Affet beni!
Biliyor musun, her şey dün gibi hafızamda?..
Sanki senden hiç kopmadım, sanki sen hep bir nefes kadar yanı başımdaydın… Bazı şeyler anlamını yitirmeye başladıysa bile ben hep o anlamları tekrar kazanmaya çalıştım; senin hatıranla ve senden geriye kalanlarla…
Yıldızları izledim seni özledikçe… Hayal ettim… Elif şimdi bunları izliyordur, beni hatırlıyordur deyip umutlandım… İşyerimin penceresinden her gökyüzüne baktığımda beyaz bulutları şekillendirdim, her birine bize dair isimler verdim… Doğanın bize sunduğu her nimeti senden bir haber olarak algıladım, yağmuru sevdim, rüzgarla ferahlayıp, karla mutlu oldum… Gökyüzüyle sonsuzlukta kanat çırptım… Hep sen benimleydin çünkü bunları yaşantıma katan, doğanın güzelliklerini anlamlandıran ve bana öğreten sendin…
Bir yanım senden nefret etmeye çalışırken, diğer yanım hep seni özledi, seni istedi. Her gün biraz daha bedenimi esir aldı hasretlerim. Sana yaptığım hakaretler biraz bunların etkisindendi. Özlemle sana kavuşmayı beklerken yolda kalmanın ezikliğiydi her biri… Senin dilinden çıkmayan ve bana söylemekten çekindiğin herşeyi hiç olmadık bir anda başkasının dilinden öğrenmek çok acıydı, o anı anlatamam, tarif etmem imkânsız… Özür dilerim… Söylediğim her bir söz için binlerce kez , milyonlarca kez özür dilerim...
Ben seni anlamamışım, anlamak istememişim... Sevgi dolu yüreğini hissedememiş, görememişim...
Halbuki o yürek yalnızca bana aitmiş, şimdi ise yine bir başkasının dilinden bana olan aşk masalını dinledim ve dinledikçe de yerindibine gömüldüm...
Affet beni!..
Onlarca kilometre uzakta da olsa birbiri için atan bu yürekler boşa atmasın...
Hemen sana koşayım...