- 863 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BEYİNSİZLEŞTİRİLDİK!!!
Etnik kimlik ve siyasi görüş düşünselliğine sevk edilen toplumlarda amaç, insanları kontrol altında tutmak düşüncesidir.
Bireyi siyaset , etnik kimlik, yada guruplaştırarak her beyni yancı yapmak izimcilik müptelalığına bulaştırmakla yapılmak istenenin altında yatan gerçek ne?
tüm bu olgular olmasa birey ne olur yada nasıl olurdu
Irk, etnik kimlik, siyaset, idealizim ve tüm izimciliklerin olmadığını insanların bu olgulardan hiç haberdar olmadıklarını varsayalım.
Sizce insanları ne meşgul ederdi ,yada ne ile meşgul olurlardı mesela bir başkasına onun gibi düşünmüyor diye kin ve nefret duyarak saldırganlığı düşünürmüydü onun üzerinde kirli oyunlar oynama dürtüsü geliştirirmiydi?
çatışmalara sebep olacak sınıflandırma ve kimlik ihtiyacı doğarmıydı?
Silahlanmadan nemalanan güçlerin pazar oluşturmak adına düşünce hastalıkları yayarak toplumları birbirlerine düşürmeleri veya terör oluşurmuydu vs ,vs ,vs daha buna benzer koyun psikolojisinden sağlanan uyumla birçok olay sayabiliriz.
Peki insanlığın tüm bu olgularla hiç tanışmadığını varsayarsak o zaman insan neyle meşgul olurdu
İlk akla gelecek olan kişinin kendi adına düşünüyor olması olacak ve ben ne yapardım diyecektir.
Her birey kendi yeteneği doğrultusunda uğraş ve araştırma içerisinde olacaktır.
Zira kişinin tek başına gücünün yeteceği durum budur sonrasında düşünsel hemfikirler bir araya gelerek ortak güç olmaya ve daha büyük düşünmeye çalışmak olacaktır.
İlmin eğitimin sanatın daha çok insana ulaşması mümkün olacak çok daha zeki ve kendi kendine yetebilen üretken kişilik haline gelebilen hızlı gelişen beyinlerin olduğu toplumlar oluşacaktır.
Hümanist duyguların daha gelişkin açlıkla mücadelenin söz konusu olmayacağı yaşam biçimi ortaya konulabilirdi.
Suni doğurulmuş düşüncelerin ardına koşuşturulan beyinler olarak yaşamlar tüketildi ve halada devam ediliyor.
Ne acıdır ki insanların kendi düşünce ve beyin gücünü kullanmalarına fırsat verilmedi izimcilikler ve başkasının düşüncelerine hizmet etmekten insanlar kendi olamadı her birey beyinsiz hale getirilerek başkalarının düşünce hizmetinde kullanıldı.
Siyaset (yalan söyleme sanatı) hizmet aşkı adı altına saklanarak varlığını tüm toplumlarda sürdürmeğe devam ediyor gerçekten kamu hizmeti adına emek yok her siyasi düşünce ırklar adına verilen mücadele hep bir beynin ortaya attığı düşünce peydahlaması olup toplumlarıda arkasından sürükleyerek meşgul etmektir .
zira halkın birşeyle meşgul olması ona odaklanmasından kaynaklanan boşlukla kontrol altında tutulabilmesi anlamına gelir bu en kolay toplum idare bilimidir ve dünya üzerinde uygulanan en geçerli yoldur.
Ozaman toplum sürü psikolojisi altında olup tek tek bireyi kontrol etmek yerine toplu kontrol altında tutabilmek olacaktır.
Kendi olabilen ,beynine ve kendi düşüncesine hizmet edebilen ilim, bilim, sanat ve kültür adına emek veren üretken insanlık diliyorum.
Zeki Karabağ...
YORUMLAR
insan olmanın en önemli özelliği zayıf doğmasıdır, anne ve ya başka bir yetişkin olmadan büyüyemez, bırakılırsa doğa da ölür . diğer her canlı istisnalar haricinde yaşarlar.
işte bu nedenle toplumsal varlık olan insanın düşüncesini ve duruşunu dış etkenler belirler. bağımsız değildir, tek başına birey olabilmesi ,kabul görmesine bağlıdır. tıpkı sevgiliyle gün batımının güzelliği gibi ; tek başına hangi güzellik farkedilir ve duyumsanarak yaşanır ki?
başka bir nokta da insanların ezen ezilen çelişkisidir, yani sınıflar. sermayeyi temsil eden resmi ideoloji, çalışan veya yoksulluğu temsil eden anlayışlar.
yani güzel insan
kavgaların gürültülerin savaşların nedeni daha iyi adaletli hakça bir yaşam biçimidir ezilenler için. diğer sermayedarlar için ise kasalarını korumak kar üstüne kar katmak, tok yatağında yatarken ,vicdanı rahat uyumak.hatta dünyayı paylaşmak , herkesin tüm varlıkların üzerinde eşit hakka sahip olduğu suyu ,toprağı satmak, sahiplenmek ,işgal etmek.
bak çevrene gözü dönmüş ,hırs için para diyen kesime kimler? insani değerleri en çok kimler çiğniyor? sadaka kültürü ile insanları onursuzlaştırarak insanlıktan çıkaran kimler? komşunun külüne muhtaç eden kimler?
işte sevgili insan birey olmak toplum içinde var olmaktan geçer.
yazınız çok insanca tat verdiysede tespitlerde bencilce davranılmış. insanı yalıtmış, bağımsız gibi göstermiş çevresinden.
kaybolmamış insani değerlere sahip olduğu belli kalemi kutlarım..
saygı her daim..
Evet ne yazık ki sürü psikolojisi ile giden bir toplumun fertleri olarak ben de sıkıntı yaşamaktan yoruldum.Uyuşturulmuş bir toplum ve parsadanlıkla meşgul diğer toplum.Bu ikilen içerisinde sıkıştırılmış ,sıradanlaştırılmış,vasıflarından arındırılmış bir millet yaratılmıştır.
-Saptamalarınızı keşke herkez okuyabilseydi.Ben ce yeniden güncelleştirin sevgili dostum.Kaleminize bin sağlık.