattığımda tam uyumak üzereydim ki...etrafımda biri dolaşıyormuş gibi hissettim.Gözlerimi açtım.Burhan amca gözümün önüne geldi.Hem de onu hiç görmediğim halde,ayakta gibi,ip incecik vucudu ile aynı giysileri ile...Artık sabaha kadar uyumadım,evde ufak tefek temizlik işleri yaptım.Sabah kahvaltı yaptım,oğlum yemedi hemen işe gitti.Büyük oğlum gececi işinde o gelecekti saat yedide,gelmedi.
Ona doğru oldukca zorlanarak evden ayrılıp,garaja gittim.
Balıkesire biletimi alıp,en küçük oğluma ve abisine doğru,evime doğru yola koyuldum.Allahıma her zaman olduğu gibi yine binlerce şükürler olsun dedim.Şükürler olsun Elhamdilillahil Rabbil Alemine.
Müfide DECDELİ