Bu Morella'nın Son Gidişi Olsun, Işıkla..

• 19 Kasım 2008 Çarşamba 01:47:19

insan iki 19 kasım arasında ne kadar eksilebilir ki..
iyi ki doğmuşsun dileklerim ne kadar içten olabilirse sana o kadarım işte..
iyi ki doğmuşsun ama hepsi bu.. ülkemin diğer ucuna düşen kar bu gece seni üşütecek diye burkulmayacağım örneğin..
o köprüyü bilmem tanır mısın.. altından geçen suyun debisi üzerine kafa yormayacağım şimdi
zira midemi bulandırıyorum.

granit zeminlerin hayatlarımıza kattıkları..
ve fıstık yeşiline bulanmış bir oda..
buram buram yalnızlık..
ben o huzuru özledim..
-özür dilerim, özür dilerim..
yahu bana sarılıp ağlama tamam mı!
bu boktan yazı yazarının kangrenli bütün dokularından kopup gelmekte ve sabah olduğunda minik bir silindi başlığı ile yerini bir noktaya bırakmayı amaçlamaktadır.
bugün gördüğü manzara yazara hatalarını anımsatmıştır ve o his..
o ecza kokulu hastane odasına yeniden dönme arzusu..
kimseye bişeyi ispatlamak zorunda olmazsın, vurabileceğin en dibe zaten vurmuşsundur, koridordan biri geçer bazen kanlar boşalır vücudundan, bi bebek geçer ana kucağında, düşünsenize henüz kalbi hiç kimse tarafından kırılmamış, ağzında maskeli; bazen taburcu olan teyzeleri görürsün pürneşe, o kadar zaman neler paylaşmamışsınızdır; bazen saçları üzerlerindeki beyaz çarşaftan taşan yolcuları görürsünüz, o an biraz iç kanar ama sonra o da geçer..acının hafızası yoktur ve ademoğlu unutmaya programlanmıştır.
bazen çay kokulu ev sıcaklığını ararsın, ama sonra öyle iyi bir insan tanırsın ki, oraya daha çok bağlanırsın.. dışarda yağmur yağdığında, yalnızkaldıysankalkıppencerendenbirbak türünden naif ezgiler mırıldanırsın..kalkıp süslenirsin hastane ahalisine,
-ah sibel hemşire biraz pamuk alabilir miyim
sibel hemşire korkar tabii
-iğne yerlerin mi kanıyor
-hayır hayır, ojelerimi değiştireceğim de eskileri temizlemek lazım değil mi..
hahahaha
ne de şirin!
bazen servis ahalisinin tansiyonunu ölçersin, ara ara imana gelirsin, zaten yalnız başına kaldığın ecza kokulu o oda fevkalade baş döndürmektedir.. bazen güzel insanlar çiçek getirir oysa yasaktır hasta odasına yapılan bu hoşluk, odadaki herşey seni mikroorganizmalardan korumalı ve yaşama olan bağlılığını söküp almalıdır..
yine de
ben o huzuru özledim..
nasıl da dinlendirir 305 yalnızlığı..

bütün hastane maceralarım bile bana şimdi hiç benim olmamışlar gibi geliyor..hayatıma dair ne varsa gülüşünü bile bilmediğim o kadının himayesinde.. izlediğim bütün filmlerde esas hatun o kadının suretinde, ve esasoğlan bana hep yabancı.. aşk ancak o kadına mübah, 61 alınan ekonomi sınavlarının yıldızı hep o kadın.. otobüste metroda yer verilen sarı saçsız kırmızı ojesiz bütün hatunların içinde o kadın.. bütün güzel şarkılar o kadına ithaf, yazılmış yazılacak en güzel lakırdılar o kadına.. gülümseyen bütün yüzler, güzelliğe dair ne varsa, hepsinin hakedeni o..
bu dışlanmışlık hissi bu kadını alır ve bu diyardan sürer..
geleceğe dair bütün planlarımın içine bundan hayli zaman önce sıçıp geçmiş izi hala silinemeyen kadın,
fıstık yeşili hastane odamı bana bırak..
onu benden daha sıkı sarmalayamazsın..

hayat mı?
kapısından sana asla istediğin yemeği vermeyen teyzelerin geçtiği merkezi ısıtmalı fıstık yeşili hastane odası tabi ki..
bir morellanın hayatında daha olağan ne olabilir..
hoşçakalın..