- 2402 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TANRI MİSAFİRİ
Köyün birisinde Ali adında bir adam varmış. Ali iyi ahlâklı bir kişi değil, içki içen, küfür yapan, herkesle kavga eden birisiymiş. Köylüler ondan bıkmış, usanmış bu yüzden adını “Şer Ali” diye söylüyorlarmış.
Günlerden bir gün Şer Ali vefat etmiş. Karısı köyün hocasının evine vararak kocasının öldüğünü bildirince Hoca:
—Desene köyümüz bir mikroptan temizlendi. Senin kocanın bir gün olsun bir iyilik yaptığını gören var mı? Ölüsünü kime kaldırtırsan kaldırt, diyerek kapısını kapatmış. Bunu işiten köylü-ler de cenazeye gelmemişler.
Şer Ali’nin karısı üzüntüyle evine döner, ölüsü kokmasın diye bir çuvala koyarak sırtına yüklenir, köyün üzerindeki tepelere doğru yollanır.
Gün akşam üzeridir. Köyün çobanı sürüsünü yatırmış, yaktığı ateşin yalımları arasından Şer Ali’nin karısını görünce:
—Hayrola bacım, günün bu saatinde yalnız başınıza buralarda ne arıyorsun?
—Kocam vefat etti, hoca efendi gelip yıkamadı, o gelme-yince komşular da gelmedi. Sen de biliyorsun köyümüzde herkes ondan şikâyetçi idi, Onu sevmiyorlardı. Ölüsü kokmasın diye sırtımda getirdim, buralarda bir yere bırakacağım deyince, çoban:
—Bacım bu erkek işidir, gel hele sen şu ateşin başında otur, şu tastaki sütü iç, ben onu hallederim.
Şer Ali’nin karısı ateşin başında sütünü içerken köyün çobanı, ölüyü oradaki bir ağacın altına gömdü:
— Bacım kocanın cenazesini toprağa gömdüm, çok geç olmadan var git evine huzur içinde ol, dedi.
Köyün hocası o gece rüyasında Şer Ali’yi cennet bahçelerinde salına salına gezerken görür. Sabah namazını kıldırdıktan sonra cemaate durumu anlatınca cemaatten bir kaç kişi daha Şer Ali’yi kendilerinin de cennette gördüklerini söyleyince Hoca efendi:
—Bunda bir iş var, gidip cenazesini yıkayıp kabre koyalım diyerek cemaatle birlikte Şer Ali’nin kapısını çalarlar. Kapıyı açan karısına:
—Kocanın cenazesi nerede? Onu yıkayıp toprağa verelim de-yince, kadın:
—Siz dün gelmeyince kokmasın diyerek çuvala kattım, sırtıma yüklendim, şu tepeye kadar götürdüm. Orada köyün çobanı bir ağacın altına gömdü, deyince hep beraber tepeye çıkarak çobanı bulurlar Çobana cesedi ne yaptığını, hangi duaları okuduğunu bir bir sorarlar. Çoban:
—Hocam ben bir çobanım, sizde bilirsiniz ki, ben dua mua bilmem. İşte şu ağacın altını kazıp gömdüm.
—Hiçbir şey okumadın mı? Bir şeyler söylemedin mi?
—Söyledim söylemesine de dua bilmem. Dedim ki: “Al-lah’ım kırk yıldır bu dağlarda çobanlık ederim. Gelip geçenlere Tanrı misafiridir diye kuru ekmeğimden yedirdim ve sütümden içirdim. Buraya gömdüğüm bu kişi de benim misafirim, sen de ona iyi bak” dedim. Başka da hiçbir şey yapmadım.
Çobanı dinleyen Hoca ve cemaat, bu halis duanın Allah yanında kabul olduğunu, Şer Ali’nin günahlarının bağışlandığını anlayınca, kendi yaptıklarından utanarak pişman oldular ve tövbe ederek köylerine döndüler.
__________________________________________________________________
*Harabat ehline hor bakma sakın/ Nice viranelerde defineler var.
*Cündep (r.a) anlatıyor: “Resulullah (s.a.v) buyurdular ki, bir adam: “vallahi Allah falancayı mağfiret etmeyecek” diye kesip attı. Allah Teâlâ Hazretleri de: “Falancaya mağfiret etmeyeceğim hususunda yemin eden de kim? Ben ona mağfiret ettim, senin amelini de iptal ettim!” Buyurdu. (Kütübü sitte: 4145)
***
H.İbrahim Sakarya
YORUMLAR
Bu hikayeyi bir kaç defa okudum abi önceden de.Salih amelle söylenen bir söz insanı cennete götürür.bilmeden kibirle söylenense mafeder..
İnsanlık görevi aslında cenazelerde düğün dernek gibi onlara icabet edildiği gibi..İyi yada kötü ne olursa olsun Allah rızası için o kişiye son kardeşlik görevlerini yapmaları gerekir..
Bazanda öyle ön yargı olur ki bir kişi kötü der sonra bine çıkar..Belki de aslı bile yoktur uydurdukları yalanlarla o kişi Allah ın salih bir kuluda olabilir..
Tanrı misafiri her zaman bereketle gelir.
Aklıma HZ RABİA ADEVİYYE geldi.
Evine gelen bir garibana 1ekmek verir..
Aradan zaman geçmeden yakın komşuları Ona ekmek gönderir..
sayar 9 tanedir çocuğa der ekmeğin birisi ne oldu .
Çocuk güzel kokuyordu yedim der.
.Yanında ki misafiri der neden öyle sordunuz çocuğa..
O derki misafire verilen 10 misli geri döner bazan daha da çok..
Rabbim bereketlendirir misafir olan evi.
Çobanın duası da arhmet olmuş Rabbimizin her şeye gücü yeter...
*Harabat ehline hor bakma sakın/ Nice viranelerde defineler var.
*Cündep (r.a) anlatıyor: “Resulullah (s.a.v) buyurdular ki, bir adam: “vallahi Allah falancayı mağfiret etmeyecek” diye kesip attı. Allah Teâlâ Hazretleri de: “Falancaya mağfiret etmeyeceğim hususunda yemin eden de kim? Ben ona mağfiret ettim, senin amelini de iptal ettim!” Buyurdu. (Kütübü sitte: 4145)
***
Ne kadar doğru ..Allah bizleri merhametten ayırmasın .Kendimize etrafımıza misafirlere tüm canlılara merhamet edenlerden eylesin..
Konusu çok güzeldi ne varsa ikram edilir misafire..Allah razı olsun sizden ..
Selam ve dua ile..