Bir peşin hükmü söküp atmak, atomu parçalamaktan daha zordur. - einstein
Noyan Safi Sel
Noyan Safi Sel

YOL

Yorum

YOL

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

971

Okunma

YOL

Yaş on altı.
Dünyayı yeni tanıma çağlarım.Her gencin takıldığı,konuştuğu bir arkadaş grubu vardır
Tabi o yıllarda benimde böyle bir arkadaş grubum var

En büyük zevklerimiz futbol oynamak, yüzmek,bisiklete binmek ve kızlara takılmak
Bir yaz günü arkadaşlarla otururken aklıma çılgınca bir fikir geldi
Çocuklar biz neden bisikletlerle İzmir den, Gümüldüre gitmiyoruz dedim
Otobüsle bir buçuk saat
Bisikletlerle olsa olsa üç saatte ulaşırız dedim (demez olaydım)
Tabi herkes benim gibi deli olunca tamam dedi.Altı arkadaş gidecektik,dört bisiklet olduğu için eski bisikletlerden bir bisiklet imal etmeye karar verdik bir hafta içinde çift koltuklu
Dört pedallı, normal bir bisikletin iki katı uzunluğunda yeni bir bisiklet imal etmiştik
Test sürüşlerine de bizzat ben katıldım.
İki kişi kullanınca süratli bir şekilde yol alabiliyorduk
Hafta sonu gelip çattığında saat gece onda yola çıkma kararı aldık ve mahallenin parkında toplandık herkes kendine göre eşya ve sırt çantası almıştı
İkili bisikleti ben ve İsmail kullanacaktık .İsmail bisiklete güvenerek koskoca bir valizle gelmişti içinde battaniyeler vardı.Valizi bisikletin arkasına sağlamca bağladıktan sonra hep birlikte sıralı bir şekilde yola çıktık.
İsmail’in hemoroit rahatsızlığı olduğu için
Bisikletin arka selesinde sabit direksiyonda pedal çeviriyordu.
Serbest bölge civarında bir araç bizi sıkıştırdıktan sonra
Ben bisikletle iyice yol kenarına kaymış bir şekilde ilerlemek zorunda kalmıştım.
İsmail’in rahatsızlığından dolayı poposu sürekli selede bir sağa bir sola kalkıyor,
Arkadaki valizde ağır olduğu için direksiyonu sabit tutamayarak sekiz çiziyordum.
Bu anların artmasından sonra ben İsmail ve valizle birlikte,
Yol kenarına savrularak devrilmiştik.Arka lastik patlamış bir süre ismail’in küfürlerini,
Dinledikten sonra,yürüyerek serbest bölgenin önüne kadar gelmiştik.
Oranın güvenlikçileri bizi durdurup içeri almışlardı.
Erkemin çantasında aramalar esnasında bir kuru sıkı silah bulununca
Ekrem önce bir tokat sonra nasihat alarak ailelerimiz aranmış
Bilgi alışverişinden sonra patlak bir lastikle salıverilmiştik.
İlk bulduğumuz benzinlikte sıcak yama ve hava ile
Bisikletin lastiğini onararak tüm hızımızla menderes bölgesine doğu ilerlerken
Önümde ilerleyen arkadaşlarımın bisikletleri ile
Sağa ve sola savrulup hızlandıklarını fark ettim
Tabi benim onlar gibi savrulma imkanım olmadığı için hamle yapamadım
En son İsmail ben ve bisikletle kapkara bir alman kurdunun üzerinden uçtuğumuzu gördüm
Öndekiler bağıra çağıra kaçarken
Ben gözlerimi yummuş bir şekilde hızlanmaya başladım.
Gözlerimi açtığımda köpek bisikletin yanında hırlıyor,
İsmail bacaklarını bisiklet gövdesinin üzerine koymuş
Anne anne diye çığlıklar atarak köpekle iş birliği yapıyordu .
O korkuyla ben tabi pedallara yüklenerek çevirirken
Bir yokuşun sona erip aşağıya doğru hızlanmamı sağlayan yol ,
Benim ve ismail’in hayatını kurtarmıştı.
İsmail pişkin pişkin kahkahalar atarken,ben kıpkırmızı olmuş,
Soluk soluğa kalmış şekilde titreyen dizlerimle,
Menderes çıkışında mola verebileceğimiz bir benzinliğe girmiştik.
Tabi herkes bu şokun etkisiyle yola daha fazla bu karanlıkta devam etmememizin
Uygun olacağını söyleyince,battaniyeleri sererek sabah beşe kadar uyuma kararı almıştık
Sabahın beşinde yazın ortasında ayaz bir havada uyanarak,bisikletlerimize binerek süratle Gümüldüre yol almaya başladık.
Gümüldür’ün kıyı şeritlerinin çok dik yamaçlı yollardan oluşması
Bizim çok yorulmamıza yıpranmamıza neden olsa da tükenmiş hallerimizle
En sonunda saat sabah dokuz gibi merkeze ulaşmayı başarmıştık.
Tabi bizi gören insanların gözleri bisiklette,
Bizimkilerin gözleri denizde konaklayabileceğimiz bir yer arayışındaydı.
Sonunda denize sıfır uygun bir alan bulup bisikletleri bırakıp hep birlikte kıyıya serilip karnımızı doyurduktan sonra denize girebilmiştik.
Denize girdikten yaklaşık üç dakika sonra İsmail’in çığlıklar atarak denizden çıktığını gördük
İsmail’in hemoroitinin tuzlu sudaki etkisine şahit oluyorduk
İsmail ağlamaklı bir şekilde kendini kumsala atınca
Bir eczaneye giderek ismail’in sızılarını dindirecek bir ilaç bulup
İsmail’i rahatlattıktan sonra hepimizin keyfi kaçmış,
Geri dönmenin sıkıntısını yaşamaya başlamıştık
En kısa yoldan izmir’e dönmeliydik.
Bunun kısa araştırmasını yaptıktan sonra
O zamanlarda yeni yapılmakta olan tahtalı baraj yolunun,
Menderes bölgesine çıktığını öğrendik
Bu yoldan geri dönmeye karar vererek gümüldür’e saat dört gibi veda ettik
Dağlık kesimde aşağısı uçurum ve baraj,korkuluklar yok,
Yol toprak, şiddetli rüzgar kum kamyonları sürekli bu yoldan ilerliyor
Bizde onların arasından bisikletlerle yol almaya çalışırken
Rüzgar tüm şiddetini bize doğru çevirdiği ve ismail’in pedal çevirmediği için
Ben pedallara yüklenerek tek başıma ilerleme çabasındayken
Pedallara fazla yüklendiğimden pedal dayanmadı ve kırıldı.
Ben yine İsmail;in küfürlerini dinledikten sonra
Yürüyerek dağlık kesimi ve baraj bölgesini aşmak zorunda kalmıştık.
Yol sonunda asfaltlaşmış,dağlık kesimden uzaklaştığımızda
Hemoroitli ismail’i bisikletin ön tarafına bindirip
Kendim arka tarafta pedalları çevirerek menderese girmeyi başarmıştık
Bir kahveye dinlenmek ve çay içmek için oturduğumuzda ,
Kasalı bir kamyonun izmir’e gideceğini öğrendik .Sağ olsun şöföründen rica ederek, bisikletleri ve kendimizi kamyon kasasına attıktan sonra
Bizi Gaziemir girişine kadar getirip bırakmıştı.
Tabi yol biter mi ,
Gaziemir’den , karşıyaka’ya ulaşmamız gerekiyordu
Hemoroitli İsmail önde rahat ,ben bisikletin arkasında ağır pedal işçisi
Yol boyunca insanların bizi görüp dalga geçmesi ile birlikte
Mahallemize gözyaşlarıyla ulaşmıştık.
İsmail ve diğerleri toprağı öperken, bende bisikleti ikiye bölerek parçalayıp
Bir daha bisiklet kullanmayacağıma ve böyle bir maceraya
İsmail ile atılmayacağıma yemin ederek evlerimize dağılmıştık

Ardından on bir sene geçti o günden bu güne kadar hiç bisiklete binmedim.
Ama bisikletsiz maceralarım hep oldu.
İsmail mi?
Şu an evli ve iki çocuğu var
Ve hala hemoroitli…


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yol Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yol yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YOL yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
(( Seçil Nimet ))
(( Seçil Nimet )), @--secilnimet--
25.6.2012 15:57:32



Evet ne güzeldi bu anı böyle...
Gülerek birşeyler okumayalı çok olmuş sevgili Tolga...

Teşekkürler, İsmaile selam... :)
suzan can
suzan can, @suzancan
29.11.2008 22:21:10
gülümseyerek okuduğum güzel bir anıydı...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.