- 907 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
A N L A T I
YEDİVEREN KIZILI İÇİNDE KARBEYAZI ARAYIŞ:
Sizin için yazıyorum... Bunları bilmeniz gerekiyor. En güçlü ifadelerle yazınsal konuşarak, yani yazarak; metin ya da manzum anlatılardan oluşan “dostlarımız”dan, yani kitaplardan; sizin için taramalar ve arayışlarla biriktirmeye gayret ediyorum.
Biliyorum ki karışmak ve bulanmak, durulmaya başlamaktır göreceli amaçsalımızda..
Doğrudan hitap, sesleniş belki serzeniş..Yararlılık !
Çaba: Dolaysız ve faydacı ve kısa-öz anlatılardır…
Umulur ki, ilginizi çeksin. Okumayı okumak, bilmeyi bilmek... Belki biraz da, bakmak ya da görmek düşün ve duyumsalında...
Özü, ereği şu olsun; bilmeyi bilmek, ki bilgiyi biriktirmektir...
Anlamak, anlaşılabilmektir öneriyorum !?
Umulur ki ?
Bilirim ki harf, hece ve ”sözcük” olmaya giderken yüklendiği kullanma biçimlerinde, farklı insanlarda farklı düşünsel bilgi yıldızı pırıltıları yakar. Ama eninde sonunda; soyut-somut kavram cisimselliğinde bir etkileme/etkilenmedir olan, biten...
Bir suya atılan minik taştır... Olur harf, yayılır hece olur, yansır söz olur, dağılır tümce olur. Etkiler-etkilenir...
Belki de büyük adam söylenişi ile şöyle denmeli haldir onu anlatmak:
” Dil (sözcük), insan zihninin cephaneliğidir; aynı anda hem geçmişin ganimetlerini hem de, gelecekteki zaferlerin silahlarını taşır.”
Yazmak, sevmek kadar -ben eylem ve “siz” özne- halde iken, yansıması sevilmek ve sevilmemektir de kimi zaman, yazan okuyan estetik ve diyalektiğinde...
Beklentidir; iletişim amaçlıdır, ölçüyü içinde barındırır ve ölçüsüz sevgi ve nefrete yol açıcı körgörmekler değildir...
Öyleyse eğer, o yazı değildir, yazmak hiç değildir... Birtengri bunlardan eylemesin. Yazıyorum sanan karıştırtıcı, kötü niyetli ve bilinçli yıkıcılardan anlayınız lütfen !
Yine ağır abi -büyük adam/insan- sözü ile apaçık anlamlandırmaya götürelim bu söylediğimizi de:
“İnsanoğlu (yazan ve okuyan insandır elbette) kimseye kendini sevdirmeye kalkmamalı, kendini sevilmeye bırakmasının yeterli olduğunu bilmelidir."
Yazıyoruz.. Yazmak ibadet gibidir. Okuyoruz.. Okumak iman gibidir...
Sessiz konuşuyor, sessiz düşünüyoruz, “okumak sessiz konuşmak, yazmak sessiz düşünmektir” öyle ise/ve inadına !
Ve düşünüyoruz ki; sevmesek te, Batı kavram alıntılıyor olsak ta; yine değer biliyoruz. Çünkü “cogito ergo sum” dur(*)’okumak’ı düşünmek !
TÜRK dizge ve modelle bakıp-görmeye yazıyoruz; riskini elbet biliyoruz, iddalarla değil denemelerle yazıyoruz... Değinmelerle belki.
- Hep,”algı kırılmaları” yaşar haldeyiz...
- Hep,”kavram kargaşaları” bizi bozuyor...
- Bir de; bizden ve bizim olmayan nazarlar !
Buna ölçü koyuyoruz. Basite, sıradana, bayağı ve bir yerlere -payanda-teşne- olmamaya ölçü koyuyoruz !
Sadelik, basitlik değildir anlayana !
Özgün “ulusal sorun” çözümlemeleri arar olmaya, özgün toplusalımıza ve özgün Türk(çü)lüğümüze ölçüt oluşturacak bilgi damlaları anlaşılsın...
Başkaca bir amacımız yoktur. Beklentimiz ve çıkarımız, aydın olabilmenin erdemine ermektir !
Bitirirken, ölçütümüzü bir başka ustadan alıntılıyoruz. Bizden daha iyi anlatmıştır madem, daha iyi olan hep örnek alınmalı, alıntılanmalıdır.
“...Bir ülkenin ‘Tam Bağımsızlık’ yolunda gönenmesi için, tek başına ‘ulusal tavır’ da yeterli değildir.
Toplumcu düşünceden geçirilmemiş; emek-sermaye belirleyici tavrından yoksun bir “ulusal” tavır, her zaman: Ya “ faşizm ”in yedeğine düşer !
Ya da: ”Hegemon emperyalist” güce, sistem içinde rakip bir başka ”emperyalist” odağın kuyrukçuluğuna!...”
Okumak; doğru algılamak, algılamak; -kavram yazınsal- ve anlam anlatısıdır artık ...
Ahmet Kutlu Ayyüce
Göktürkmen
Açıklama:
(*) Cogito ergo sum: Düşünüyorsam varım!..
YORUMLAR
TÜRK dizge ve modelle bakıp görmeye yazıyoruz; riskini elbet biliyoruz, iddalarla değil, denemelerle yazıyoruz... Değinmelerle belki.
- Hep,”algı kırılmaları” yaşar haldeyiz...
- Hep,”kavram kargaşaları” bizi bozuyor...
- Bir de; bizden ve bizim olmayan nazarlar !
Buna ölçü koyuyoruz. Basite, sıradana, bayağı ve bir yerlere payanda-teşne olmamaya ölçü koyuyoruz !
Sadelik, basitlik değildir anlayana !
Dusunduren,kendisini defalarca okutan,ozumsendiginde iste bu dedirten,yazaninin yuregini bilimsel degerlerle eslestirmis,"anam avradim olsunki bu adam dogru soyluyor"u bir picin agzindan firlatan oz yaziniz icin sizi kutluyor en degerli yerinizden yureginizden opuyorum..Acizane kardesiniz..
Ersal Demir
16/11/2008
senegal/Afrika