- 745 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgilime Mektuplar 14. Mektup
Seni sevmek tüm insanlığı sevmekti. Seni sevmek tüm varlıkları ayırt etmeden sevmek, severek bakmam demekti. Sana olan sevgimin acı çekmeye başladığı günden beri, insan sevgisinden varlıkların sevgisinden mahrum yaşıyorum. Ben seni sevmek için sevmişken, kim bilir sen kimin sevgisini hak etmek için seviyorsun. Oysa sevmek bir kez sevmek, daima aynı insanı sevmek değil miydi? Sevmek ah o büyük nurlu nimet. Ne büyük bir armağandı insana karşılıksız verilen. Sevmeyi kaybetmek aydınlatıcı bir ışıktan, nurdan mahrum kalıp karanlıklar içinde öylesine, bomboş, bir başına yaşamak demekti. Mutsuz ve huzursuz bir şekilde...
Her geçen gün büyüdükçe büyüyor içimdeki sevgin. Büyük bir nurani varlık oluyorsun aklımda. Özlemlerin büyüttükçe büyütüyor seni. Aklımda sen, gönül dünyamda sen. Şimdilerde ise senin sevdan bir yanında bir de affedilmez, dinmeyen bir nefret dolaşıyor sevda dünyamda. Yavaş yavaş eskiyen bir beden içinde, sen hala taze, hala bitmeyen eskimeyen olarak duruyorsun bende. Karanlığın içinde senin türkülerini, hasret türküleri söylüyor şimdi dillerim.
Elbette ağlamakta gülmekte hayatın bir parçası. Şekilsiz şartsız koşulsuzca koşarak sevmek seni. İşte buydu en büyük dünyam. Aydınlık ak pak dünyamdın. Şimdi güneş yüzü görmeyen mağaralarda yaşayan birisi oldum. Ne zaman seni yad etsem gözlerimde fer kalbimde huzur kalmıyor. Gözlerimden kan mı akıyor yaş mı bilemiyorum. Kim bilir belki gözler görmenin yanında ağlamak içinde yaratılmıştır. Gözlerim zavallı gözlerim siyah dışındaki renkleri tanırken şimdi sadece siyah renkleri görüyor. Siyahtan başka renk kalmamış sanki dünyada. Siyahın en koyusunu taşıyor yüreğim ve gözlerim. Büyük bir sevda için doğdum sanıyorken meğer büyük bir acı için doğmuşum.
Hayata dair büyük bir yüreğim büyük bir cesaretim yok oldu gitti. Kaf dağı misali yandı kül oldu bitti. Oysa o küller hiç bitmiyor savrulmuyor. İçime anlamlı anlamsız korkular düşüyor. Seni düşünmek ölüm korkusundan daha büyük huzursuzluk veriyor. Oysa ölüm yeni bir başlangıçken seni düşünmek bitmeyen dertleri yeniden tazelemek oluyor. Etrafıma gülücükler sevgiler savururken şimdi kendi kabuğuna çekilip karalayan bir ben kaldı bende.
Kas katı kesildiğim o büyük günden sonra kendi alemimde bir başıma öylesine yaşıyorum. Kolu kanadı kırık kuşlar misali bir köşeye sinip iyileşmeyi veya bir an önce ölmeyi bekliyorum. Ne karışanım kaldı nede görüşenim. Herkese kapattım gönül dünyamı. İçimde bir sen birde senle kavgalı huzursuz bir ben kaldı. Artık kelimeler yavan ve faydasız geliyor bana. Bu kelimelerle huzur bulunmaz ki. Huzurluyum denilmez ki. Hayat aşk değil miydi. Aşk dilinde konuşmak…
Hayatımın ne zaman nerede biteceğini bilemeden imkansız bir soruya cevap arayarak beyhude yaşıyorum. Hayatın getirdiği zorluklara neşe ile cevap vermek varken karanlığıma yeni karanlıklar katıyorum artık. Ayrılık özlem hasret iste istemez insanın boynunu büküyor ey can azığım. İnsana mahzun hüzünlü durmayı yaşamayı da öğretiyor. Artık bir ben varım birde beynime söz söyleyen hükmeden karalara sürükleyen bir kötü düşünce. Ne acımasız bir hasrete büründü gönlüm. Zavallı aklım ve gönlüm en sadık dostum iken, beni karanlıklardan kurtarıyorken şimdi karanlığın en dibine atıyor beni. Başka karanlıklar katıyor ömrüme. Sanki hain bir dost gibi hep benimle yaşıyor değişen aklım ve gönlüm. Tıpkı sen gibi sevdiğim sen gibi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.