- 752 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
BİR CÜMLE DİLE GELMİŞ VE..
Merhaba..
Hiç uzatmadan konuya gireceğim çünkü sen alıştırdın beni girişlere ve girerken de açık sözlülüğe..
Durmadan tüketiyorsun beni, farkında değilsin.. Ardıma kaç tane daha benden ekleyip duruyorsun.. Biliyorum, yalnız kalmamdan korkuyorsun veya yarım kalmamdan ama bırak arada ben de yalnız kalayım.. Korkma yaramazlık yapmam, uslu uslu dururum noktanın dibinde..
Nokta dedim de, aklıma geldi.. Hiç anlamıyorum, sen neden bitirmiyorsun beni? Hep iki nokta, hep iki nokta “..”.. Ya bitir ya uzat uzatacağın kadar ama ben böyle yarım kalıyorum be arkadaş! Başım dönüyor.. Nereye gideceğini bilmemek gerçekten çok kötüymüş, sanırım anlamaya başlıyorum insanları.. Bak yine aynı şeyi yaptın! Yok yok şikayet değil bu, senin içinden gelmiş, ben de yazıverdim işte..
Sana çok bencil olduğunu söylemek istiyorum (kızma sakın, konuşma özgürlüğüne sen alıştırdın beni.. Parantezler arasında da nasıl özgürlük oluyorsa.. Neyse.. ) Bencilsin çünkü beni kullanıyorsun, kendin konuşmuyorsun.. Ben ne yazarsam, sen o oluyorsun sonra ama ne zaman başına iş açılsa benim yüzümden, hıncını yine benden alıyorsun.. Canımı acıtıyorsun sivri sivri konuşup.. Dur! Yanlış anlama, kızmıyorum sana.. İyi ki yapıyorsun bunu yoksa bir gün ben de fena patlar, kırarım kalbini.. Kim bilir, belki de bilinçliyimdir başını ağrıtırken.. Önce “oh olsun” diyorum çünkü halini görünce ama sonra üzülüyorum..
Üzülmek deyince de aklıma bir şey geldi yine.. Sahi, sen beni artık görüyorsun, değil mi? Dur bak güleyim sana; :)
Ne tatlıyım, değil mi?
Üzülünce de böyle oluyorum; :(
Şu surata bak, tipsiz şey beni.. Ne tuhaf bir şeklim varmış benim.. Olsun ama, eskiden bu kadar da yoktum, biraz büyümüşüm sanırım.. Bir gün hayalimdeki şu bedene de kavuşur muyum dersin?
O
/|
/
Tamam tamam.. Ben yine olduğum gibi kalayım, kızma..
Daha bitmedi sana yazdıracaklarım, gitme hemen..
Bazen beni öyle gıdıklıyorsun ki, gülmeden duramıyorum.. Görüyorum sonra halime gülen yüzleri, bazen yüzlerce oluyorlar.. Şaklaban oldum zaten elinde; sen nereye çekersen, ben oraya..
Dur dur daha en önemli yere geliyoruz.. (Sıkıştırmasana beni ikide bir parantezler içine, geliyoruz dedik ya..)
Hani bazen, konuşuyorsun ya benimle –sadece benimle- işte seni en çok o zaman seviyorum.. Neden, biliyor musun? (Soruya bak, biliyorsun tabii ve yazdıracaksın bile şimdi..) Seviyorum çünkü bana aşkı anlattırıyorsun bazen.. Özlediklerini.. Hatta öyle ki; “sır gibi yaz” diyorsun, ben yazıyorum ve ikimizden başka kimse anlamıyor bizi.. İşte seni en çok bu zamanlarda seviyorum..
Birbirimizden başka kimseye ihtiyacımız olmadığını anlıyorum..
Seni tanıyorum biraz daha.. Bir olduğumuzu hissediyorum.. Sana ait olduğumu ve beni aslında çok sevdiğini.. Mutluyum senin ellerinde.. Teşekkür ederim sana bitmeyen cümlelerimle..
Kızdırsam da bazen seni, beni hiç bırakma olur mu??
Ben susuyorum şimdi..
Haydi yaz beni yine..
moRyEL_
YORUMLAR
harika bir yazı... harika bir yazı..harika bir yazı.
iki noktaların bitmeyişi, parantezlerin sınırlayıcılığı, ve o yüzm ifadeleri tek kelimeyle harika...
ben zaten takmış durumdayım o yüz ifadelerine, siz konuşturmuşsunuz onları. izninizle aranıza girip yazınızla, en de gördüm simanızı gülümsediğinizde. üzüldüğünüzde değil ama...
:)
hele o çöp adam yok mu.....
tebrikler...
Sonra birgün saklısını yitiriyor maskeler...ahh bu gece varya soytarının ta kendisi ne zaman güneş doğsa hüzünbaz oyunlarını oynuyor...kim daha saf...yaşından büyük işlere kalkan çocukların akşam anne sütünden mahrumiyeti olur...yanmasın ciğer boşa der anne...neyse gelelim cümlelere...bırakmaz seni...bırakamaz seni kızdır git onu...anlar belkide...birbirinden başka kimseye ihtiyacı olmayan ıssız bir adada ıssız iki insan rolünü oynar ilk fırtınada boğulur biri...çok konuştum...madem iç dökülmüş...döktüm bende...