- 815 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Dr. Sadık ÖZEN
Toplumumuzda en içtenlikle kutlanan günlerden Öğretmenler Günü. Anneler Günü kadar benimsenmiş ve kabul görmüştür. Aslında; öğretmenlik ilkelerinin getirdiği sorumlulukla hareket eden öğretmenlerin, anne/baba kadar hakları vardır yetiştirdikleri çocuklar üzerinde. Onları başarılı birer birey olarak yetiştirebilmek için; büyük bir özveri içinde ellerinden gelen her türlü çabayı gösterirler. Öğrencileri öz çocukları gibidir öğretmenlerin. Onların başarılarıyla övünür, mutluluk duyar ve gururlanırlar, sıkıntılarını paylaşır, kederleriyle de üzülürler. .
Türk kültürü içinde öğretmenlik, kutsal ve saygın bir meslek olarak görülür. Eski yıllarda, analar ve balalar, duydukları güvenin gereği olarak, okul çağına gelen çocuklarını; “Eti senin, kemiği benim” diye teslim ederlerdi öğretmenlere. Kendilerine verilen bu geniş yetkiye karşın öğretmenler, büyük bir sevgi ve hoşgörüyle, her türlü tehlikeden koruyarak ve hiç incitmeden eğitmeye çalışırlardı onları.. Tıpkı bir anne, bir abla, bir baba gibi…
Şimdilerde; hem ana/babalarda, hem de öğretmenlerde, sözü edilen nitelikler, eski değerlerini kaybetmeye başladılar ve farklılaştılar. Çünkü tümüyle toplum değişti ve yozlaştı. İnsanlar bencilleşti. Dayanışma duygusu, özveri, içtenlik ve sorumluluklar azaldı. Geçmişte olduğu kadar kafaları rahat değil öğretmenlerin. Geçim sıkıntıları arttı, toplumsal ilişkiler bozuldu, karşılıklı saygı, sevgi ve hoşgörü duyguları yitirilmeye başlandı.
Siyasi görüşler ve ilkeler arasındaki farklılıklar nedeniyle, öğretmenler kendilerini rahat hissedemiyorlar artık. Etnik köken ve inanç tartışmaları her geçen gün daha büyük boyutlar kazanıyor. Bir taraftan siyasi baskılar, bir taraftan ekonomik sıkıntı ve de sürgün edilme veya kıyıma uğrama korkusu onları tedirgin ediyor.
Öğretmenler arasında gelir düzeyi açısından uçurumlar var. Bazı öğretmenler maaşları ile kıt kanaat geçinme zorunda kalırken, diğer bazıları astronomik ücretlerle ek ders vererek oldukça rahat bir yaşam sürdürüyorlar. Bu durum büyük bir ayrıcalık yaratıyor öğretmenler arasında. Özel ders verme olanağı bulamayanlardan, geçimine katkı sağlayabilmek için maalesef pazarlarda limon satmak veya çalışma saatleri dışında dolmuş şoförlüğü yapmak zorunda kalanlar bile var. Maddi sıkıntılar içinde kalınması ve siyasetin getirdiği olumsuzluklarla, öğretmenlerin benliğini; korku, kuşku ve umutsuzluk duyguları sarmaya başladı.
Ülkede; köşe dönmece ve yolsuzluk haberleri ayyuka çıkarken, bunları yapanların üstüne gitmeyen siyasetçiler, kendi çıkarları için gerekli iyileştirmede bulunuyor, maşlarına zam üstüne zam yapıyorlar. Bunun yanında, toplumun gittikçe yok olan orta kesimi ile birlikte öğretmenlerin, dertlerine deva olabilecek köklü önlemlerin alınması akıllarından bile geçmiyor. Siyasetçilerin kafaları, daha çok, alacakları oyların ve koltuklarını nasıl koruyabileceklerinin hesabı ile meşgul. Bu uğurda, dini siyasete alet etmekten bile kaçınmıyorlar.
Yaşanan bunca olumsuzluk ve maddi/manevi sıkıntılar içinde öğretmenler, kendilerini; okullarına, öğrencilerine ve derslerine ne kadar verebilirler ki !.. Toplumsal barışın ve ekonomik dengelerin son derecede bozulduğu, eşitlik ilkesinin yok olma noktasına geldiği bir ortamda, öğretmenlerden verimli olmaları beklenebilir mi? Ama bütün bunlara rağmen, kutsal meslek ilkelerinin verdiği sorumluluk duygusu içinde, yine de öğretmenlerimiz; büyük bir özveri, hoşgörü ve çabayla görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar.
24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla; genç/yaşlı, gelmiş/geçmiş tüm öğretmenlere sonsuz saygılar sunuyor, aramızdan ayrılanlara da tanrıdan rahmet diliyorum. 23.11.2008
www.fikirplatformu.net
[email protected]
YORUMLAR
24 Kasım Öğretmenler Günü'nde bütün aziz şehitlerimizle birlikte "Şehit Öğretmenlerimiz" den söz etmemiş olduğum için üzgünüm. Bana bunu hatırlama olanağı veren sevgili kardeşlerime teşekkürlerimizi sunuyorum. Vatanımızı savunmak için canını veren tüm şehitlerimiz yanında, Türk çocuklarını eğitmek gibi kutsal bir görevi yerine getirirken, insanlık dışı katliamlara kurban giden Öğretmen Şehitlerimiz'i sonsuza kadar saygı ve minnetle anacağız. Ruhları şadolsun !...
Emeğinize yureğinize kaleminize sağlık hocam…
Bu gusel yazınızdan dolayı tebriklerimi sunarım size…
Saygılarımla ……..
Sevgili Öğretmenlerimiz …….
Sınırları okul duvarları ile çizilemeyen çok anlamlı bir görev olan öğretmenliği sadece ders saatlerinde üstlenip sonra bir kenara bırakılmayacak kadar büyük bir sorumluluk olarak gördünüz ve bu sorumluluk altında çok güzel işlere imza atıyorsunuz.
Öğrencilerin yanı sıra toplumun tüm bireylerinden oluşan oldukça kalabalık bir kitleye hizmet ediyorsunuz. İşte biz bu fedakârlığın, taşıdığınız yüce duyguların adına öğretmenlik diyoruz. Ve bu nedenle bu kutsal görevi yerine getirirken sizleri yalnız bırakmamak adına ….
Aydınlık bir geleceği hep beraber inşa ediyor olmanın bilinci ve sorumluluğu ile gösterdiğiniz fedakârlığa teşekkür ediyoruz ……….
Bu vesile ile 24 Kasım Öğretmenler Gününüzü kutluyor,
görevi başında şehit olan öğretmenlerimizi şükran ve minnet duygularıyla anıyoruz.
Selam sevgi ve muhabbetlerimle.
Sadık bey, günün önemine binaen yazılmış olan anlamlı yazınızı bir solukta okudum. En kutsal meslek olarak kabul edilen Öğretmenlerin görevlerini daha güzel idame ettirmeleri için devletin öğretmenlerin sorunları hakkındaki konulara daha duyarlı yaklaşmasını hep birlikte bekliyoruz. Oldukça önemli bir meseleye parmak basmışsınız. Yazınız için teşekkürler.
Bende burdan Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü canı gönülden kutluyorum.