- 1053 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Terör ve Yolsuzluk
‘’Kişisel siyaset; kitlesel çöküntüleri yaratır’’
Halkın bütünlüğünü ve Devletin egemenliğini sağlamak adına
yapılan ihtilal sonrası
Türkiye de;
yapılanan Terör ve önlenemeyen ‘‘önlenmeyen’’ yolsuzluklar,
en önemli sorun olmaktan çıkıp, tek sorun haline gelirken.
Siyasetin başarısızlığı, Türkiye’yi nereye sürüklemektedir ?.
Terör; basit bir oluşum olmamakla beraber,
Ülke de yalnızca can kayıplarına sebep olmaz
her eylem sonrası açıklanan mal kayıpları ise
‘’kayıp kriterlerine aykırıdır’’
Terörün,
12 Eylül sonrasından itibaren
Ülke ekonomisine verdiği zarar,
Küresel gelişimde
Türkiye’nin önündeki en önemli engeldir.
’’Turizm değerlerinde hak edilen seviye’ye ulaşılamaz
ki büyük kayıplardan biridir’’
Terör varoldukça, Ülke içindeki yatırımların
belirli bölgelere sıkışıp kalmasına sebep olmuştur,
şehre göç’ün önü kesilmediği gibi !
işsizliğin, evsizliğin, hırsızlığın ve açlığın
yönlü sebeplerinden biri de göç olmakla beraber,
çiftçiliğin bitime yakın sonu,
doğal yaşamın içinde bulunduğu tehlikeleri de tetiklemektedir.
Ve Devlet içindeki ‘’yolsuzluk’’ da bir nevi Terördür
ki PKK kadar tehlikelidir.
Terör ve yolsuzluğu ortadan kaldıramayan,
Benim memurum işini bilir
politikasında olduğu gibi.
Ya- Sev Ya-Terk Et
politikasınada güvenoyumu vermiyorum.
Doğu Baran
YORUMLAR
Öylesine yürekli ce katılıyorum size...ve de konuya yakın bir makalemle yorumluyorum
Kenan EVREN / 12 Eylül TÜRKİYE'nin EN BÜYÜK UTANCI
NÜÜÜRESSS //Kenan EVREN..
Kenan Evren adı,bana Türkiye’nin yaşadığı en büyük utançla eş anlam taşıyor.Sayısız faili meçhul cinayetler / 550’den fazla idam-şüpheli ve işkenceden ölüm/ sınır dışı olayları/ vatandaşlıktan çıkarılmalar / basın yasakları/onbinlerce görvden ihraç/ hele de kitap-neşriyatların
kamyonlarla toplatılması.Asker nerdeyse evlerimizin içinde..
-Ağabeylerim Üniversite de.Aile hatta bütün ülke pürtelaş-herkeste endişe had safhada
-Evler her gün takip te ama biz aranmıyoruz.Çünkü rahmetli babam önemli bir bürokrat.Mahalle ye,saat başı asker geliyor her köşede silahlılar.Okula gitmek korku/dönmek daha bir korku.Daha çok şeyi idrak edemeyecek kadar gençliğe yeni adım atıyoruz.Neler olup/bittiğini de yeterince anlamakta zorlanıyoruz...
-Ne panikler ne dehşet dönem ve şimdi 12 eylülün en suçlu kişisi yıllardır hiç bitmeyen tatil/safahat yaşıyor.Yargılanması için bir çok hukukçuyla görüştüm....maalesef yasada öyle bir madde yok.Türkiye bu utancı kaldıramıyor ve utanç mimarı NÜÜÜÜ çizerini yargılayamıyor.Kenan Evren bana en çok ta HİTLER’i andırıyor...
-NEDEN Mİ ? İKİSİNİN DE ORTAK TARAFLARI/İşkence-adam asmak veya öldürmek ve bundan zevk almak.Sonuncusu da..İKİSİDE RESSAM.Ama bizimki NÜÜÜÜRES.....
Benim bu yazıda vurgulamak istediğim nokta ise
''yolsuzluktur'' ve daha sonraki yazılarımda bunu daha çok ifade edicem.
Aynı zamanda yolsuzlukla mücadele etmek yalnızca bir Devletin görevi değil, bir Devleti var eden tüm unsunların görevidir, öncelikle halkın ve Devlet kanadında olan tüm yurttaşlarımızın.
Yolsuzluk, basit bir hırsızlık değildir.
Çok yönlü ve zararları ülke de muhtemel kalkınmaları da engelleyen en büyük ve tehlikeli bir çeteleşmedir.
Yolsuzluk yapanların kimliği, dini ya da siyasi görüşü çok da önemli değil önemli olan bir ülkenin bütününe verdiği zarardır.
Düşünceleriniz son kelimesine kadar çok doğru,
fakat
son kelime benim fikirlerimce yanlıştı.
Çünkü ''derin devlet'' kişilerin çıkarlarına yönelik uydurma bir düzenektir ve dönemseldir.
Her iktidar kendi doğru veya yanlışlarıyla gelir hizmet eder, edemez ki bu onların basiretsizliğidir.
Son cümlenizdeki, derin devlet Türkiye Cumhuriyetidir
düşünceniz başta da söylediğim gibi yanlıştır.
İktidarların yanlış ve yalan siyaseti Türkiye Cumhuriyeti'ne maal edilemeyeceği gibi kişilerin kendi çıkarları güdümlü davranışlarında da Türkiye Cumhuriyeti forse edilemez.
Türkiye Cumhuriyeti bir geneldir tekel de ise bu Ülke'yi bir çok kişi yönetmiştir.
üstelik,
Kimliği sorgulanmadan !
Anayasa veya Cuhmuriyetin suçu değildir bugün ülkemizde olanlar, başından sonuna kadar kişilerin suçudur.
Saygılarımla..
Masum insanların ne “terör” sopasıyla korkutulmaya ne de “terörü lanetliyoruz” masallarıyla uyutulmaya ihtiyacı var. Onların yegâne ihtiyacı, onları sömürüp açlığa ve yoksulluğa mahkûm eden, onlara olmadık acıları yaşatan ve kapitalist savaş makinalarıyla üzerlerine ölüm kusan bu vahşi düzenden kurtulmaktır. İnsan yaşamının esenliğe kavuşturulması egemenlerin yalanlarına boyun eğmekle değil, ezilen sömürülen kitlelere kurtuluşun yolunu gösteren gerçeklerin takipçisi olmakla sağlanabilir.
terörün gercek adresi derin devlet TURKIYE CUMHURIYETTIDIR..!