- 778 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR (BU DÖRDÜNCÜ MEKTUP)
Aşkım…
Ellerime tutunan ellerin ne güzel? Ellerine takıldı gözlerim. Ellerinde ışıklar var. İnce ve uzun parmaklarında geziniyor. Geziniyor yüreğim o okşayan yumuşacık ve sımsıcak ellerinde. Yüreğimi işaret ediyor ellerin tut diyor beni ve sakın bırakma bir daha. Ağlıyorum ve öpüyorum ellerini yüreğimi kucakladığı için.
Öksüz değilim artık. Ve şimdi karanlık yalnız geceler biraz daha tatlı, sırnaşık. Sevdiğim gibi kalabalık. Sevdam gibi mini, mini sırnaşık. Çözülemeyen bir sarmaşık. İçimden çekme ellerini. Birden bire çekme. İzlerini taşıyamam sonra. İzleri ellerinden de ağır yalnızlığın.
Bu bencillik diyeceksin belki, fanatik, çocuksu bir benicillik. Ama ben ellerin olmadan yapamam. Ellerin olmadan yüreğimle hiçbir yere tutunamam. Biliyorum sen hayır desende yardımsever ve cömerttir ellerin. Yüreğim aradıkça ve sordukça yanındadır her zaman.
Ruhum…
Biliyorsun her şeyimi. Çocuk ruhluyum biliyorsun. Ama hain hain gülüyorsun. Çocukluğuma gülme. Bir tahta kavanoz içinde cam bilyeler sakladığıma gülme. Pul koleksiyonuma gülme. Ban saklarsam işte mavi, kırmızı, sarı cam bilyeler saklarım işte. Cam bilyelere baktıkça gözlerindeki ışıkları ararım. Ne zaman ölüm ve sensizlik gelse aklıma saatlerce cam bilyelerle oynar o tu kaka düşünceleri unutmaya çalışırım.
Güneşin yedi rengi gibi gibidir gözlerindeki ışıklar. Seni sevdiğimi, karşılıksız sevdiğimi söylediğim zamanlar. Derinleşir, koyulaşır, kuyulaşır gözlerin öyle zamanlarda. Anofora döner ışıklar çeker ruhumu içine, gönüllü…
Gözlerinde ışıklar oynaşır, karanlıklardan korkup ta sana sığındığım gecelerde. Sana sığınıyorum diye, seni yüreğimde, seni benliğimde büyütmüyorum sanma. Ben senin gözlerinde, sen benin gönlümün mabedinde. Gönlüm o kadar zengin ki seninle sevginle. Birde şu hasretinle, yanıp, yıkılmasa yüreğim. Her gece şarkılarımla usul usul gözlerine misafir geleceğim.
Hayatım…
Kışlar uzadıkça uzuyor. Sen yoksun diye. Bulutların biri gitmeden biri geliyor. Bulutlar anlıyor beni sanki. Güneşi kıskanırım diye benden saklıyor. Nsıl kıskanmam ki yedi renginde yedi bahar var. Oysa benim yüreğimde sensiz geçen karakışlar…
Ama biliyorum kışlar bitecek. Güneşi, saklayan kışlar, kara kaderlerim bitecek. Gururumun dağlarında bahar çiçekleri açacak. Utanacak güneş. Güneşi kıskanmayacağım. Gözlerine baktıkça yıldızlarla saklambaç oynayacağım. Mercimek kadar ufak, tesbih kadar yufka yüreğim senin karşında senin aşkınla.
Biliyorum, bugün, bugün olmazsa yarın sevdayı, sevdanı, sevdamızı kucaklayacak seni, beni, güneşim. Isıtacak sevgimiz evreni yıldızları ve yürekleri hasretimizin yangını…
Unutma ben seni çok seviyorum……