- 2957 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Su Kabağından Oyuncaklarım
Yıl 1978.Beraber çalıştığım bir öğretmen arkadaşımın eşinin babası rahmetli Şaban Amca’da gördüğüm su kabağı beni buralara kadar getirdi.
-Şaban Amca bir de bana yapıversen!
-Tamam hocam.İnşallah!...
Ha bugün, ha yarın.Ha bu yıl,ha gelecek yıl derken 1994’te bir tür sürgün sayılabilecek zorunlu görev değişikliği(Denizli Çardak Çaltı İlkokulundan Çameli Kızılyaka İlkoku luna müdür,öğretmen olarak karıkoca birlikte atanma)oldu.Mesleğimin 23. 24. altın yıllarını Kızılyaka’da yaşadım."Keşke 20 yıl öncesi süreydiler beni buraya "dediğim olmuştur.
80’e merdiven dayamış"cicibey" ustam Rasim Şaylan’ı methetti bir ağabeyim.
"Madem ki bu kadar usta su kabağından bağlama yaptıralım". "Hastir su kabağından bağla-
ma mı olurmuş?" aracı her geliş gidişinde ne söylendiyse eksiksiz getirdi,götürdü."Hastir us-
tayım demesin sağda solda.Bağadan,tenekeden,hindistan cevizinden ondan bundan oluyor
da su kabağından neden olmasın?"
****************************
Bir bayram dönüşünde öğretmenevinden köy öğretmeni Saffet abi aracılığı
ile ilk oyuncağımı aldım.Kendimi kandırılmış gibi hissettim.Tırnak cura perdelerini takmış.
Ustam gibi cici mi cici olmuş.Önce yabancılık çektim.Kulaktan ayarlayıp sesleri buldum.
Sevmeye başladım.Sevindim.Ben bu oyuncağımı pek sevdim.Dünyayı verseniz değişmem.
******************************
Her gidiş gelişte bir kaç oyuncağım oldu.500.000 TL (milenyum öncesi tl)ye
al.Bir milyona sat.Benzin parası da olsa bu işi sevmeye başladım.O zaman tozunu yutmuşum kabağın.Ustam cayar gibi oldu.Hastayım dedi,şu dedi,bu dedi de bizim oyuncaklar Jeromi Cleir(fransızcam yok"çamelinde kerem") aracılığıyla Fransa’ya,Antalya’ya,Fethiye’ye kadar ulaşmış dibindeki adama ulaşmıyor.
*******************************
Kızılyaka Muhtarı Recep Amca"onbaşı",köyün dülgeri Ahmet Dede,Muhtarın oğlu Durmuş Ali yardımlarıyla su kabağı oyuncak atölyesi imecesi oluştu.
Komşu Nesibece"Hoca hoca köyde kabak kalmadı ölüye suyunu verecek"diye takılır oldu.
Memlekette bu kadar kabak varken yokluğunu gördük,duyduk....
************************
1996’da Denizli merkez Ali Baysal İlköğretim Okuluna atandık.Sevgili arkadaşım Hüseyin Altındağ’ın katkı ve desteğiyle boş derslerimi işlik atölyesinde oyuncaklarımla geçirdim.Birer ikişer derken arkadaşlarımda oyuncaklandılar.
1998’de "yettigari" demeden sazevi atölyemi oluşturdum.Küçüktü,büyüktü,tekliydi,ikiliydi,zarlıydı,kapaklıydı,perdeliydi,perdesizdiderken oyuncaklarımı çoğalttım.
**************************
Zaman zaman yolumuz Ankara’ya düştüğünde Hamamönü’de,Sıhhıye’de,
AKM’de ustalar yol gösterdiler!..Sağolsunlar!...
Sonunda Kumru Sokağa MÜZEDe düştü yolumuz.Oyuncaklarım müzelik o-
lur mu bilinmez.
SONSÖZ:Belki benim gibi amatör uğraşanların yanında ustaca çalışanı var mı bilmiyorum.Biliyorsanız lütfen söyleyin.Oyuncaklarımızı takas edebilirim.
**************************bu yazı MÜZED dergisinde yayımlanmıştır.Refik Saydam hocam çektiğin oyuncak resimlerinden bir kaçını Edebiyat Defterine gönderir-
se sevinirim.Sağlıcakla kalınız efendim.
YORUMLAR
Su kabağından oyuncaklar !
Başlık aldı beni göürdü Üsküdar'da büyüdüğüm çocukluğuma,en sevdiğim oyuncağımdı,üzerine 'okkalı mürekkebimle şiirler yazardım;Hala su kabağı bulduğumda yazarım ...
Banyomuzda duş vazifesi yapardı,ne güzellikler var doğada,ah bir de değerini anlayıp kullansak...
Sayfanızdaki yazıda çocukluğumla kaldım efendim ,sağolun var olun...
Saygılar Değerli Öğretmenimiz...