24 KASIM
Bir öğretmenler günü daha geçti.Bu günün anlam ve önemi gittikçe anlaşılacak gibi, günün kıymetini bilen bir çok ilçe kaymakamları yarım gün eğitim ve öğretime ara vererek daha kapsamlı bir programla öğretmenler gününü şanına yakışır anlamlandırırken, kimi büyük okullar kendine üzgü etkinliklerle güne neşe katıyorlar ne fayda bu konuda sendikalar kısmen çekimser duruyor. Aslında bu güne en çok kendilerinin sahip çıkmaları gerekmektedir. Bu günü fırsat bilerek hem öğretmeni taltif etmek hem eğitim öğretimin genel durumunu masaya yatırmak yorum ve değerlendirmeleriyle eğitime katkıda bulunmaları gerekir.Çünkü bunun için üyelerinden aidat alıyorlar.Öğretmen sendikalarının yapmayı teahhut ettiği, programına aldığı bir çok mevzu olduğunu biliyoruz ancak bunlardan zaman aman öğretmen özlük haklarıyla ilgilenip Milli Eğitim Bakanlığının bazı uygulamalarına karşı tepki veriyorlar.Halbuki Avukatın Savcıya yardımcı olup, yol gösterdiği gibi kurs ve seminerler vererek Konferans ve paneller düzenleyerek öğretmen ve idareci niteliğinde katkıda bulunması gerekir İl Milli Eğitim Müdürlüklerine danışmanlık yaparcasına yol, yöntem göstermelidirler.Zaman içinde öğretmenlerin bir kısmı kendilerini yenileyemiyorlar muasır eğitim kalitesinin gerisinde kalıyorlar. İşte bu konuda sendikaların aktif rol oynaması lazım.Geçende 10 tane ilköğretim Müdürüne sordum: Hizmet içi seminerde ne tür seminerler isterdiniz? nasıl bir boşluk hissediyorsunuz?Hepsi de beş konuda eksiklik olduğunu ileri sürdüler;
1-Sınıf öğretmenleri matematik dersinde yetersiz kalıyor.Özellikle 4.5. sınıflarda
2-Fen bilgisi öğretmenlerimiz laboratuar kullanmıyorlar çünkü bilmiyorlar
3-İkinci kademe öğretmenleri öğrencinin seviyesine inmeyi beceremiyor
4-Öğretmen veli ilişkisinde sorun var.
5-Öğretmenler rehberlik yapamıyor yada yapmıyorlar
Peki bu kategoriye giren öğretmenlerin oranı fazlaysa eğitim öğretimimizin hali nice olacak?İnsan düşünmek bile istemiyor.Ben 22 yıllık bir eğitimci olarak katıldığım her etkinlikten bir şeyler öğreniyorum da öğretmen arkadaşlarım niye belli bir yaştan sonra kafa almıyor desinler. Eğer bilseler ve inansalar ki bu kusurları yarın için neye mal olur, ben inanıyorum ki benden daha çok çalışacaklar biran evvel kendilerini yenileyecekler.Yok eğer yarın öbür gün kıyametin kopacağını bekliyorsa başka bir ifade ile tükenmişlerse zaten kendilerine bir şeyler öğretemezsiniz.
Gerçi günden güne öğretmenlerin durumunda kısmi bir iyileşme olmaktadır. ancak yine de daha iyi yaşam şartları için bir az daha devlet imkanları seferber edilmeli ,iyileştirmeye gidilmelidir.Ama bir devler memuru da çok para beklememeli hele hele zenginliği hiç düşünmemelidir,ama onurlu bir yaşam, herkesin hakkı olduğu gibi öğretmenin de hakkıdır.Bu haklarına sahip çıkmak da Sendikaların vazifesidir.
Eğer bilgi, ilgi ve vizyon sahibi öğretmenlerimiz varsa geleceğimiz aydınlık olur,yoksa Arap petrolü da bizim olsa baş aşağı gitmeye mahkumuz.
Anlaşılan medeniyet kapısının anahtarı öğretmenlerin elindedir.Bu vesileyle öğretmenlerimizin bayramını kutlar hürmetlerimi ve sevgilerimi sunarım.
Selam ve dualarım hepiniz için.
E.KAYA