SEVGİLİM BUGÜN...
9 kasım 2006, soğuk,kirli,yalnız, tiksinerek aynanın karşısına geçtim.
Yorgun,yılgın,karanlık,insanların yıpranmışlık olarak nitelendireceği bir vazgeçmişlik duruyor karşımda.Gözlerime bakamıyor,koyu gölgeli gözçukurları,hüzne çalan alın çizgileri,çaresiz bir dudak büküşü var.Memnuniyetsiz bir yaşam,nereye kadar?
Hep böyle miydi, yani hayat hiç mi güzel olmadı? Neydi herşeyi bu kadar anlamsız kılan,kuşları kaçıran,çiçekleri koparan, bahar dallarını kıran,çocukları ağlatan,bütün tebessümleri solduran?
Koşulsuz sevmişti oysa,güvenmeyi affetmeyi bilmişti,sorgulamadan kabul etmeyi...İnsana yakışan ne varsa yapmış ama olmamıştı.Birşeyler yolunda gitmiyordu,yanlıştı bişeyler.
Yanlış kapıları çalmış, yanlış gemiye binmiş,ya geç kalmış yada erken gitmişti.
Birşeylerin bedeli miydi yaşadıkları, bu kadar büyük bir bedel ödeyecek ne günah işlemişti?
Neden yılmıştı bu kadar çabuk?
Gülümsemiyordu,yorgundu,uyumalıydı, son zamanlarda daha sık yaptığı başka birşey yoktu zaten.
Acıları biraz olsun diniyor yorgun ruhunu uykuya teslim ettiğinde.
Günler geçmeli, daha hızlı geçmeli, son bulmalı bu ızdırap, belki sonrasında daha güzel bir hayat vardı kimbilir?
Sevgili sen gideli hiçbirşey düzelmedi.