AŞK BİR KERE...
AŞK BİR KERE...
Belki acemi cümlelerim suratınıza çarpar diye, kendini çok ciddiye almaktan yorgun düşenlerin anlayacağını umarak bu yazıyı yazmaya karar verdim. Ben hangi boşlukta olduğumu bilmiyorum şu anda. Ama bildiğim tek şey, aşk iki kişiliktir ve insan bir kişiye aşık olur.Birden fazla kişiyi beğenebilir ama aşık olamaz. Sakın yanlış anlamayın beni eskimiş hikayelerle başınızı ağrıtmaya niyetim yok. Sadece nasıl anlatılacağını pek beceremediğim - ki aslında külliyat falan yazmam lazım, ama zormuş anlatmak ve yorucu - bir konu hakkında acil şifalara ihtiyacı olan ben pansuman yapıyorum yaralandığım yerlere, yazarak onu hala sevdiğimi. Belki de aşk değildi bizi bu hale getiren, aşık olduğumuzun kendisiydi, suretiydi. Onun sigarayı tutuşunu sevdim.Ondan ayrılınca herkes kendi mekansızlığına gidince yine kızgınlığım onaydı, aşka değil...Onun gözlerini gecenin bir yarısı - hakikaten - aklıma düşüren onun bana o gözlerle güldüğü zamanları hatırlamamdı, onu onutmamamdı.Aşkın bir suçu yoktu bu mevzuda.Birlikteyken aşkı pek aklımıza getirmeyiz nedense, ancak şık mağlubiyetlerimize kılıf niyetine ayrıldığımızda ortaya çıkarırız onu. Çünkü ortada durmaz aşk, tarafı bellidir bitaraf değildir.Biriyle bir şey yaşamak zararsızlık halinde iyidir.Aşk bazen bir zararlılık halidir. Kalbi yorar, yüzü asar, gözyaşı kaybına neden olur...’’ Aşk bir kere ve bir kişiye karşı yaşanır - ömürboyu - daha sonra yaşadıklarımız kopya çekme çabasıdır eskiden...Ama dedim ya ayrıldığımızda ya da aşık olduğumuzu kaybettiğimizde ortaya çıkar darbeyi vurur...
saygılar herkese...
İNCİ KANDEMİR (hires)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.