6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1136
Okunma
Gittiğinde hava kapalıydı güneş utancından saklanıyordu bulutların ardına, bir rüzgâr esiyor şehir sana sen şehre veda ediyordun. Bir güz yağmurlarında ardına alarak hiç hesapta yokken gittin. Ardında mısralara döküldü sevdalar sen diye yandı tüm imlalar her bir soru işareti sen oldun. Her nokta ben.
Ah sevgili gittiğinde dudaklarımı ısırdım dur gitme demek için ama olmadı. İnsan söyleyemiyormuş bazen içindekileri insan yarım kalabiliyormuş ah sevgili. Her gece sabaha kadar yada gün daha balçık kıvamında batarken bekledim ben seni. Bekledim ve sensizliğe okudum sana yazılan tüm şiirleri. Hiç duymadın cılız sesimi ve ben sessizlik oldum senden sonra. Karaltılar yer etti gözlerimde gözyaşlarım düştü kan kıvamında Necip Fazılın kaldırımlarına. Sonra hiç yere bir Orhan Veli olup İstanbul’u dinledim. Ve sonra Nazım gibi yağlı ipi bekledim boynuma. Olmadı kimlere sevmek fikrimle yaklaşmadım ki, kaç tende söndürmeye kalktım bu hayali olmadı kaç dudak kaç nefes kaç hayat olmadı.
Şimdi olmazlıklardayım sevgili. Olmadığından, olmayacağından, olamayacağından, olmazlardayım
Sende bırak git olmazların ortasında.
Dağlar kalsın bana bana, şafakları ben bekleyeyim
Ardından sende gelme istemem bundan sonra sende gelme.
Kimseler hesap sormasın bundan evvel benden. Benden ve benim gözlerimden ve benim sözlerimden. Acı yoğurdu yıllarca ruhumu ve onun biçimsiz ismini. Şimdi bırakın ve gidin beni. Ben sizsiz de yaşarım
Sizsizde doğar sizsizde ölürüm