- 1095 Okunma
- 39 Yorum
- 0 Beğeni
ÜZMEZ OLAYI KAMUOYUNU ÇOK ÜZDÜ !
Kamuoyunun da bildiği üzre Vakit yazarı Hüseyin Üzmez, 14 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla cezaevine girmişti . Küçük kız savcılıkta her şeyi anlatmış ve annesi de bildiklerini söylemişti ama kız sürekli ağladığı için ve ifadesini de değiştirdiği için kıza verilen ruh sağlığı bozuktur raporundan sonra Üzmez kurtulmuş oldu ve tahliye edildi ...
Üzmez bilindiği üzere ’ silahlı ilk sağ görüşlü eylemci ’ olarak bilinen ve gençlik yıllarında Allah düşmanı olarak gördüğü Ahmet Emin Yalman’ı ( Vatan gazatesi sahibi ) 1952 de kurşunlamış ve yaralamıştır ve öldü diye de bırakmıştır ve yakalandığında da 10 yıl bundan dolayı hapis yatmıştır ...
Yine 2003 senelerinde kendisinden 39 yaş küçük birisiyle evlenince tekrar gündeme gelmiştir...
Küçük kıza karşı cinsel istismarla suçlanınca mahkemede ’ biraz çapkın ve hovardayım; anne ve babasının ( küçük kızla ilgili olarak ) haberleri vardı; nikahıma alacaktım; cinsel saldırı olmadı; yakınlaşma küçük kızın rızasıyla oldu ’ demesi oldukça düşündürücü ve bir o kadar da ÜZÜCÜdür !
Ve küçük kız ifadelerinde devamlı Üzmez’le birlikte evde yalnız kaldığında onu sürekli taciz ettiğini ve edep yerlerinden sürekli öptüğünü defalarca söylemesine rağmen sonuçta ÜZÜLEN yine küçük kız olmuştur ..B.Ç nin verdiği diğer bir ifade de Üzmez’in ’ Başkaları çağırdığı zaman gitme, sana kötü bir şey yapmasınlar. Benim yaptıklarım sana ders olsun ’ diye bir de kıza öğütler vermiş olmasıdır ...
İşin bir diğer ilginç tarafı da Üzmez’in yazarı bulunduğu gazetenin diğer bir muhabirinin ( Abdurrahman Dilipak ) yaptığı açıklama olmuştur ; ’ Üzmez, olaydan önceki gece Mudanya sahilinde buluştuğu kişiler tarafından ilaçlı gazoz içirildiğini ve bu gazozu içtikten sonra akli dengesini kaybedip olayları hatırlamadığını söylemiştir ’
Gerçekten de Üzmez’in davranışlarındaki anormallikler saymakla bitecek türden değil .. Diğer bir taneside küçük kızı ailesiyle birlikte Zülfü Livaneli’nin kitabından uyarlanan MUTLULUK filmine götürmesi . BU filmin konusu da çok ilginç , filimde öz amcası tarafından tecavüze uğrayıp hakkında ölüm fermanı çıkartılan 17 yaşında bir genç kızın öyküsünün anlatılıyor olması ... Ve bunlar da yetmezmiş gibi küçük kıza kendi yazmış olduğu bir kitabı oku diye vermesi ( bu kitapta da kendisinden 40 yaş küçük bir kıza aşık olduğunu anlatıyor ) ....
ÜZMEZ olayının diğer bir ilginç tarafı da bazı İslami çevrelerin ÜZMEZ’i temize çıkarma faaliyetlerinde bulunuyor olmaları ; Örneğin önceleri bu bir koplodur dedikten sonra olayın kabullenilmesi ve ’ benim / bizim dini inancımıza göre 9 yaşından sonra kız çocuk olmaktan çıkar ve yapılan ilişki normaldir. Benim / bizim inancımıza göre kadının ( 9 yaş ve üstü ) şeytani ve tahrik edici özelliği vardır. Erkek tahrik olmuşsa suç kadınındır. Müslüman erkek şeytana uymuştur. Müslüman erkek nikahlısı dışında bir kadına şehvet duymuşsa onu da nikahına alarak günahtan ( yani suçtan ) kurtulabilir . ’ deniyor olması !!!!????
Ve şimdi soruyorum sizlere bu şahsın bu kadar şeye rağmen aramızda elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor olması sizce hangi vicdani değer yargılarınıza sığıyor ?
Bu yazımı yazarken son bir kez haberlere bakıp öyle yazayım derken olayla ilgili az da olsa sevindirici bir haber okudum ve sayın Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ;"Adli Tıp raporuna itiraz edeceğiz!!!". "Yeni bilirkişi raporundan sonra durumun değişeceğine inanıyorum" dedi . Umarım gerçekler ortaya çıkar !
Sevgili arkadaşlar son anda bir şair arkadaşımın bu konuyla ilgili bana göndermiş olduğu şiirini de ekliyorum, sevgilerim çokça kendilerine ;
La İlahe Ondört
Anası çekmiş peşkeş
Adam yetmişbeş
kız ondört
diyorsun yoktu kötü niyetim
istedim olsun eşim
ama kız daha sübyan
kucağında emzirip
büyütecek misin be kardeşim
komplo diyorsun da
kimse yemez
tüm bunlar
beni üzer
seni üzmez
Anası çekmiş peşkeş
Adam yetmişbeş
kız ondört
din dedin vicdan dedin
Allah dedin
Utanmak da bir iffet
bari yüzünü ört
Zikrinizi de öğrendi millet
La ilahe ondört
Güldane Dal ( 20081030)
YORUMLAR
Bu yazının vebali var.
İslamcı çevreler sapıkları değil İslamı savunur.
Cahil yada kendini bilmezler hatta inançsızlar sinsice yada açıktan saldırır. Ama bir kale gibi İslami kesime toslar.
Yazınızda bilinçsizce olduğuna inanmak isterdim ama gerçekten büyük vebal var.
Ahrette sorarlar ve sisi körce destekleyenler mi yoksa uyaranlar mı size doetmuş görürsünüz.
Dinim sapıklığı ve sapıkları asla desteklemez. Adam sapıksa akli yada ahlaki sorunlerı var demektir. Her kesimden çıkar.
Bunu fırsat sayıp nerelere saldırdığınıza bakarım.
Sizinle gurur duyduüumuz falan yok. Aksine.
Neden aksine?
Yazılarınızda gizli.
Allah'a emanet olun.
bana tek bir dilek hakkın var nasıl kullanmak istersin dese biri ya da yüce bir şey hiç düşünmeden erkeklerin beyninde ki küçük çocuklara istismar hücresini ( ya da artık her ne ise ) yok etmek isterdim
sadece bu
gerisi umrumda değil
hadi üzmez bizi üzdü öğrendik
devlet ve sözüm ona gelenek töre eliyle sübyancılığa destek olunuyorsa ben ona yanarım
hemde hala
ben beşik kermesiyle ilgili bir manzum hikaye astım
orada istismar edilen 2 çocuk
hem Nazime hem de beşik kertmesi yapılan kendinden 3 yaş küçük kardeş bellediği ali'si
ah cehalet
ah beyinsizlik
ah töre
hepinizi kazımak isterim yer yüzünden söz konusu çocuk olunca
sevgilerimle
Sevgili dost Gül..
özür dilerim yazınızı geç gördüm...Nete giremediğim zamanlara denk gelmiş olmalı...
Harika bir yazı diyerek yorumumu şiir ile yapacağım.(daha önce asılmıştı)...Selamlar.
****************
Güncel Manzaralar
.........
Yaş yetmişide geçmiş
Ama
Belli ki iş bitmemiş.
Fıldır,fıldır gözleri
İnkar etsede suçunu
Eleveriyor sözleri.
Hafifletmek için ’Tacizi’
Der ki
_Ben
Nefsine uyan bir garip kulum!
Bakın
Daha genç birisiyle evlendi ’Resul’um
...........
Uzak değil yakında birileri uluyor
"TÜRKİYE SİZİNLE GURUR DUYUYOR"
M.Sıddık ALAGÖZ adlı kişiyi ilgili yerlere söyledim ve onlar da bana ''İlgili kişiyi engelleyerek ( yasaklı listenize ekleyerek ) bir daha size yorum yapmamasını sağlayabilirsiniz.'' dediler. Bundan dolayı burdan yönetime teşekkürlerimi iletiyorum göstermiş oldukları hassasiyetten dolayı ama ben şimdiye kadar kimseyi engellemediğim için bu şahsıda engellemiyorum ve böylece kalsın diyorum...
güldane hanım, yine dört koldan saldırıya geçmişler size :)
sizler burada başka milletlere, başka din ve inanışlara hakaret edebiliyorsunuz ve sonra da dini kimliğinle tanınmış, her zaman bunu öne çıkarmış, sapık bir kişiliğe karşı yazılan bir hiciv yazısındaki bir kelimeye takılıyorsunuz. adamın durumu -ve dahası bu durumun islama uygunluğu- bir kenara bırakılmış. CHLOROTOXİNi tekrar okuyun isterseniz:
"Siz önce dini öğrenin. Ondan sonra savunun. İslam tarihçileri arasında en yaygın olarak Hz. Muhammet'in Hz. Ebubekir'in kızı Hz. Aişe ile Hz. Aişe 6 yaşında nikahlanıp, 9 yaşında regl olduktan sonra da gerdeğe girdiği savunulur. Buna dayanarak da İslam dininin Vahabi ve Selefi düşüncesine sahip milletler ve topluluklar evlenme yaşını 9 kabul ederler. Özellikle Körfez ülkelerinde yasal olarak, Suudi Arabistan'da, Fas'ta, Mısır'da, Hindistan'da Selefi ve Vahabi düşüncesine mensup Müslüman topluluklar 9 yaşı kabul etmiş ve anayasalarına aykırı olduğu durumlarda bile erken yaştaki kız çocukları ile evlenmelerini Hadislere dayandırarak meşru kılmaya çabalamışlardır.
İslamda kızların evlenme yaşı yüzyıllardır Hz. Aişe'nin evlendiği yaş dolayısıyla tartışma konusu olmuştur. İslam karşıtları, özellikle Batı ülkeleri İslamda kadının yerini bu 9 yaşındaki evlilik tartışmalarına odaklanarak sürdürmektedirler. Daha çok yeni, son on yıllarda Hz. Aişe'nin yaşının 14, 17 ya da 19 olduğunu savunan İslam tarihçileri ortaya çıkmıştır. Bu tarihçiler, İslam'ın Selefi ve Vahabiler tarafından, sapıklıkları haklı çıkarmak için çarpıtıldığını iddia etmişler ve Fas'ta evlenme yaşının 9 olması gerektiğine dair fetva veren Şeyh Magravi'yi de kınamışlar ve mahkemeye vermişlerdir."
elbette bunlar o yüzyıl ve o toplum için anormal durumlar değildi. ancak o yüzyılı bugüne getirmeye çalışırsanız -ki din de bir dogma olarak bunu gerektirir aslında- o zaman (en hafif terimi kullanacağım) gerici olursunuz.
Bakınız M.Sıddık ALAGÖZ ; Zikrinizi de öğrendi millet / la ilahe ondört derken adamın yani Üzmez ve onun gibi olanların düşüncesi böyledir deniliyor , dinde böyledir denmiyor. Lütfen dikkatli okuyun ve o sarfettiğiniz uygunsuz lafları geri alın yoksa sizi yönetime söylemek zorundayım...
bunların inandıkları ve savundukları şeriat müftülerinden biri iki gün önce diyorki 10 yaşındaki kızlarınızı evlendirin kızınıza haksızlık edersiniz ve günaha girersiniz...adam bunu tanrı inancı olarak görüyor....içlerindeki sapıklığın zırhı tanrı...yazıklar olsun....işte bunun için insan görünmek çok kolay ama insan olmak çok zor...medeniyet bunun için gerekli...
Lanet olsun böyle iğrençliklere meydan veren zihniyetlere, hepimizin çocukları, anaları bacıları ve kızları var bunları normal bişeymiş gibi medyada açık beyan etmesi iğrençliktir hangi kitapta yazar sübyan çocuklara sapkınlık yapıp dini istismar edip bunu marifetmiş gibi anlatmak hoş bir duru mu ? böyle insanları ibreti alem için asmak gerekir, insanların dini mesebi ve etnik kökeni ne olursa olsun herkesin insanca yaşama hakkı var.. Böyle kendini bilmezlerin ortalarda elini ve kollarını salması Allahtan reva mı ? bu yanlışın hemen telafi edilmesi gerekiyor sayın bakanımıznı bu konuda duyarlı davranması sevindircii bir durum bekleyip göreceğiz..
Duyarlı yüreğini kutlarım canım arkadaşım, kalemin hiç susmasın sevgiler can...
UMUT ve DOSTCA
İslam dininin kapsamı içinde, özellikle tevhid cümlesi kullanılarak hiciv yapılmaz, yapılamaz. Burada küçük kızın yaşından ve İslami gelenekte evlenme yaşının kızlar için erken olduğundan dem vuruluyor. Bu durumda demek oluyor ki yaş büyük olsaydı suç önemsenmezdi, benim anladığım bu. Oysa tecavüz haramdır, dini terimlerle oynamak haramdır, Üzmez pisliği bence taşlanarak öldürülse de ona karşı kızgınlığımız geçmez, geçmemelidir. Dİni ıstılahlarla ve özellikle Kelime-i Tevhid'le anlamsal olarak ya da görünüşte oynamak da aynı sınıfa girer, elbette benim inancımda bu böyle. Lütfen tevbe edelim ve inanca saygıda çok dikkatli ve hassas olalım. Üzmez gibi pisliğin biri buna yol açmış olsa da ikisini birbirine karıştırmayalım...
Bibi tarafından 11/11/2008 3:21:38 PM zamanında düzenlenmiştir.
Dinin temel değerlerine saldırıldığı gerekçesi ile Güldane Dal'ı eleştiren cahiller sürüsüne seslenmek istiyorum.
Siz önce dini öğrenin. Ondan sonra savunun. İslam tarihçileri arasında en yaygın olarak Hz. Muhammet'in Hz. Ebubekir'in kızı Hz. Aişe ile Hz. Aişe 6 yaşında nikahlanıp, 9 yaşında regl olduktan sonra da gerdeğe girdiği savunulur. Buna dayanarak da İslam dininin Vahabi ve Selefi düşüncesine sahip milletler ve topluluklar evlenme yaşını 9 kabul ederler. Özellikle Körfez ülkelerinde yasal olarak, Suudi Arabistan'da, Fas'ta, Mısır'da, Hindistan'da Selefi ve Vahabi düşüncesine mensup Müslüman topluluklar 9 yaşı kabul etmiş ve anayasalarına aykırı olduğu durumlarda bile erken yaştaki kız çocukları ile evlenmelerini Hadislere dayandırarak meşru kılmaya çabalamışlardır.
İslamda kızların evlenme yaşı yüzyıllardır Hz. Aişe'nin evlendiği yaş dolayısıyla tartışma konusu olmuştur. İslam karşıtları, özellikle Batı ülkeleri İslamda kadının yerini bu 9 yaşındaki evlilik tartışmalarına odaklanarak sürdürmektedirler. Daha çok yeni, son on yıllarda Hz. Aişe'nin yaşının 14, 17 ya da 19 olduğunu savunan İslam tarihçileri ortaya çıkmıştır. Bu tarihçiler, İslam'ın Selefi ve Vahabiler tarafından, sapıklıkları haklı çıkarmak için çarpıtıldığını iddia etmişler ve Fas'ta evlenme yaşının 9 olması gerektiğine dair fetva veren Şeyh Magravi'yi de kınamışlar ve mahkemeye vermişlerdir.
Bu tartışmalar, Şii düşmanı Selefi ve Vahabi düşüncesine mensup grupların 9 yaşında çocuklarla evlenmelerini engelleyememiştir. Hala bu evlilikler özellikle fakir ailelerde, minicik kız çocuklarının zenginlere satılmasıyla ve bu ticari "alış-veriş"bhadislerle meşrulaştırılarak devam etmektedir.
Güldane Hanım'a kızanlar, hiç mi televizyon izlemiyor hiç mi gazete okumuyorsunuz. Bu 9 yaşında evlenme tartışmaları yapıldı Üzmez olayının hemen ardından.
Siz dünyada İslam adına yapılan tartışmalardan bihaberken, İslam savunuculuğuna nasıl soyunma cesareti görüyorsunuz? Bu ancak cahil cesareti olabilir.
Size tavsiyem, google'a yada herhangi bir arama motoruna, "İslamda evlenme yaşı", "İslam'da kadın", "Hz. Aişe evlendiğinde kaç yaşındaydı" vb. aramalar yapın. İngilizce biliyorsanız daha fazla materyale ulaşabilirsiniz. Ve görün bakalım tüm dünyada nasıl tartışmalar dönüyor. Kimler İslamnı pedofililerini meşrulaştırmak için nasıl kullanıyorlar. Ve Üzmez, adli tıp ve AKP neden bu kadar rahat. Neden evlenme yaşı 14'e indirilmeye çalışılıyor?
Güldane Hanım'ı kınayan bilgisiz, kör cahil İslam savunucularını kınıyorum. Hicivi bile anlayamayacak kadar cahil insanlara teslim edilemeyecek kadar sofistikedir tüm dinler. Yazık sizlere! Sadece yazık!
Engin Tatlıtürk
Görüşünü belirten site arkadaşlarına karşıt fikir beyan etti diye nasıl sürü der ve onları mal, hayvan yerine koyarsın.
Sen biraz bir şey olsan bu cahilliği yapmazdın.
Sayın DAL'ın yağdanlığı mısın?
Onun sinsi yazılarının kaçını okudun?
Öyle Kes, kopyala,yapıştır aydını olmak yetmez.
Dinini gerçekten tanısan, ona saldırı olduğunda anlardın.
Kimseya değil sana yazık oluyor.
Şu satırlarl hiçbirimiz fikir değiştirecek değiliz. Ben sadece seni bir din kardeşim olarak uyanık olmaya davet ediyorum.
Sapıklara elbette karşı çık ama dine saldırıları da gör.
Allah'a emanet ol.
ne maksatla yazılmış olursa olsun inancın temel değerlerini böyle fütursuzca kullanmazsınız..
buna bir gerekçe ileri süremezsiniz, ki zaten böylesi bir değeri çirkin kelimelerle değiştirmek zaten abesken bir de buna bir kılıf bulmaya çalışmak tamamiyle yanlıştır..
bir kimsenin hatasına bakıp bir şiir yazarken başkalarının değerleri aşağılanıyormu diye düşünmek gerekir oysa..
ne demek la ilahe ondört..
yalnzca kınadım...
..
sofular haram demişler
aşkımın şarabına
ben doldurur ben içerim
günah benim kime ne .
...
tacizde bulunurum günahı bana,kime ne ? demiyorki türküde.
Nesimiye ait bir türküdür.Ali Ekber Çiçek ve Neşet Ertaş gibi sanatçılar derlemesini yapmışlardır bildiğim kadarıyla.
Hüseyin Üzmez türküyü bulandırarak Nesimiyide bizide üzmüştür.
Ülkemin acı gerçeklerinin ortaya yansıması. Bu çirkefliği yapanların, tekrar insan içinde dolaşıyor olmaları inanılacak gibi bir durum değil. Rahşan affıyla tekrar tekrar kaç değerli, doktor gibi şahsiyetli kadınlarımız kaybedilmiştir. Bu sapık zihniyetin yaygınlaşması, cezai müedienin yetersizliği yüzünden artmaktadır. Üzmezlerin üzülmemezliği ortada.
Ya o madur olan kızlar ne durumda? Onların durumları konuşulmalı. Güven verilmeli o madur çocuklara, hiç olmazsa yaşatılanları anlatabilmeli. Adaletten bunu bekliyoruz umutluyuz!!!
İnsanı hüzne, utanca boğan bu durumu tüm gerçekliğiyle ele aldığın içn teşekkür ederim. Güzeldi.
Sevgiler, saygılar sunarım.
Sevgili Güldane arkladaşım teşekkürler canım.
Bu gibi kendini adam yerine koyanların psikolojik sorunlular olduğu söylenir uzmanlarınca...
Sebebinin se, sanırım "sürü zihniyeti" taşıyıcı, çobanlarının(pardon hocalarının!) izinden gidişleri olsa gerek diye düşünenlerdenim. Bedensel sağlığı söz konusu edilerek Devleti soymuş ve evlenince sağlık sorunu da kalmamış olan örneği dururken, bu adamında dışarı çıkartılması hiç yadırganacak bir durum olmadı maalesef.
Hapis yatmakla başka türlü yatışları karıştıranlar sonunda yattıkları yerde verecekleri hesabı göreceklerdir elbette.
Olayın en acı yanı ise, Cumhuriyet bayramı haftamızda, demokrasimizin, adaletimizin, sosyal ve laik devletimizin hukukunun bu denli acz içinde olması ve kadınlarımızın sessizliği...
La İlahe'nin şiirdeki kullanımını anlatmıştım sanırım sayın spartalıprofessor.. Burada Üzmez'in kendi inançlarının ve yapmış olduğu davranışlarının doğrultusunda kullanılmıştır yoksa Dine bir saldırı söz konusu değildir ki asıl saldıranın kendisi bizzat Üzmez'dir dini bazı düşüncelerini kendi yapmış olduğu sapıklıkla özdeşleştiriken ... Dikkatli okumanızı tavsiye ederim hem size hem erolbascı'ya hem de deniz_tayanç'a ...
Diğer görüşleriniz beni çok entere etmeyebilir ama şunu iyi bilmelisiniz ki;hiç kimsenin bir başka inancın ve ideoljinin kutsal ittihaz ettiği ve saygı duyduğu değerlere haksızca saldırmaya hakkı ve yetkisi yoktur...
Kimsenin Müslüman herkesin kabul ettiği ve saygı duyduğu La ilahe illallah ifadesini basit ve gerksiz bir ironiyle küçümsemeye ve alay etmeye hakkı yoktur...
Umarım ifadelerinizi seçerken biraz daha duyarlı olursunuz...
eee öyleyse nedir bu "la ilahe ondört" türü şiirler?
üstelik bu da oldukça nazik haliymiş:))
madem adamın sapıklığından bahsedeceksiniz niçöin kelimei tevhidi alaya alan üstelik küfürle eşdeğer hakaret eden bir şiiri, neredeyse şairinden fazla sahiplenerek bu konuya yamadınız?
Ne alakası var la ilahe illallah kelimesiyle Hüseyin Üzmezin sapıklıklarının..
Hani her fırsatta bir olumsuzluğun içine İslamiyeti katmasanız neredeyse İslamı tartışmıyorum demeniz masum gelecek..
Ben sizi kutlayamıyorum ne yazık ki?
Sizi gerçekten kutluyorum erolbascı, yine söylenilen şeyleri farklı anlayıp farklı yorumlamışsınız ...Ben burda İslam'ı tartışmıyorum. Bu şahsın ne olduğu ve neler yaptıkları hakkında yazıyorum ve bazı çevrelerin suistimallikleri konusuna değiniyorum..
Lütfen kafatasçı zihniyetinden vaz geçelim !
Savaşın, esrar satmanın , kadın ticaretinin, tecavüzün vs. solu, sağı, dini olmaz ! Bunları her kimki yapıyorsa suç işlemiş demektir ve yargı önünde cezası neyse verilmelidir hiç bir ayrım gözetmeksizin .. Siz biliyor musunuz bu adam için özel yasa çıkartılmak istendiğini ?
AKP'nin hazırlığı Yasa tasarısı TBMM'de onaylanırsa eğer gerçekleşmesi kaçınılmaz olan durumdur. Evlenme yaşını 14'e indiren, tecavüzcüyle evlenme durumunda cezanın ortadan kalkmasını sağlayan ve tecavüzde şikayet yaşını 14'e indiren yasa değişikliklerinin yapılmak istenmesi Hüseyin Üzmez'i cezaevinden kurtarmak için planlanmış bir saçmalık değil de nedir ?
Umarım onaylanmaz !
Sizi tebrik ederim yazınızdan dolayı Güldane hanım.Yazdığınız, gazeterle çıkan ve mahkum olan fakat nasılsa hukukun boşluklarından sızdırılan bu kişinin sanırm kimse arkasında durmaz duramaz.Üzüldüğüm şey kendini islam savunucusu olarak lanseden bu adını dahi ağzıma almak istemediğim kişinin gerçek dindar vatandaşlarımızıda rencide etmesidir.Eminim ki vicdanıyla ruhuyla bir dine inanmış (hangi din olursa olsun) birinin böyle bir rezaletin arkasında gölgesinde bile olmasını istemez kimse.
Toplumsal yaralara parmak basan her yazınız gibi bu yazınızda belkide çoğumuzun kısa zamanda unutacağı bu çirkin olayı uslarımıza perçinlediğiniz için ve gerçekleri yüreklilice ortaya koyabildiğiniz için sizi yürekten kutlarım
sevgilerimle.
Sevgili Güldane ülkemde herşeyin sahteleri kol geziyor maalesef bırakmıyorlar ki Atatürk'ü gerçek Atatürkçüler savunsun, bırakmıyorlar ki dinimizi sahtekarlar, din bezirganları ve din istismarcıları dinimizi yaşayalım, kendi uydurdukları ve kitaba soktukları saçmalıkları cahil cühelalara yutturuyorlar ama biz okumuş ve aydın kişilere yutturamıyorlar o yüzdendir bizlere düşmanlıkları çünkü onların foyalarını ve gerçek yüzlerini bizler meydana çıkarıyoruz... Sahtekarlar utanmazlar arlanmazlar bir bakıyorsunuz dinimizde 9 yaşında kız çocuğu ile evlenilebilir safsatasını öne sürerek sapık ideolojilerini legalleştirmeye çalışıyorlar ama unutuyorlar ki kör toplumun dışında bizler bilinçli aydın kesimler varız ve bunların maskelerini düşürüyoruz ve düşürmeye de devam edeceğiz günümüze uyan ve harika çalışman sonucu yazmış olduğun yazıyı yazan ellerine sağlık Güldane kutluyorum...
Nasıl oluyor da İslami terminolojiye ve kavramlara haklı tecavüz olabiliyor peki bu durumda sayın Dal?
Bu kasıtlı yazımın itirafı olmuş bence..
Üzmez bu sapıklığı İslam emretti diye yaptığınıu mı söylüyor ki?
Nefsimin, şeytanın esiri oldum diye kendisi belirttiği halde, hatta sizin eklediğiniz resimde dahi ağzından "Çapkınım hovardayım"yakıştırması yapıldığı halde bunu hangi hakla islama ve onun en önemli parolası tevhid cümlesine tecavüz etmeyi hangi ahlaki değer "Haklı tecavüz" olarak görüyor ki?
Bilinçaltı dürtülerinin zorlaması mı acaba bu bulaştırmaya tevessül ettirmiş şiir yazarını ve alıntı yapıp buraya ekleyen değerli arkadaşı?
Sayın Tayanç yeterli şekilde açıklamış.
İslam ile ilişkilendirmeden bu sapıklığı lanetleme imkanı niye kullanılmadı acaba?
Yahudi, Alevi, ya da zerdüşt olsaydı aynı yaklaşımda mı bulacaktınız?
Tenor sapık için de opera camiasını veya sanat camiasını mı
sapıklığa bulaştırmayı düşünürdünüz?
Şiirde söz konusu olan '' La ilahe ondört '' kelimesi tamamen Üzmez'in yapmış olduğu hatasına yönelik bir hicivdir..Üzmez'in İslami düşünceleri istismar edip böylesi bir sapkınlığa bulaşması sanırım bundan daha nazik bir şiirle ifade de edilemezdi hatta bunu yazan arkadaşım bir çok satırlarını kendisi sansürledi...
Haklı tecavüz yoktur !
Sevgilerimle ....
Guldane Dal tarafından 11/4/2008 9:13:08 PM zamanında düzenlenmiştir.
TV lerde yayınlanan bir videosunda, müslüm gündüzle yaptıkları bir toplantıda "Allahuekber yat da geber" türü zırvalıklarda bulunan Üzmezin İslami terbiyeyle uzaktan yakından ilgisi olmadığı ortaya çıkmıştı ..
Tabii ki yaptığı ahlaksızlıklarla İslamiyeti bağdaştırmak doğru olmaz.Fırsattan istifade sanki İslamiyet bu türden ahlaksızlıkları öneriyormuş gibi sonuç çıkartmaya çalışmış yazı ve bazı yorumlar. Bu durum tabiiki kasıtlı ise, Üzmezin yaptığı ahlaksızlıklardan daha da vahim bir ahlaksızlık...
Gündemdeki diğer sapık olan "Tenor Sapık" suçlamalarıyla opera caimasını sapıklıkla suçlamak gibi bir şey olurdu herhalde bu türden yaklaşım..
Konunun içine "la ilahe ondört" türü islami terimlerle harmanlanmış "ondörtten başka ilah yoktur" anlamına gelebilecek başka bir sapıklık yamanmaya çalışılmış.Umarım maksatlı ve kasıtlı bir yaklaşım değildir...
Diğer yandan hadisede Üzmezden daha da vahim suçlu olan bir kadın var..Bu kadın anne?
Kızını dedesi yaşındaki adama peşkeş çekiyor...
Nasıl bir annedir, nasıl bir anneliktir bu?
Sevgili Güldane;
Duyarlı yüreğine sağlık!
Ancak, sana somut şeyler yazmak isterdim de bu
olay henüz yargı aşamasında; baksana, Devlet Bakanı da
Adli Tıp raporuna itiraz edeceğiz diyor, ben de olayı bir gazeteci olarak takip ediyorum, gerektiğinde köşemden
değineceğim, Haberin olur mutlaka!
Senin duyarlı bir insan olduğunu her kez takdir ediyorum!!!
Kalemin hiç susmasın Can Dostum.
Dostçakal.
Müjdat Eraslan.
üzmez olayı benzer olaylar bazılarının gerçekliklerine ayna oluyor..mesela kadın konusu ile toplumsal inanışlar konusundaki çarpıklıklar..
adam 9 yaşından bahs ediyor.şimdi bu inanç size sübyancılığı mı öğretiyor..bu ne cinsellik güdümlü inançlar böyle..
bu memlekette tarikat şeyhleri kız çocukları ile yakalanıyor aynı mesele..ki,çoğuları da devlete yakınlığıyla bilinen...
bu rezaletin "hukuk"ta bir çıkış bulma uğraşıda başlıca bir rezalet..
kutluyorum can..
Evet, haklısınız.
Utanç verici bir şey... bu utançlığı adalet unsurunu düşünmeden korumak isteyenlerin hatası da onun yapmış olduğu utançtan daha da utanç verici olması.
Suçlu aklamak bu olsa gerek, anlaşmalı bir dava olduğu açıkça ortada, adalet böyle olmamalı, hukukun saygınlığını yok etmek isteyenlerin umarım ( duyguları ile değil de ) akılları ile düşünür ve gerçek bir yargılama süreci ile cezasını bulur.
Saygımla..
ÜZMEZ olacaktı değil
başlıktaki
düzeltir misin dost
Ve şimdi soruyorum sizlere bu şahsın bu kadar şeye rağmen aramızda elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor olması sizce hangi vicdani değer yargılarınıza sığıyor ?
Bu yazımı yazarken son bir kez haberlere bakıp öyle yazayım derken olayla ilgili az da olsa sevindirici bir haber okudum ve sayın Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ;"Adli Tıp raporuna itiraz edeceğiz!!!". "Yeni bilirkişi raporundan sonra durumun değişeceğine inanıyorum" dedi . Umarım gerçekler ortaya çıkar !
gerçekler
ortaya çıkmıyor bu memlekette kolay kolay
maalesef
efem
...