- 2719 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DİLİMİZDE YOZLAŞMA
Güzel Türkçe’miz yani dilimiz yabancı kelimelerin istilası sonucu yozlaşmaya başlamıştır.Bu
teşhiste herkes hemfikir.Siyaset adamları,televizyonlardaki konuşmacılar ve kendine
aydın ünvanı verenler konuşmalarıyla olumlu yada olumsuz yönde topluma örnek oluyorlar.
Hele hele şu yabancı kelimeler... Önüne gelen sanki müstemlekeymişiz gibi devamlı kamufle
den tutun spekülasyon’a,asimilasyon’a,ajitasyon’a daha bu listeyi sayfalarca uzatmak mümkündür, bu tür yabancı kelimeleri kullanarak,sözümona saygıdeğerlik kazanmak için
kullanıyor ve kabulleniyor.
Diğer bir tespitte cumhuriyetin başlarından bu yana dil ile oynanmak suretiyle,sürekli nesiller arasında kopukluklar getirilmiş olmasıydı.Önce tasfiye,sonra uydurma modası daha sonra da yabancılaşma...yozlaşma...Düşünün tasfiyecilikte kısırlaşan dil öyle bir hale geldi ki,kelime,hayat ,cümle,gönül,avare,seher idrak,tasviye gibi kelimelerin ilköğretim ve lise ders kitaplarından çıkarılması ve öğrenciler tarafından bu tür kelimelerin artık anlaşılamadığını görüyoruz...Bu demektir ki gençler,kültür kaynaklarımızla bundan böyle kolayca bağ kuramıyacak, cumhuriyet öncesi ve sonrası yazılan ve klasik hale gelen roman
ve hikayelerimizi anlamıyacaklardır.Cumhuriyet dönemi yazarlarının kitaplarını sadeleştiren zihniyetin dile vurduğu darbeler geçmişteki dünyamızla olan bağı koparma hevesine yönelik değilde nedir?
Böylece az kelime ile düşünen ve konuşan insanlarımız şimdi de yabancı kelimelerle konuşuyor ve yazıyorlar.Bu tür kelimeler iş yeri,dükkan isimleri oldu. Sokaklarımıza ve evlerimize girdi,önleyemedik...Bir millet dilini kaybediyorsa düşünce yeteneğinide kaybediyor demektir.Eskiden bir yabancı terime hemen karşılıkları bulunurdu.Mesela aspiratör yerine havalandırma,kompüter yerine bilgisayar,tenzilat ve iskonto yerine indirim, e-mail yerine ileti gibi daha bir çok sayabileceğimiz anlamlı güzel kulağa hoş gelen
Türkçe karşılıklar bulunuyordu.Fakat yabancı kelimeler teknik araç ve gereçlerle çok büyük bir hızla geliyor ki karşılıklarına kavuşmadan dilimize yerleşiyor.
Dilimize sahip çıkma sadece görevlilerin değil bütün Türk milletinin olmalıdır.Bunu sadece
Türk Dil Kurumu,Türk Dili Dergisi,basın yayın organları,yazar ve şairlerimiz ve öğretmenlerimizin de dışında herkesimden kişilerinde görevi olduğunu düşünüyorum.Türk
dilini nesiller arasında bütünleştirmeye yönelik çalışmaların yapılması ve herkesimin birbirini anlaması, güzel Türkçe’mizi doğru kullanması ve Türk yurdunda hakir değil, hakim
dil olması için çaba sarf etmeye davet ediyorum.
SAYGILARIMLA