"Yazmak beni kendim yapar"
Saatlerce,günlerce,aylarca yazmak istedi.Yazdığı her harfi yaşamak...ve her duyguyu tatmak...Hiç durmadan yazdı saatlerce.Yazdı...Yazdı...Yazdı...Derin anlamlar kazanmak istedi cümlelerde.Bir cümle kadar kendini anlatabilmek,onun kadar özgür olabilmek...Yazdı yeniden...Yazdı...Yazdı...Kelimeler yazdı kalemi,parmakları cümleler...Düşünceleri paragraflar yazdı.İçindeki yazma hazzı artıyordu.Onun lezzetini almıştı bir kere,yazdı...
....................................................................................
Üçüncü parmağının kenarındaki çıkıntının ağrısına rağmen kalemi oynadı...Yazdı...
.....................................................................................
Sonra aniden durdu parmakları.Kalemide şaşırdı bu işe,durmak zorunda kaldı o da ve sordu onu şimdi bırakan ele "Ne oluyor?" .Parmakların sahibi duymadı onu.Yazmıyordu artık.Hayır,yazmak istemiyordu.Harfler,kelimeler,cümleler bu kadar özgürken,o bu tutsak parmaklarıyla devam edemezdi yazmaya.Kıskandı küçük el yazılarını.O,özgür değildi;kelimeler ise özgür.
.....................................................................................
Yoo hayır,sözcükler de onun düşündüğü kadar özgür değildi,olamazlardı çünkü.Kağıtta serbestlerdi belki ama hayatta değillerdi.Sözcükler de tıpkı kendisi gibiydi o halde.Gerçi onları da kendisi gibi yapan yine kendisi değil miydi???O manevi kelepçeyi hissettikçe itti kalemi.Özgür değilken neye yarardı yazmak?Kelimeler,cümleler onun yüzünden tutsakken neye yarardı onlara acı çektirmek?Hayır,yazmayacaktı artık....Asla yazmayacaktı...Yazmadı...
.....................................................................................
Kağıda aktarılmayan her fikir gibi anlamsız kaldı onun düşünceleri de..Boş ve yararsız...Kağıda dökülmeyen her akıl kadar tutsak,her beyin kadar manasız...Yazmadı ve anlamsızlaştı...Yazmadı ve köreldi...Yazmadı...O,artık kendisi değildi...
----------------------------------------------------------------------------
"YAZMAK,BENİ KENDİM YAPAR.