- 573 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
GECE KIRMIZIYA KESTİ
Bir sağa bir sola dönen bedenim en sonunda akrep ile yelkovanın arasına sıkıştı..
Midem yanıyor, ayaklarım ağırıyor..Uykum ise izinde bu gece..
Gece sessiz ve sakin.. Ahh birde benim ruhum sakin olabilse..
Ne bedenimi taşıyabiliyorum, ne ruhumu gecenin bu kör vaktinde..
Hani bu vakitlerde geçen tanıdık bir yolcu olurdu diye kalmış hayal meyal hatırladığım çöl gecelerimde..Yolcuyu bekliyorum..
Ama o görüntülerde bulanık..Yanıbaşımda yine darmağınık bir yalnızlık.
Kahvem soğuyor..Kendime eziyet işte..Midemde ateş topu gezinirken şu yediğim halta bak.. Çok lazımmış gibi ortak dostumuz diye sigarayı boca ediyorum ciğerlerime.Oysa yokluğunda ona da kırgınım, bilmiyor(sun)..
Evi arşınladım, yetmedi kumsaldaki kum tanelerini saydım..
Aradığım, adandığım kumlar bunlar değil diye kendimi o hiç bilmediğim okyanusumda saklı çöle attım..
Her şey birbirine girmiş..gece ve gündüz kavgada..
yaz ve kış ise dost olmuş, içimde yeşerttiğim bahara inat..
Ne bir zambak var tenhada, ne bir sardunya kapının aralığında..Masamdaki papatya ise çoktan soldu..
Bir dal ile gelen bahara mı bel bağladın ey deli gönlüm? diye bilmediğim, yazılmamış, söylenmemiş bir şarkı dilimde..
Offfff... Yok, geçmedi, geçmeyecek içimdeki sana dair bu tarifsiz sıkıntı...
sesini duy(a)madığım bu gece ağır geldi biriktirdiğim düşlere..
Bugünden öğrendiğim;
Yeni yaralara haberci olan sessizlik de kanatırmış acıyan eski yaraları..!!
Gece kırmızıya kesti..