Şehr -i Alem...
Şehrimin isli perdeleri kalkıyor bugün... Gün kendini yağmura teslim edecek güneşin batışında...
Kirli saçlarını yıkayacak şehir, gözlerinin çapaklarını temizleyecek saf gökyüzü suyuyla...
Kimine rahmet olacak, kimine zorluk... Kimineyse küfür olacak yağmur taneleri...
Bekliyorum düşlerimde gördüğüm, üzerime üzerime inen sicim gibi tanecikleri...
Saçlarımın arasından kayıp alnımı arşınlaması, oradanda gözçukurlarımı doldurmasını... Kirpiklerimle buluşup sarmaş dolaş sevişmesini...
Şehir bugün sessiz, caddelerde araba iniltilerinden başka birşey duyulmuyor. Sokaklarda başıboş gayri nizami harektleriyle insanlar dolaşıyor.
Bazıları kaldırım üzerindeki çizgilere basmadan yürüyor, bazıları duraklarda bekliyor.
Kimisi güne küfrederken, bir diğeri şükrediyor.
Ben neyim ve neresindeyim bu şehrin...
Deniz gören gözlerim, tam tersi istikamette Çamlıca’yı görüyor... Sırtımı veriyorum o küçük tepeye ve yıllarımın geçtiği sokaklara...
Gözlerimin önüne seriyorum denizi, kıyıların saçakları kayboluyor uçsuz bucaksız enginlerde... Havada umuda kanat çırpan martıları görüyorum, içli çığlıklarını duyuyorum... Sonra, sonra biraz sağıma doğru kayıyor yelkovanım, saat istikametinde ilerleyor gözlerim.
Kızkulesi’ni görüyorum, terasından el sallayan geçmiş zamanların prensesini... Teslim ediyorum kendimi tüm çocukluğumla Marmara’ya...
Emiönünde balık-ekmek ikilisinin kokusu geliyor burnuma, Galata’dan közlemenin... Tarih kokan sokaklarına dalıyorum Sultanahmet’in, yarıda kalıyor içimde yeşeren düşler daha Ortaköye varmadan... Kumpirimden bir parça alıp bırakıyorum, oturuyorum bir banka ve elimde ince belliyle seyrediyorum boğazı.
Hava serin, üşütmemek lazım... Düşümden uyanıyorum çünkü yağmur yağıyor içime...
Gökay Birkan SUCAKLI
YORUMLAR
Harika bir yazı olmuş Alen...
Yağmur,
Deniz,
Martı,
Balık-ekmek,
Kumpir,
İstanbul ' mu bana bunları sevdiren,
yoksa bunlar mı İstanbul ' u çok sevmeme sebep...
diye derin düşüncelere daldım...
ve çok şanslı olduğumun farkındalığını bir kez daha yaşattı bu güzel yazın bana...
Fatih İstanbul ' u aldığında Ortaasya ' dan getirmiş bizim dedelerimizi...beşyüz küsur yıldır İstanbul ' lu olmaktan büyük haz duydum bir kez daha...
Dünya bir yana İstanbul bir yana...
İstanbul ' un çoğu güzellikleri vardı yazında...Bu güzellikleri yaşamayı bilen seviyor, bilmeyen sevmiyor işte bu şehri...İstanbul onu yaşamayı ve yazarak yaşatmayı bilenlerin olsun...
ÇOK...ÇOK...ÇOK...KEYİFLİYDİ...
ÇOK...ÇOK...ÇOK...KUTLUYORUM...