- 839 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DERSİM KONFERANSINA ŞAİR İSYANI!..
DERSİM KONFERANSINA ŞAİR İSYANI!..
Dersim Konferansına Şair İsyanı!..
BEYİNLERİ VE RUHLARI BAŞKALARINDAN EMİR ALMAYA ALIŞIK OLANLAR, KESİNLİKLE BASIN MENSUBU OLAMAZLAR. HABER YAPMAK: HÜR, BAĞIMSIZ, ONURLU, YÜREĞİ YETEN,KALEMİNİ, RUHUNU, BEDENİNİ, DÜŞÜNCESİNİ SATMAYAN, PARANIN KÖLESİ OLMAYAN YÜREKLİ İNSANLARIN İŞİDİR.SİZ DE BÖYLE BİR BASIN MENSUBU İSENİZ,SESİME SES VERİNİZ..
Alaçamlı Halk Şairi, Reklâm Yazarı, Eğitimci ve Gazeteci Hasan Sancak Avrupa Parlamentosu’nun himayesinde gerçekleştirilen Dersim soykırımı isimli konferansta konuşan DTP Milletvekillerini, Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil’i ve teröristlere destek veren parlamento üyelerini protesto etti. Yazmış olduğu on sekiz dörtlüklü ‘ATATÜRK YAŞASAYDI-BOYUN EĞERDİN TÜRK’E YURTTA KARAKTERİNİZ-KAHPELİK KARA LEKE’ nakaratlı şiirle tepkisini dile getirdi.
Konu ile ilgili görüşlerini dile getiren Sancak’: Emperyalizmle savaşarak kurulan Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne hakaret yağdırma toplantısına dönüşen konferansta PKK, Ermenilerin ve Avrupa Parlamentosu üyelerinin birliği, beraberliği kardeşliği bir sefer daha görülmüş ve tescillenmiştir. Homoseksüelliğe teşvik eden PKK, her gün alçakça ve kahpece Mehmetçikleri, polisleri, korucuları, Doğu ve diğer bölgeler ayırımı gözetmeden bütün insanlarımızı yok etmektedir. Bombaları ve mayınları patlatan, binlerce insanımızın ölümünden sorumlu olan Ermeni bozmaları PKK ve sicilli yandaşları, akıttıkları kanlarda boğulacaklardır. Bu vatan Atatürk ve şehitlerden bizlere emanettir. Dün yurda girenler kazma ve küreklerle nasıl memleketimizden atıldıysalar, PKK hainleri ve onların sicilli yandaşları da gereken cezayı göreceklerdir. Bu vatanın ekmeğini yiyip, suyunu içip, havasını teneffüs edip ihanet edenler tarihin her döneminde sivri kazıklara oturtulmuştur. Meydan artık boş değildir. Bundan sonra herkes bunu böyle bilsin. Artık iki güç vardır. Ya yutanların ya da ayakta tutanların yanında olmak zorundasınız ABD, AB ve İsrail’in kucağına oturan bir bölücü örgüt terör estirmektedir. Otuz binden fazla insanımız toprağın kara bağrına düşmüştür. Sakat kalan binlerce insanımız vardır. Milyarlarca liralık maddi zarar vardır. Bu bir soykırım değil midir? Bu konuşmacılardan biri olan Profesör sıfatlı Ronald Mönch yapmıştır. 1930 yılında Tunceli’de yaşananları insanlık suçu olduğunu savunan Mönc denen alçak Atatürk ve dönemin Bakanlar Kurulu üyeleri ile üst düzey askeri yetkililer için, "Yaşasalardı savaş suçlusu olarak yargılanmaları gerekirdi." Söylemiştir. Yetkililer nerededir? Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kurucusu Atatürk ve Silah Arkadaşlarına hakaret ediliyor. Kimseden ses çıkmıyor. Yazıklar olsun diyorum. Bana göre bu en büyük saygısızlıktır. Türkiye’de yer yerinden oynaması gerekirdi. Hep birlikte horlayarak uyuyoruz.
DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Dersim isyanında Türk askerlerinin hamile Kürt kadınlarının karınlarını deşerek cinsiyet tespiti yaptıklarını iddia etmiştir. Bu bir milletvekili değil midir? Milletvekili olduktan sonra Meclis’te nasıl yemin etmiştir? Maaşını hangi devletten almaktadır? Tekrar niçin Türkiye’ye gelmektedir? Şerefsizlik gördük. Bu kadarını da hiç görmedik! Soykırım yapılmıştır diyen mahlûk bir de milletvekilidir. Başka bir memlekette olsaydı, bunlar köpekten daha aşağı muamele görürlerdi. Dünyada kendi vatanına ihanet eden milletvekilleri ya da belediye başkanları var mıdır? Bir halka soykırım yapılmışsa, o millet onu nasıl milletvekili seçti? Dünyanın hangi ülkesinde bölücü ve yıkıcı olup, milletvekili ve belediye başkanı olan vardır? Bu konu ile ilgili onlarca soru sorulabilir. Şerafettin Halis Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmak için birlikte olduğu Ermenilerle askerlerimizi karıştırmaktadır. Hafıza kaybı olduğu görülmektedir. Şimdi tarihten bir konuyu burada okuyucuların dikkatine sunuyorum.
Aşağıda anlatılan konuyu bir PKK lı kitabında yazmaktadır. Yazılanlar gerçektir. Şimdi o PKK lılarla, Ermeniler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yok etmek için kucak kucağa oturmaktadırlar. Birlikte konferanslar düzenlemektedirler. Bunu vatandaşlarımız iyice okumalıdırlar. Bu konu devletin resmi tezleriyle de çelişmektedir. Yani devletimiz böyle bir olayın olmadığını söylemektedir. Bunu söyleyen bir PKK lıdır. Kürt vatandaşlarımız PKK nın kendileri için ne olduğuna iyi kara vermelidirler. Bu alçaklık ve kahpelik PKK lıların alınlarına kara bir leke olarak yapışacaktır. Kitap yazarı Ermenileri, Kürtlerin kestiğini söylemektedir. Bu vatandaşlarımızın büyük tepkisini çekmiştir. İddialar vahimdir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatan sevdalısı emekli bir öğretmeni olarak, ben de PKK ve yandaşlarını protesto ediyorum. Aşağıdaki paragrafları dikkatlice okumanızı rica ediyorum. Bu konuya ayrılıkçı Kürtlerin gözüyle bakan, HADEP ve DEHAP gibi PKK bağlantılı partilerde çalışmış bulunan Kemal Süphandağ’ın, ’Büyük Osmanlı Entrikası Hamidiye Alayları’ adlı kitabında yer almaktadır. Bakın neler söylemektedir!Önce kitabın arka kapağında yazılanlarını iyice okuyunuz. Yazar ne yazarsa yazsın, kendi yazdıkları gerçektir. Kürtlerin Ermenileri kestiğini söylemektedir. Arka kapaktaki yazıları dikkatle okuyanlar bunu göreceklerdir. Anlatılanlar PKK lılar tarafından bir konferans yapıldığı ve konferansta DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Dersim isyanında Türk askerlerinin hamile Kürt kadınlarının karınlarını deşerek cinsiyet tespiti yaptıklarını iddia etmesi dolayısıyla yalanlarını ortaya çıkarmak, PKK lıların Kürt vatandaşlarımız hakkında ne yazdıklarını gözler önüne sermek için anlatılmıştır. Yazı okunduğu zaman Kürt vatandaşlarımıza cahil diyen Ermenileri kesti diyenlerin bölücü ve yıkıcı olan PKK lıların bir numaralı adamı olduğu görülecektir.
(Kitabın Arka Kapak Yazısı )
(...) Bitlis Vilayeti dâhilinde Siirt ve Muş sancaklarında valilik vekâletinde bulunduğum 8 sene zarfında çoğunluğu Kürtlerden ibaret bulunan Müslüman ahaliyle, Ermeni ahalisinin hal ve fikirlerine o sırada elde ettiğim bilgi ve malumatlar sayesinde önemli ölçüde vakıf oldum. Önemli ölçüde bugüne ışık tutacağı düşüncesiyle ve dostluğumuz münasebetiyle, genel hatlarıyla arz ve mevkilerini gösterir vilayetlerin bir parça haritasını çizip takdime cüret eyledim.
Adı geçen vilayetlerin mevcut olan genel teftişlerinden ve yazışmalardan anlaşıldığı kadarıyla, ahalinin üçte ikisi Müslüman ve üçte biri Hıristiyan görülüyor ise de, bu oran kâtiplerin Müslüman olmaları nedeniyle nüfusun doğru yazılmamasından kaynaklanmaktadır. Hali hazırda nüfusun yüzde sekseni Müslüman ancak yüzde yirmisi Ermeniyie, başka milletlerin cemaatlerinden ibaret olduğu görülecektir ki; mutlak çoğunluk İslam’dadır. Kürtlerin umumiyetiyle secaetli, cesur, askerlikte meşhur, silahşor ve hilafet makamının mukaddes makam olduğuna gayet sadık oldukları muhakkaktır.
Gerçi daha önce cahillikleri nedeniyle birbiriyle savaşmış olsalar da, aralarında ki mücadelenin bertaraf edilmesi, aşiret reislerinin ve aşiret bireylerinin tehdit edilmesi ve kontrol altında tutulmalarıyla mümkün olduğu Reşkotan, Sasoni ve Hesenanlı gibi meşhur aşiretlerin padişah hazretlerinin sayesinde emir ve ıslahatına kolaylıkla vaki olan âcizane çabalarımın tecrübesiyle ispatlanmıştır. Ve bu da; Kürtler ve aşiretlerin sadakat ve ıslahat emirlerine bağlılıklarının derecesine hakikat ölçüsü olmuştur.
Böyle cesaretli bir milletin ıslahatıyla ve cehaletlerinin giderilmesiyle, birlikteliklerinin sağlanması halinde, Ermeniler tarafından meydana getirilecek bozgunculuğun zemin bulamayacağı görülecektir. Ermenilerin zararlı emellerini elde etmeye ve gizli hainlik niyetlerini açıklamaya cesaret edemeyecekleri ve edecek olsalar da, Kürtlerin aslanpençelerinden ve tediplerinden kurtulamayacakları aşikârdır.(...)
BU YAZI ANTOLOJİ COM’DAN ALINMIŞTIR.
ARKA KAPAK YAZISI İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜM…
Lütfen yukarıdaki yazarın kapak yazısını okuduktan sonra benim yazımla karşılaştırınız. Dikkatlice okuyunuz.
Yazar bu kapak yazısında Ermenilerle dost olduğunu söylemektedir. (Önemli ölçüde bugüne ışık tutacağı düşüncesiyle ve dostluğumuz münasebetiyle,..)Ermenilerle Kürt vatandaşlarımız hiçbir zaman dost olamazlar.Ermenilerle PKK denen iblisler dostturlar.Türkiye’yi bölmek ve parçalamak için anlaşma yapmışlardır.Yazar buradaki sözüyle PKK yı söylemektedir. (Gerçi daha önce cahillikleri nedeniyle birbiriyle savaşmış olsalar da…) Burada da birbirlerine saldırmalarını cahilliğe bağlamaktadır. Kürt ve Ermenilerin cahillikleri sebebiyle birbirlerine saldırdıklarını açıklamaktadır. Diğer bölümlerde de bunu Osmanlı Devletinin bir oyunu olduğunu söylemektedir.(Böyle cesaretli bir milletin ıslahatıyla ve cehaletlerinin giderilmesiyle…)Burada da bölücülük yapmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ndeki Kürt vatandaşlarımızı bir millet olarak nitelendirmektedir. Kürtlerin Ermenilere soykırım yaptığını kabul eden yazar (Kürtlerin ıslahatıyla ve cehaletlerinin giderilmesiyle, Ermeniler tarafından kendilerine yapılacak bozgunculuğun zemin bulamayacağını ve Ermenilerin zararlı emellerini elde etmeye ve gizli hainlik niyetlerini açıklamaya cesaret edemeyecekleri, edecek olsalar da, Kürtlerin aslanpençelerinden ve tediplerinden kurtulamayacakları aşikârdır)demektedir.
Bakın kitabın arka kapağında bunları söyleyen yazar Akşam Gazetesi Yazarı Rıza Zelyut’ a verdiği cevapta ne demektedir? Akşam Gazetesi yazarı Rıza Zelyut’ a cevap Dem: 03.09.2007 Sehet: 23:13
(…Oysa tamamı Osmanlı arşiv belgelerinden oluşan kitabım bir bütün olarak ele alındığında ve incelendiğinde Ermenileri Kürtler kesti gibi bir sonuca asla ulaşılamaz. Çünkü bu iddia yalan bir iddiadır.)Burada yazılanlarla kitabın arka kapağında yazılanlar birbirleriyle tamamen farklıdır. Yalan söyleyen birisi varsa, bu da yazarın kendisidir.Yazıları okuyanlar muhakkak benim söylediğimi söyleyeceklerdir. Yukarıdaki yazıda bir tehdit vardır. Yine uslu durmazsanız,( Kürtlerin aslanpençelerinden ve tediplerinden kurtulamayacakları aşikârdır) sözlerini söylemektedir. Yani yazar Kürtlerin Ermenileri kestiğini söylemekte, kendileri hakkında bir şeyler yaptıkları zaman yine kendilerine aynı şekilde cevap vereceklerini üstüne basa basa açıklamaktadır. Kitaplardaki bu bölümler en önemli cümlelerdir. Kitabın ana düşüncesini kapsar. Bakın yazar yine kendi kitabında Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit’in kurmuş olduğu 100 ün üzerinde alayla bilgi verdikten sonra bu alaydaki Kürtlerin Ermenilere yaptığını nasıl görmektedir.
Bu süreçte 1890’larda başlatılmıştır. Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit, 1891’den itibaren Doğu Anadolu’daki Kürt aşiretlerinden 100’ün üzerinde alay oluşturmuş; bu alaylar da bölgedeki Ermenilere karşı kanlı saldırılar düzenlemişlerdir. Ermenileri katletme yolunda ilk eyleme geçenler Türkler değil Kürtler olmuştur. DTP lideri Ahmet Türk’ün dedesi Kanco, ’Hamidiye Alayları’ denilen bu birliklerde yer almıştı. Bir yandan Rusya, bir yandan İngiltere, Ermeni toplumunu Osmanlı Devleti içinde ayrı bir devlet kurmaya teşvik ediyordu. Hamidiye Alayları kurulunca, resmi nitelik kazanan Kürt silahlı güçleri; astığı astık kestiği kestik oldular. Ermenilerden çetelerin çıkmasını fırsat bilen aşiret reisleri; emirlerindeki bu silahlı güçleri bir çete gibi kullanıp acımasızca kan döktüler. Ermeni katliamı diye nitelendirilen eylemler böyle başlamıştır. Büyük dedesi de Hamidiye Alayı Kumandanı olan Kemal Süphandağ, Kürtlerin bu Ermeni katliamını tespit etmiş ve şunları yazmıştır: ’Neredeyse tüm Sünni Kürt aşiretleri teşkilatta yer almışlardır.
“Yazarken bile insanı dehşete düşüren tam bir vahşet sürecidir bu süreç. Yüzyıllarca sorunsuz bir şeklide birlikte yaşayan Kürtlerle Ermeniler bu teşkilatın oluşturulmasıyla birbirlerine düşürülmüştür. Teşkilatta yer alan aşiret reisleri ile mensuplarına büyük imkânlar ve imtiyazlar sağlayan bu oluşum, diğer inanç grupları ve halklar için tam anlamıyla bir zulüm mekanizmasına dönüşmüştür. Özellikle bu Teşkilatın asıl hedefi olan Ermenilere yapılanlar, daha doğrusu yaptırılanlar tüyler ürperticidir.”
(Sayfa: 10)’
(Rıza Zelyut devam ediyor ve kendisi gibi, tarihi, kafasındaki şablona ve senaryoya göre yazan bir sözde tarihçiden de tarihi gerçeklerden soyut bir alıntı yaparak Osmanlının Ermenileri yok etme amacını masumlaştırma çabasına giriyor…)
Akşam Gazetesi Yazarı Rıza Zelyut’a verdiği cevapta kendi yazdıklarını unutup bu durumdan Osmanlı Devleti’ni sorumlu tutmaktadır. Bir bakıma Kürtlerin kullanıldıklarını söylemekte ve suçu Osmanlı Devletinin üzerine yüklemektedir. Kürt vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu yazarın anlattıklarına katılmamaktadırlar. Bu sadece PKK ve yandaşları için geçerlidir. Tarih boyunca milletine ihanet edenlerin sadece ismi değişmiştir. Bugün ihanet edense PKK örgütü ve yandaşlarıdır. Bunlar daima yediği kaba pislemişlerdir.
Bu bölümde Alevi vatandaşlarımıza…
Ezidi (Yezidi), Alevi, Şii ve Dürzîler müracaatlarına rağmen kabul edilmemişlerdir. (Sayfa: 71)’ Alevi aşiretleri, silahlanarak bu saldırılara direnmeye çalıştılar. Vartolu dedelerden olan Mehmet Şerif Fırat; bu alayların kendilerine yaptıkları zulmü acı acı anlatmaktadır (Bak: Doğu İlleri ve Varto Tarihi). Bu katliamlardan birisinde yaşanan trajediyi, Vartolu Alevilerden CHP eski Milletvekili Tekin İleri Dikmen, yazar Şakir Keçeli’ye şöyle anlatmış: ’Hamidiciler; bizim atalarımızı kuşatmışlar; silahlı çatışma başlamış. Bizimkiler, bir yarma hareketiyle canlarını kurtarmak istiyorlar. Fakat yanlarında bir kadın var; o dağ başlarında kendilerine engel olacak. Obada da bırakamıyorlar. Bıraksalar, gelen alay çapulcuları kadına tecavüz edecekler. Bu açmazdan kurtulmak için kadın, ’Beni onlara bırakmayın, öldürün; siz de canınızı kurtarın!’ der. Ve öyle de yaparlar.’
Alevi vatandaşlarımızda buna büyük tepki göstermişlerdir. Konu ile ilgili yazarın kaleme aldığı başka konular da vardır. Bunu tarihçilere ve uzman kişilere bırakmamız gerekir. Her Türk vatandaşı Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yok etmek için ABD, AB ve İsrail’in uygulamış olduğu vatanımızı bölme ve parçalamaya karşı uyanık olmalıdır. Beş parmağın güzelliği gibi farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak görmeliyiz. Bir vatan, bir bayrak, bir millet olduğunu bilmeliyiz. Bizim okuduklarımıza ve yazılanlara göre 1915 yıllarında da Ermeniler, Kürt vatandaşlarımıza akla gelmeyen zulümler ve işkenceler yapmışlardır. Bebeklerin, çocukların, kadınların kalp ve beyinlerini parçalamışlardır. Fakat PKK lı bir yazar ilk defa Kürtlerin Ermenileri kestiğini yazmaktadır. Kürt vatandaşlarımız her şeyden önce Müslüman’dır. PKK ise dinsiz bir örgüttür. PKK lılar Kürt vatandaşlarımızın düşmanıdırlar. Çünkü bebek, çocuk, korucularımız ve vatandaşlarımızdan binlercesini bombalarla, mayınlarla ve otomatik silahlarla katletmiştir. Türkiye’de meydana gelen her olay dış kaynaklıdır. Bunlar tarihin her döneminde kendilerine yardım edecek ajan ve hainleri para karşılığı kandırmışlardır. Tarih süreci içinde bunları Batılılar, Yunanlılar, Ruslar ve Ermeniler kullanmışlardır. Günümüzde de onların oyuncağı PKK kahpeleriyle destekçileridir.
DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halisin, dediği Dersim isyanında da durum böyle olmuştur. Devleti en çok meşgul eden isyanlardan birisi de 1937 Dersim olayıdır. Bu isyanın yeraltı faaliyetleri ile geçen bir hazırlık dönemi vardır. İsyan döneminde devlet Hatay meselesi ile uğraşıyordu. Fransa’nın Türkiye’de uygulamaya çalıştığı esrarengiz plânların amacı ise Türkiye’yi Hatay’dan vazgeçirmekti. Bölgenin böylece patlamaya hazır bir bomba haline getirilmesi karşısında devletimiz o bölgede bir dördüncü genel müfettişlik kurmuş ve başına da General Abdullah Alpdoğan’ı getirmiştir. İsyan 7 Ağustos 1938’e kadar bir buçuk yıl sürmüştür. Katılan asi kuvvetler 4000 kişidir; liderleri Seyyit Rıza’dır. Atatürk 1938 yılında, Meclis’i açış nutkunda bölgede silâhlı kuvvetlerin manevralar yapacaklarını bildirmiş ve neticede isyan ağır zararlar vererek sonuçlandırılmıştır. Bunu şu anda dillendirenler de düşmanların kul ve kölesi olan, memleketimizi bölüp parçalamak isteyen vatan hainleridir.
Aşağıdaki uzun şiirim ‘Mustafa Kemal = O dur’ şiir kitabına koyulacaktır. Bu şiir kitabım 180 -200 sayfa arasındadır. Şiir kitabımdaki şiirlerin hepsi Atatürk şiirleridir. . Atatürk ile ilgili olarak “Cumhuriyet,10 Kasım,23 Nisan,19 Mayıs” la ilgili olarak yazdığım daha başka şiir kitapları çalışmam da bulunmaktadır. Diğer Atatürk şiirlerimi okumak isteyenler blogcu sitemden okuyabilirler. odurataturksiirleri.blogcu.com Üç tanesi çıkan 50 şiir kitabım, 5000 şiirim ile birlikte, 50 tanesi noter onaylı 400 tane de alternatif reklâm senaryom bulunmaktadır. Şiir kitaplarımı çıkartma ve alternatif reklâm senaryolarımı kamuoyuna duyurma mücadelesi veriyorum. Bir şiiri kalemle deftere yazmak, bilgisayara geçmek, sayfa düzenini yapmak, yanlışları düzeltmek, kelimeleri yerli yerine yerleştirmek… Büyük bir sabır ve çaba gerektirmektedir. Bunlar yapıldıktan sonra şiir kitabının okuyucuya ulaşması için paraya ihtiyaç vardır. Benim gibi maddi gücün yerinde değilse, beklemek mecburiyetindesin. Benim durumumda olan binlerce kişi bulunmaktadır. Şiir kitaplarıma maddi destek olmak isteyen herkes bana telefon ya da E-Mail yoluyla ulaşabilir. Destek olanların şiir kitaplarımın iç karton kapaklarında, renkli olarak tanıtımı olacaktır.’Şeklinde konuştu.
Hasan Sancak,52 yaşındadır. Nagehan isminde bir kızı, Alp Cihan ve Boğaç Han isminde de iki tane erkek çocuk sahibidir. O’ dur, Onlar Analarımız, Benim Annem Melekti isimli üç tane şiir kitabı vardır. Bu kitaplarıyla birlikte basıma hazır 50 tane şiir kitabı ve 5000 tane şiiri okuyucularla buluşmayı beklemektedir Şimdiye kadar şiir kitapları, NOTER ONAYLI RÜYA ve REKLÂM SENARYOLARI, notere onaylattığı "Televizyonlar İçin 300’e yakın İlginç Yarışmalar ile kamuoyunun gündemine geldi. 400 tane alternatif reklâm senaryosu vardır. Bu reklâm senaryolarının 50 tanesi noter onaylıdır. Bu reklâm senaryolarını ’RÜYALARIMI ÇALDILAR’ kitabıyla okuyucularla buluşturacaktır. Sanalda 500 forum sitesine üye olmuştur.
ATATÜRK YAŞASAYDI-BOYUN EĞERDİN TÜRK’E
YURTTA KARAKTERİNİZ-KAHPELİK KARA LEKE
Uyan Türkiye uyan-var mı sesimi duyan
Şerefsizlik yapılır-görülür ayan beyan
Hem yurdumda yaşarlar-alırlar maaşları
Kahpeler akıtıyor-gözlerdeki yaşları
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Milletin vergileri-bol harca yap ihanet
Mahlûklar konuştukça-acı duyar cemiyet
Nedir bu maskaralık-kazığa oturtsana
Beslemeler kıyıyor-görün daim insana
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Kim verir cesareti-indirsene balyozu
Ülkeme sakın gömme-burda kalmasın tozu
Avrupa’nın kıçını-yalıyorlar durmadan
Milletim uyumayın-saatleri kurmadan
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Kim ihanet ettiyse-çekecek cezasını
Dün bugün ile yarın-görecek ezasını
ABD ve İSRAİL-Batının kucağına
Oturursan piç doğar-bir bak sol ve sağına
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Yine hep anırdılar-eşekler ya da sıpa
Öyle konuşuyorlar-gelmezler ipe sapa
Yanlarında AB var-ihaneti kusarlar
30 bin insan öldü-hem öldürüp keserler
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Yurtta ölenler kimden-kahpece vuranlar ne
Çoğu homoseksüel-dağlarda gezer ..ne
Bırakın konuşmayı-sinirler geriliyor
Her gün vatanımızda-şehitler veriliyor
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
İhanetin büyüğü-Mecliste demeçlerde
Bir yetkili yok mudur-yol keserler her yerde
Sabır taşı çatladı-gına gelmiştir gına
Devamlı ağlamakta-bebek çocuk ve ana
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Nerede var soykırım- bize çok yakın Irak
ABD besler puştu-mevsimler geçer kurak
Orada ölenlere-niçin bir şey demezsin
Asıl soykırım orda-cırtlak çıkıyor sesin
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Eline silah alıp- iste devleti yıkmak
Gül mü uzatılacak-silkelen ayağa kalk
Herkes başı önüne-alıp da düşünmeli
Bayrak toprak tek diyen-kaldırmalıdır eli
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Sahipsiz köy buldular-değneksiz geziyorlar
Topyekûn milletimi-alçakça üzüyorlar
Kürtlerin Halepçe’ den-kaçtıkları bir anda
Sınırı açan kimdir-bozukluk vardır kanda
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Ekmek verdik su verdik-tuttuk yurtta besledik
Hastalandıklarında-gittik ora sesledik
Şu anda ne yaparlar-ABD nin emrinde
Terör ihraç ederler-bundan gireriz derde
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Dağda ormanda gezer-yosması tasmalısı
Mehmet’e kurşun sıkar-bizler çekeriz yası
Bombaları mayını-patlatana ne dersin
Saçmalayıp durmayın-Allah belanı versin
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Soykırıma uğrayan-milletim vatanımız
Sıkıntıyı çekiyor-gezen ve yatanımız
Doğuda bebekleri-çocukları vuran kim
Öldürerek yok edip-tekrar hesap soran kim
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Bir Ermeni örgütü-Kürt denen kardeşimin
Hakkını savunamaz-evladımın eşimin
Kahpe çıkar peşinde-onun derdi mahvetmek
Milletim ağlar iken-bize işkence etmek
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Atatürk abidedir-saldıranı yıkarız
Daha ne anlamadan-üzerine çıkarız
Eğer O olmasaydı-baban ile ananın
Üstüne binerlerdi-hem bugün hem de yarın
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Mustafa deyip saldır-aynı yalanlar plan
Bir bakınız yukarı-ülkem yapılır talan
Başlarında Soros var-Dolarlar tomar tomar
Milli devlet yıkılır-çatlıyor ana damar
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Sıra Atatürk’teyse-uyuyana yuh olsun
Vücudunun her yanı-ateş korlarla dolsun
Hiçbir devlet kendini-böyle aşağılatmaz
Yapacaksan bir şey yap-yeter vermeyin vaaz
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
Ayrımız gayrımız yok -70 milyon birliği
Asla da bozamazlar-kesinlikle dirliği
Türk olan türkü söyler-yerler gökler çınlasın
Öğretmen Hasan söyler-dost ve düşman anlasın
Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk’e
Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke
‘Mustafa Kemal = O dur’
Öğretmen Hasan Sancak’ ın En Güzel Atatürk Şiirleri Kitabından!..
Bu şiir kitabıma destek olacaklar bana maille ulaşabilirler.
HASAN SANCAK
ALAÇAMLI HALK ŞAİRİ
REKLÂM YAZARI
(EĞİTİMCİ-GAZETECİ)