- 4908 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
SENİ BEKLEMEK.......
Beklemenin ne demek olduğunu öğrenmiş bulunuyorum.
Biliyorum artık, hasret üzerine bin yıllardır neden şiirler söylendiğini.
Ve neden en çok, ’Özledim’ denildiğinde insanın ürperdiğini, insanın hangi andan sonra şair kesildiğini. Bütün bunları sana söylemek mümkün olsaydı, hasret olmazdı. Sen her zaman olduğu gibi; yüzüme bakıp susardın anlamazdım. Beni sevdiğinden bakıyorsun sanırdım. Bu bakışlar bekleyiş miydi canım!
Ben de sana fazla hissettirmeden, içimden sessizce söylerdim beklerdim.
Nihayetinde bütün BEKLKEMELERİN sonunda; ayrılık kazandı.
Bir süre içim içime sığmadan beklerdim.
Şimdi korku dolu bekleyişlerimi, nasıl özlediğimi bilemezsin. İnsanın affedileceğini bilerek kaygılanması, kaygıdan sayılmıyormuş. Gelmek kaydıyla, kısa gidişlerin verdiği acıları düşünüyorum, yüzümü hüzün dolu tebessümler kaplıyor. Ağlamak mı, gülmek mi belli olmayan şekiller doluyor iki yanağımın arasına.Gelmemek üzere gidişin, beklemek üzerine bütün fikirlerimi değiştirdi. Yokluğuna tanık olan her günü, bir sonraki gün gelirsin diye umutla bekliyorum.
Olup bitenden; ’Dönmeyeceği anlaşılıyor’ diyor aklım!
Aklıma şaşıyorum.Bir an yüreğimde kocaman bir umut oluşuyor. Aşk; ayrılığı da, hasreti de, özlemi de yener diyorum!!
Artık ya ben, senin kadar güçlüyüm, ya da sen, benim kadar çaresiz. Hâlâ kaygı dolu olsa da, kocaman bir tebessüm aklımı atlayarak, yüreğimden suratıma doğru akıveriyor. Beklemenin berbat bir şey olduğunu bir kez daha anlıyorum, ne kadar süreceği bilinmese de. Bir şey daha anlıyorum, yürek dolusu arzuyla bekleyebildiğinde insan ve beklediğini ’yaşamının anlamı’ diyebilecek kadar güçlü tutabildiğinde ruhunda, hasret eriyip gider, böylesi güçlü bir beklemenin karşısında.
Hasret, aşkın karşısında ne kadar zavallı kalıyor. Şimdi bana düşen sabır zamanları; senin gelmenle nihayet bulmayı bekliyor. Gel ki, beklemeyi sonsuz olmaktan çıkarıp öldürebilelim.Doğrusu yine yanımda olmanı bekliyorum, seninle sonu ayrılık olmayan, küçük kavgalarımızın tadına varabilmek için. Senin de yüreğimin içindeki yerini özlediğini biliyorum! Daha fazla kanatmadan tahtını, gel. Hasret, sinsice aşkın tuzağa düşmesini bekliyor. Bütün bunları, yürek dağlayıcı bir acıyla anlayabildiğime göre ben, sana ne oluyor?