CHP VE ...

• 18 Kasım 2008 Salı 00:43:53

Adı halk olan, kendisi yıllar öncesinden nostalji olmuş ve Atatürk’ten
sonra elit tabakaya hitap etmiş, yada etme gereği duymuş ve zaman zaman
terörist zihniyetli bir çok kurum ve kuruluşları bünyesinde barındırmış
bir parti konumundan asla kurtulamadı.

(Halk Evleri) buna en büyük örnektir. Zira inönü eliyle
"Halk Evleri" Masonlar’a adeta teslim edilmisti.
Ve hatta dönem dönem o çok güçlü olduğu yıllarda bile aşırı
solcuları bünyesinde barındırmış ve hatta onları fişekler bir hüviyet kazandırmıştı.
kuruluşundan bugüne değin demokrat olamadığı gibi, çok sesli
partileşmenin önünü kapar bir siyaseti "İnönü" dönemine kadar
savunmuş ve kurucusu olan büyük önder Atatürk’ün bu güne değin
nimetini yemiş, kendini yenilemekten uzak, gelişimlere kapalı bir iç
siyaset güderek kendi sonunu hazırlamış bir partidir.

CHP hiç bir zaman sol parti olmadı diyenlerede bir sözümüz var
tabiki.CHP sol parti olmasaydı "Fevzi Çakmak"
ve gibileri CHP dışında bir parti arayışına girmezdi.
Bu gün tehlikeli boyutlar yaratan bir görünümde olan
CHP devrini tamamlamış direnmeyi ilke edinen bir kurum gibi
bugün ki Türkiye de varlığını idame ettirmeye çalışan hazin bir tablo sergilemekte.

CHP misyonu, devletçilik ile başlayan ve nedense öcü gibi görülen
Milliyetçilik fikrine gelince, hep yan çizilmiş; kendi içlerinde
( Milliyetçilik) fikrini bile zaman zaman dışlamaktan
geri kalmamış içi kof misyonu olmayan, adı var kendi yok rollerinde başta da
yazdığım gibi büyük önder Atatürk’ün nimetini yiyip tüketen bir parti olmaktan kurtulamamıştır.

Yarınlara şekil verecek gençliği yetiştirememiş, adı Halk olup elit
tabakalara hitap ettiği halde, mazlumları oynar bir basit politika
güdülmüş, laik sisteme adeta dört elle sarılmış olan Aleviler de
yıllarca CHP eliyle kullanılmıştır. Bugün ki şekliyle CHP,
sosyal bir kazanım edinmeye çalışmış, sosyal demokrat bir kimliğe oturmak istemiştir.
CHP asla demokrat bir parti olmadığı gibi zaten Halk’a
inememiş, solculuğun uçlarında gezen, beynemaz bir zümreninde
oyuncağı olmuştur.Tabiri tam yerinde ise necazet yuvası olmuştur.
Eğer bugün kendimize CHP’nin bugün ki misyonu nedir diye soracak
olursak adıyla aşikar, koskoca bir hiçtir.
Milletin duygularını anlamamakta yıllarca direnen CHP,
yüzde doksan dokuz Müslüman olan Milletin inançlarına bırakın sahip çıkmayı,
siyasetiyle aşağılamıştır. Aşağılarken aşağılandığının farkına varamayan
bir görüntü içinde bugün ki son çırpınışlarını yaşamaktadır.

Büyük önderin kurduğu bu mukaddes yuva, Mukadesata sahip çıkamamış,
cibilliyetsiz devşirmelerin bir takım dinsiz Aleviler’in, Türk kaşıgı ile
ecnebi pisliği peşinde koşan zavallı koministler’in, zerdüştler’in yezidler’in
cirit attığı bir mekan haline dönüşmüş bir perişanlık içindedir.

Türk milletinin değerlerine bu kadar sahip olması bile CHP’yi yıllarca rahatsız etmiştir.

Yüzyıllar öncesinde yarası olan devşirmelerin her alanda ihya olma sebebi ve tek suçlusu maalesef CHP’nin ta kendisi olmuştur.
Bu ülkenin öz evlatlarına bile hınç besleyen, emellerinde hainlik ve
aykırılık olan zümrelere kucak açmaktan geri kalmayan CHP, vijdan
muhasebesine düşmekten bile aciz, Türkiye’nin geleceğine şekil vermekten bihaber politikalar güderek bugünler’e gelmiş son dönemlerini yaşar bir haldedir.
Bugün Türkiye de CHP’ye ihtiyaç varmı?
Sanırım bunun cevabı henüz yeri doldurulmadığından olsa gerek, meclisde ki konuma yansımaktadır.
Fakat bugün ki meclis tablosu bile değişkenlik arzedecek bir konumda
olduğundan gerçek iradeyi yansıtmamaktadır.
Birde Türk insanının siyaset adına geleceğe dair yıllarca arayış
içinde olduğundan olsa gerek, Türk Milletinin çaresizliğinin bir ifade
şeklidir bu günkü CHP.

Fakat CHP Atatürk sonrası necazet yuvası olmuş olsa da, iyi
bir lider elinde şekil alarak halkın duygularına tercüman olacak bir
konum kazanırsa, içindeki radikal uçları temizleyebilir ise, En
azından Türk gibi düşünebilir bir konuma gelirse Türk siyaset
hayatında kendine uzun bir ömür biçebilir.Yılların verdiği deneyim ile
sayın Deniz Baykal bu süreci sancılı geçirse de güzel uygulamaktadır.
Son günler de başı kapalı kesimleride kabul etmeleri bir samimiyet gereği
veya bir çıkış yolu aramanın refleksi olarakta algılanabilinir.
Düzeltmekte geç kaldığı hatadan dönme sinyallerini vermektedir.
CHP’nin meclise yansıyan iradesini küçümseyen muhalif CHP’liler
sabırsızlıklarını giderirler ve sayın Deniz Baykal’ın açılımlarına destek verirler ise
kazanan kendileri olacaktır.
Türk Milletinin inançlarına ve kültürüne düşman bir siyaset beslemek
CHP’yi ihya etmemiştir etmeyecektir.
Sayın Deniz Baykal önderliğinde CHP halk nezdinde güzel bir dönüş yapmıştır.
Deniz Baykal açılımları askıya alınır ise şayet, büyük önderin kemiklerini sızlatanlar, Milletinde vijdanını sızlatmaya devam edecek, sol bir dünya görüşünü bile savunmaktan uzak, boşluğa resim çizen, klavuzu zayıf, serseri bir mayın gibi son demlerini yaşayacaktır.
Yoksa...
CHP’nin ruhu şaad mekanı Anıtkabir olsun demek istemiyoruz.

K. Kurultay.