KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 997 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR (BU YEDİNCİ MEKTUP)
GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR (BU YEDİNCİ MEKTUP)
Gülüm…
Bu sokak bizim sokaktır gül yüzlüm. Bu sokakta yaşamın kendisi var. Ben varım. Beni kaybedersen bir gün, bu sokakta ara izlerimi. Şu köşe başında hayalini kurdum senin. Bakkal Mehmet Efendi’den borç para istedim sana gelirken. Ve bana hayır dediğin gün, Tekel’ci Mahmut’un dükkanında sarhoş oldum, üç şişe doluca şarabıyla.
Gülüm…
Bu sokağın kaldırımlarını ıslattı gözyaşlarım, bahar yağmurlarından çok önce. Bu sokakta tattım ilk aşkımı ilkokulun beşinde. Yürüdüm bayram sabahı bin bir fiyakayla babamın aldığı kırmızı iskarpinlerle.
Gülüm…
Bu sokak bizim sokak. Ben bu sokağın çocuğuyum. Seni tanımadan arkadaştık. Şimdi sırdaş olduk bu sokakta. Bir gün alıp gidersem başımı, beni arayacaksan bu sokakta aramalısın. Çünkü bu sokağın her gizli köşesinde, sana olan sevgimin fısıltılarını duyarsın. Sana olan hasretimin kurumaya yüz tutmuş çiçeklerini koklarsın.
Gülüm…
Aşkı tanımlayamazdım seni tanımadan önce. Bir yabancı duyguydu, bir lükstü, bir ulaşılmaz rüyaydı belki. Seni tanıdığım gün değişti her şey. Görmediğim şeyleri gördüm bilmeden. Balıkların rengini tanıdım. Denizin kokusunu sevdim. İnsanların yüzündeki kırışıklıkları öpmek istedim. Haykırmak istedim Dünya’ya içimdeki çocuksu sevinci.
Gülüm…
Bilsin istedim herkes, ama utandım, ama heyecanlandım, sana koşarken Ada Vapurları’yla. Martıların çığlıklarını hissettim. Tek düze değilmiş meğer hayatın kendisi. Yaşamı sevdim yeniden. İnsanlara güvendim, inandım. Paylaşmayı arzuladım yıllar sonra bir şeyleri. Sokakları, caddeleri, kaldırımları bir başka heyecanla adımladım. Denizin ötesini gördüm ve gölgenin sonrasını, güneşten sonra. İçimde büyüyen bir işveli yosma türküsüydü ağıtlarımı silip süpüren…
Gülüm…
Sevda bu muydu? Aşk bu muydu? Ne olmuştu baharın çapkın bakışlı delikanlısına? Nerde durmuştu şehrin fiyaskosunu bıçaklayan çocuk yürekli o koca adam. Bir gün sular durulduğunda; beyaz saçlarımın kıvrımlarında, sana itiraf ederim, içimdeki zenci logolarının, dokununca yıkılacak, o korkunç, uyumsuz uyumunu.
Gülüm…
Med cezirlerimin kaderime hükmettiği her mevsimde bizim sokağı hatırlayacak ve senin anılarını yudum yudum içime çekerek yaşayacağım kalan ömrümü. Ve sonra sana geleceğim ölümsüzlüğü tenime kuşanarak….
YORUMLAR
Bilsin istedim herkes, ama utandım, ama heyecanlandım, sana koşarken Ada Vapurları’yla. Martıların çığlıklarını hissettim. Tek düze değilmiş meğer hayatın kendisi. Yaşamı sevdim yeniden. İnsanlara güvendim, inandım. Paylaşmayı arzuladım yıllar sonra bir şeyleri. Sokakları, caddeleri, kaldırımları bir başka heyecanla adımladım. Denizin ötesini gördüm ve gölgenin sonrasını, güneşten sonra. İçimde büyüyen bir işveli yosma türküsüydü ağıtlarımı silip süpüren
..............................
Güzel, akıcı bir anlatımdı arkadaşım, tebriklerimle...
Gülüm…
Sevda bu muydu? Aşk bu muydu? Ne olmuştu baharın çapkın bakışlı delikanlısına? Nerde durmuştu şehrin fiyaskosunu bıçaklayan çocuk yürekli o koca adam. Bir gün sular durulduğunda; beyaz saçlarımın kıvrımlarında, sana itiraf ederim, içimdeki zenci logolarının, dokununca yıkılacak, o korkunç, uyumsuz uyumunu.
sokaklar, güller, yürekler ve sevda ancak bu kadar dürüst kaleme alınabilirdi
üstelik çarpıcı ve şiirsel...
100 paunlık bir şiirsel yazı
müthişsin dostum
Mektuplar bitti, aşk bitti o zaman :)))
Şaka bir yana hepsi ayrı ayrı tattaydı...
Mektuplar yazdıran aşkınızın solmaması dileğiyle..
Saygılar benden yana..
ben ce bu mektup ... biiirrrrr :)))
sonuncu olamazzz :((
böylesine güzel duygular devam etmelii...
hiç olmazsa böylesine biraşk mektubu görmiyenler de
nasıl oluyormuş öğrensin ;((
Sevdiğin kadar sevilirsin
Ne bir eksik,
Nede fazla
Bu her zaman böyledir
Sakın unutma
Teninde, kokusunda
Dalar gider gözlerin
Bu dipsiz ummana
Kaybolursun o yarin
gönül bağında
Sevdiğin kadar,sevilirsin
Ne bir eksik,
Nede fazla
Seven her zaman zanneder,
Benim ki daha fazla
Karşılıksız olsa da arasıra
Sevdiğin kadardır
Karşındakin de sevda
Yıldırımla toprak gibi dir...Aşk
Karşılığını bulduğun anda
Düşündüğün an düşünüyordur
O da mutlaka...
Sevdiğin kadardır,sevgin
Sevgilinin yanında
Seven bilir sevildiğini
Aşk’ın sırrı burda...
Ne bir eksik
Nede fazla
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
buda benim şiirimdi ... mutlaka bu mektupların muhatabı vardır..ne bir eksik ne de fazla
yüreğiniz dert görmesin...saygılar
Ne kadar güzel bir anlatım tarzı... Benim de böyle bir çalışma yapma merakım olmuştu bir aralar.Benim de çok gönderilmemiş mektubum var. Hâlâ saklarım. Hep yanlış anlaşılma korkusu ile yayımlamaya içim elvermedi. Hoş bir eserdi, ve bana cesaret verdi. Teşekkürler.
