Erken yazılar..(Veda Notu… niyetine…)
Benimkisi de bir yalnızlık türküsüydü oysa… aslında var olmuş olan bir canın öyküsü.
Ne çare ki sesi hiçbir yerden duyulamayan! Sessiz, sakin ve olabildiğince derinlemesine yoğun, kronik hüzünle yoğrulan.
Bu karanlık kuyuya hiç kimse elini uzatmaya cesaret edemedi yazık ki.
Tabiri; resmen kendi suskunluğum içerisinde boğuluyorum.
Gerçekte var mıyım, yok muyum bunu bile hiçbir zaman anlayamayacağımı çok net biliyorum. Çünkü şu ana kadar kimse fark edipte ‘burada da bir hayat belirtisi var’ demedi.
Bu karanlıktan içeri hiçbir zaman kimse ‘orada kimse var mı?’ diye seslenemedi.
Bu benim kör olası içine kapanıklığım.
Sorumlusu ise sadece benim. Artık kimseyi suçlamıyorum. Hoş önceleri de suçu görünenlere yıkmazdım. Ama bu hoş değil.
Eridiğimi bu zamana kadar her zaman iddia ettim. Ama bunu şimdi daha da çok, daha da derin hissediyorum.
Hatta bu sefer daha da kalabalıklar için de daha hızlı eriyorum.
Evet; iddia ettiğim gibi kof inşaat çökmek üzere.
aslında hepimiz allaha ısmarlandık! arkadaşlar..
gülden