2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
923
Okunma
Sahi, bu son gazi bize neyi anlatır? Yahut tersinden kendime bir soru sorsam; birşey anlatmadığı kimse var mıdır ?...Ölüm, denemesi ve riyası olmayan tek insan davranışıdır. Gazi, pazarlıksız ve riyasız bir niyetle yola çıkıp şansı yaver gidenlerden...
Doğumlar nasıl yüzümüzü güne, içimizi sevince boğarsa; ölümlerde, göğümüz kararır ve yüreğimize gam düşer..Bu yüzden her ölüm biraz acıtır...Kendimiz için ölmeyi anlarız; hayat bazen keskin bir mücadeledir. Ölüm de çıkar insanın karşısına çok istemese de, ölebilir de bu hengamede, yaşayabilirdi de, ama, ölmüştür;kim için ? Biraz kendisi için, bunu anlayabilirsiniz-anlayabiliriz...Başkasının yerine ölmek nasıl bir duygudur ? Denemesi ve riyası olmayan hayatı bir daha yaşamayacağınızı bilerek..Bu nasıl bir şey ?...
Son Gazi, bu ölümlerin neresine düşer ? Nedeni olmadığı bir savaşta aldığınız yarayı bir ömür taşımak...Sizinle yola çıkanların aranızdan çekildiği, kalanların halinizi sormadığı bir iklimde Son Gazi acaba ne düşünürdü ?...
Gazi Dedem’e sormuştum bu soruyu; yedi cephede savaştığını söylerdi, son cephede uğradığı saldırıda sorumlu olduğu arkadaşları ölmesin diye, en arkada kalarak toparlamaya çalışırken topuğundan vurulmuş, aşamamış tepeyi, kalmış bir başına, dünyası kararmış görünce Rus müfrezeyi ! Alnını işaret edebilmiş..Vurun demiş !...Sonra, beş yıllık gurbetin üzerine, yedi yıllık bir esaret yüklenmiş...Senpetesburk düşmüş bahtına..Bilememiş, kim ağlar günahına, gözyaşı dökerken ahına...
Dedem hiç başını eymedi; gözü hep uzakları tarardı..Yar deyince yüreyi yarılırdı ! Yari çoktan yollanmıştı o yarayı alırken !...Evi-barkı, işi-gücü, çocukları vardı ama, o sanki bu dünyalı değildi. Orta bir yerde dururdu hayatı..Bir gün kendisine sordum bunu; anlatamadı !...Bastonuna dayandı, uzakları taradı, buğulu gözleriyle bana baktı; "Oğlum yok bunun adı !" Dedi..Yüreğim kanadı...Şimdi yalnız bir adı kaldı...
Uğurlarken Son Gazi’yi biz bilebilir miyiz en son kanatları nerede kanadı? Riyasız gözleri kovalarken ufukları...
Sahi Son Gazim ! Senin ölümünün nedir adı ? Biz bilebilir miyiz ?..Sen bizim neyimiz ?...
Zıkkım olsun deme n’olur ! Yediğimiz,içtiğimiz !....