Öyle sitemler vardır ki, bir medihtir ve öyle medihler vardır ki, bir kötülemedir. la rochefaucauld
Hamdioruc
Hamdioruc

Günlük

Yorum

Günlük

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

727

Okunma

Günlük

.../Ramazan/1987-Fransa

Bu gün Lion’u Ahmetle geziyorum.Ahmet 19 yaşında bir genç.Lionda bir alış-veriş merkezine gittik.Ben bir kaç hediyelik eşya tesbit ettim.Bunlar arasında porselen tabaklar da vardı...

Bir kaç gündür Ali isimli bir işcinin oğlu olan Yusuf’la gezmiştim Lion şehrini.Yusuf on altı yaşında bir genç...

Ramazan din görevlisi olarak geldiğim Lion şehrini çok sevmiştim.Türk işcilerinin bana sağladığı imkanlardan da çok memnundum.

Sohbet esnasında Ahmet şunu söyledi..."Hocam sen buradaki gençleri Türkiyedeki gençler gibi sanma.Onların her biri bir zani...Namaza gelmeleri sizi yanıltmasın" Ah Ahmet bunu söylemeseydin...Ahmet şaka yaptım de.Pırlanta gibi bu gençler de...Bana ok oldu Ahmed’in bu sözleri...Bir kaç gündür yaptığım akşam vaazlarımın çöpe atılan inciler olduğunu düşündüm bu gün.Şevkim kırılmıştı ;kendimi vaaz işcisi gibi görüyordum.

Atalarımız nerde biz nerdeyiz...Vay anam ... Biz Avrupaya işci olmayı hakketmişiz...


12/zilhicce/1995 (Hac günlüğü

Sabah namazını Beytullah’ta kılmak için otelden Beytullah’a geldim.Namazdan sonra Safa tepesine çekilip , Beytullah’ı karşıma alıp,Beytullahla dertleşmeye başladım.Dünyadaki bütün Müslümanları birleştirse birleştirse bu beytin sevgisi birleştirirdi…Ayrılıklardan yakındım Beytullah’a saatlerce.
Hergün sabah ezanı ile Beytullah’a gidiyor.Dört-beş saat orda kalıyor sonra otelime dönüyordum.
Beytullah’la otelimiz arasında çalışan kiralık otobüslere binmek için kuyruğa girdim.Sıcak tepemizi kaynatıyor.Otobüs görevlileri”Lütfen sırayı bozmayın diye sık sık uyarıyorlar.
Günlerdir bu otobüslerle gidip- geliyorum .Nedense sıraya uyulduğuna hiç şahit olmadım.İnsanımız bunun bir kul hakkı olduğuna inandırılamamış olmalı ki,Otobüs gelir gelmez sıra falan unutuluyor. Bir yer kapmaca oynanıyor…Yine aynı şeyi bekliyordum ama olmadı.Neden mi .İki otobüs birden gelmişti.Herkese yetecek yer vardı.
Her gün bekleyenlere yeterli sayıda otobüs gelse , bu itiş kakış olmasa…
Ah otobüste yer kapma yarışı yapan bu hacılar;Otobüs koltukları için haksızlık yapmaktan kendilerini çekip çeviremezlerse ,önemli koltuklar için neler yapmazlar…Ayrılıklarımızın baş aktörünü tesbit ettim bu gün.
Kuyrukta ilerlerken kendime şöyle dedim:” Hamdi kirini ateşlerle yıka ,Bu kir göz yaşıyla çıkmaz…”
Akşam üzeri Beytullah’a döneceğim…Beytullah mıknatıs gibi çekiyor insanı…

Hamdi Oruç



11.9.2007. İstanbul.

Bu gün kafes kuşumuz öldü.Yedi yıl beraberlikten sonra bizi terk etti…Üzüldüm.Ne var bunda ,ölen bir muhabbet kuşu diyip geçemem. Yedi yıllık bir beraberliğe ihanet olur bu…
Epey üzüldüm.Evimiz çiçeği solmuş bir saksı gibi şimdi.
Evimizde bir kuş sesinin eksilmesine bile katlanamayan ben…Ah insan ne acılar görmeye aday…Allah acı göstermesin …
Muhabbet kuşum öldü kanatları onu uçurmuyor artık…

Hamdi Oruç



15/Ağustos /1999. İstanbul

Bu gün emekli oluyorum.Bu gün bizim ailede hüzün var.
Aylığım azalacağı için hanımım üzgündü .Görevimden uzaklaşacağım için ben üzgündüm.Aylığımın azalması üzmüyordu beni çünkü ben fakir bir ailenin çocuğuyum; azla yetinmeye alışkınım ta küçük yaşlardan beri.
Ey deli rüzğar beni bir saman çöpü gibi savurduğunun farkında mısın…
Emekli olmalıydım ,Bu bir zorunluluktu…Ülkem için gerekli olduğuna inandığım bir görevi benim yapmama imkan bırakılmamıştı .
Bu göreve ilk başladığım günün sevincini hatırladım.Annem-babam nasıl sevinmişlerdi o gün…Yaşıyor olsalardı bu gün ise ölümün gölgesi düşerdi gözlerine annemin-babamın…
Burası Türkiye birinin ak dediğine diğeri kara der…Ah bitse bu kavga…

Hamdi Oruç




…/ Ramazan / 1988.Almanya

Bu gün Berlin’deki camiyi gezdim.İnsanımla gururlandım…
Nasıl gururlanmayayım insanımla ,İşçi olarak geldikleri gurbete cami yapan onlar…Ülkesinde her yeni mahalleye bir cami yapan onlar.” Ramazan din görevlisi “olarak gittiğim Almanya’da bir ay bulundum. Gezdiğim yerlerde hiç yeni yapılmış bir kilise görmedim…
Bayrağı ay ve yıldız taşıyan bu milletin ;Gönlünde de ay ve yıldız var…

Hamdi Oruç




9/11/2008-İstanbul
Bu gün hastaneye gittim.Üç aylık şeker tahlillerim için…
Numaratörden numaramı aldım,boş bir yer bulup oturdum.
Hastane idaresi kan almada “çocuk hastalara” öncelik tanımış ve iki güvenlik görevlisi hastalara yardımcı oluyor…Bunlar ne güzel gelişmeler.
Ne güzel şey şu numaratör…Numaram gelinceye kadar yerimden hiç kalkmadım.Numaratör olmadığı günlerde kapıya yığılmaları yaşıyorduk,aradan sızanları takip ediyorduk…sıkıntı ve yorgunluk.
Dilek ve istek kutusuna bir teşekkür yazısı bırakarak hastaneden ayrıldım.
Hamdi oruç

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Günlük Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Günlük yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Günlük yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL