- 521 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir kağıt daha istiyorum
...yine de pek netleşmemiş olmakla birlikte bu içinden geçtiğimiz yada içinde olduğumuz. Bol çamurlu bir etap. Belki daha çamurlu etaplarda tekerlerimiz saplanıp kalmadı diye malum fikir hakim. Hayatımızın en büyük iddialarından birisinde olduğumuz için bu denli düşünceyoğun geçiyor zamanımız sıkıntılı ruhsal döngüler içinde.
Evet evet. İddia ettim. Sen de öyle. Ve zaman da bize ispatlamaya çalışmıyor mu? İddiamızda ne kadar samimiyiz. Yada keşfettiğimiz başka bir yüzümüzle tanıştırıyor, zor uykuya dalınmış gecelerin zorzahmet kalkılmış uykulu sabahlarının lekeli aynalarında. İkinci yüzümüzle.
Başlardan ne kadar samimi ne kadar içten çocuksu bir iddiaydı. Aldım verdimler gibi. Adım adımdılar. Sonraları inanılması için deliller aramaya koyulduk. İnsanlıktan yemiş olduğumuz kazıkların birikmiş faturalarını ödetmek istedik gibi birbirimize. Bulduk da. Zamana teşekkürler bize yardımcı oldu. Bulduk buldurduk. Yetmedi yarışmaya koyulduk, istemdışı yarışlara giriştik. Kim daha çok bulabir. Elbette sen diye düşünüp dururdum bundan üstükapalı bahsederken. Verdiğim ödünlerin acılarının farkedilirliğiydi sanırım yaptığım bu haksızlığın sebebi. Oysa sen de benden az değildin acılarında. En başta halen benimleydin.
Şimdi sakinleştikçe daha sağ daha salim düşünebiliyorum. Olması gereken buydu. Olması gereken hep bu. İddiamız doğru mu değil mi.? Hazır bir ilişki bulmadık ki önümüzde. Löp diye önümüze düşmedi ki herbişey öylece. Zamanla şekillendi. Zamanla gelişti. Bazen yüksek ivmeli bazen tam tersi. Farkettim ki duygular ilişkinin parametresi. Sıkıntı çektikçe oluyoruz değil mi? Kısık ateşte zamanla. Farkettim ki bu da bir iş. Mesaide gibiyiz. Uğraşmadan çabalamadan olmaz, olmayacak. Ve farkettim ki her iddia eden herdaim sınanacak...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.