Daha Güzel Günler İçin....Dürüst Olmak...

• 22 Kasım 2008 Cumartesi 15:49:52

İşine geleni alkışlayan toplum olmaktan kurtulamayız vesselam.Anlamadan,dinlemeden bildiğimizi okuruz.Bildiğimiz doğru değilse de, bir afedersin demeyi de öğrenmedik henüz !
İşimize gelmez,aferdersin demek.
Çünkü, biz tepeden bakmayı öğrendik.Herkes hatalı, herkes yanlış,bir tek biz doğruyuz.Doğru olduğumuzu da bize yine kendimiz telkin ederiz.O da böyle demeseydi.Şunu yapmasaydı gibi,bahanelere sığınırız.Yine bilidğimizi konuşuruz.

Hatasız insan olmaz,yanılgısız yaşam olmaz.İnsan hatalardan dersini alırsa gelişir.Doğruyu bulur.Tecrübe edinmemin yolu yanlışı düzeltmekten geçer.Belki karşımızda ki yanlıştır.O nu küçümseyerek,rencide ederek doğruyu gösteremeyiz ki.Bize aynısını yapsalar hoşumuza gider mi ?
Benim hoşuma gitmez.Bu uslupla bana kim yaklaşmak isterse, ben, onun aksine, o kişiden uzak tutarım kendimi.Ne kadar doğrucu olsa da o kişi bu benim için bir şey ifade etmez.
Kaldı ki,herkesin doğrusu kendine.Algılama yöntemi,konuşma kabiliyeti,ikna gücü kendine fayda vermeyenin bana bir faydası olmaz.Kaba bir insan olup çok doğru bilmek istemem şahsen.
Hani bir söz var ’’ Hoca verir talkımı,kendisi yutar salkımı ’’ ne böyle bir hoca olmak isterim,nede böyle hocadan talkım dinleyen.

Görüşler ne olursa olsun,insanları dinlemeyi öğrenmeliyiz.İşimize geldiği gibi değil,olması gereken ne ise onu yapmalıyız.
Her yanımızdan kandırmaca fışkıran bir toplum olduk çıktık.İşine geleni duyan ,gelmeyeni yeren zihniyetini artık bir kenara bırakma zamanımız gelip geçti.Avrupalı bizi müslüman diye dışlıyor,niye ?
Çünkü müslümanı,kandıran,aldatan,tembel vs...gösteriyoruz.Halbuki,tam tersi olmalıyken,biz daha dinimizin gereğini yapmaktan aciz haldeyiz.Nerde hile işi var biz ordayız.Nerde bozuk mal satılmış, biz ordayız.
iş lafa gelince bizden çok konuşan ,boş konuşan bir toplum daha üstümüze yok.Ağzı laf yapanın,elinden iş gelmez derdi bir büyüğüm.Ne çok doğru söylemiş,bu manzaraları gördükçe hak veriyorum kendisine.

Yazı içeriği ile ilgisi yok belki ama,derin konular,nerden nereye getirdi beni.
Basit bir olayı anlatayım, siz de düşünün...

Havalimanına gitmek için bir taksiye bindik.Birden fazla valizimiz vardı.Şirinevlerden,havaalanı çok yakın bir mesafede.Fakat valizler var diye taksi tutalım dedik.Daha doğrusu taksi bizi tuttu.Yani, valizleri görünce hemen yanımıza geldi,getireyim mi abi,yanaşayım abi dedi enişteme.O da olur,kaça gider burdan oraya diye sordu.Taksici de, 10-15 lira tutar dedi.Ben de susamadım o an,aaa şurası gideceğimiz yer,neden pazarlık ediyorsunuz dedim.Açar taksimetreyi ne yazarsa onu öderiz, valizleri araca koydu taksici abimiz.Bizde yerimize oturduk.hareket etti araç,taksimetreyi açmadı adam.İkaz ettim açması için,bagaj ücreti alırım eğer açarsam dedi.Ne bu otobüs mü,ev eşyası mı taşıyorsun.Yolcuyum ben,elbette valizim olacak.Konuşmayalım lütfen dedi ! Birde haklı konumuna geçti,taksici abim.Seni şikayet ederim,aç şu taksimetreyi dedim.Açtı.Havalimanına geldik,yazan tutar 6 ytl ???
Be adam değer mi 3 kuruş için dilini ateşe atmaya..
Hak yemeye değer mi ?
Senin gibiler için,’’Hak’’ kın anlamı yok sanırım.

Biz bir yabancı olsaydık...Sizin ’hak’kınızda ne düşünürdük ?
Yabancı olmadığım halde iyi düşünmedim...Hakka havale ettim..

Biri de bir, bini de...

Saygılar...
Daha güzel günler için,Dürüst olmak gerek...