- 774 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
35 PAÇA
Kahvehanede çayını yudumlarken, puslu camın arkasından sokağı seyrediyordu, üç bıçkın delikanlı ağır adımlarla ilerliyordu. Önce gözleri gençlerin saçlarına takıldı; at yelesi gibi her adımda üçünün de saçları omuzlarını dövüyordu ! Kulak memesini çoktan geçmiş (L) şeklindeki favorilerine baktı, kaç düğmeleri çözüktü saydı; bir, iki, üç; nerdeyse göbeklerine iniyordu..Kıllı göğüslerinin tam ortasından sallanan atnalı büyüklüğünde, kalp şeklinde, deri sırımla asılmış kolyeleri gördü; "I lowe you"..En çok pantolonlara takıldı gözleri; belleri inadına sıkıştırılmış adımlarını zorluyordu pantolonlar..Ah..Paçaları henüz farketti ! Neredeyse paçaları birirbirine dolaşacaktı, her adımda bir şal gibi savrulup geri toplanıyordu paçalar...Samimi olarak içinden geçirdi; ’Acaba kolunda ispanyolu olur muydu ?’ merak işte !...
Bugün ki gibi sonbahar gelmiş okullar açılmıştı. Ders zili çaldı..Önce Nursun Öğretmen girdi içeriye; hep bir den ayağa sıçradılar, başkan ’Dikkat’ çekti !"Günaydın çocuklar",hep bir ağızdan; "Sağol"...Nursun hanım yoklamayla ilgilenmeden tahtaya geçti, organik kimya anlatıyordu; elinde tebeşir tahtaya uzanınca kolu dirseğine kadar açıldı, bluzunun kolları dizlerine iniyordu. "Kolun ispanyolu bu olmalı" diye geçirdi içinden..Sonra Ayla Hanım geldi. Her dersi onun için işkenceydi !..Sıfır etekle gelirdi ayla Hanım; hani yakıştırırdı da ama, iş o değil; gelip kürsünün arkasına oturur, ayakayak üzerine atar, illa ki bunu tahtaya çağırır, dersi hep bununla işlerdi..Söyle derdi, yaz derdi, anladın mı derdi..Ayla Hanım derdi de onun işi biterdi..Gözlerini tavanda gezdirir olmazdı, duvarları tek tek tarardı olmazdı, arkadaşlarını gözlerinde gezinirdi olmazdı..Kendisinden kopunca hemen Ayla Hanım uyarırdı ! Döner Ayla Hanım’a bir bakar, bir daha bakamazdı !...
Ayağı bir gün İstanbul’a düştü. İlk işi bir terziye gidip, iki pantolon diktirdi. "Paçalar ?" ’Otuzbeş olsun’ dedi.
Bir an durdu,düşündü; iyi ya insanın ceketi dar gelrdi, pantolonu, yeleği, atleti, gömleği; dar gelebilirdi; paçası neden dar gelsin ?.Eh işte gençlik; bazen insana paçası da dar gelebiliyor demek...
Bir gün düştü İstanbul’un sokaklarına..Bütün duvarlarda, köprülerde, geçitlerde, nereye baksa kocaman yazılar gördü;
"-Kahrolsun Faşizm !...
-Kahrolsun Kominizm !...
-Kahrolsun Emperyalizm !...
-Yaşasın Halkların Kardeşliği !...
-Elde Kur’an İşte Turan !...
-Milliyetçi Türkiye !...
-Kafir Düzen Yıkılmalı !..."
Derin derin düşündü !..Hay Allah..Bu İstanbul’lular delirmiş olmalı!..Bütün sokaklarını mektebe-medreseye çevirmişler..Her tarafı afişlerle, yazılarla doldurmuşlar...Demek şimdiki çocukların da, öğretmenlerin de işi kolay... Çocuk otobüsten, trenden, vapurdan bakarak okumayı rahatça sökebilirdi..Sahi ne oluyordu?...
İnsana her şey dar gelebilirdi..Hatta paçası bile...Ama, CUMHURİYETİN nesi dar geliyordu ?
Katkılarınızı bekliyorum.Selam,saygı...
YORUMLAR
Dostum ince ve derin bir yazı.Anlamak için derin düşünmek lazım.Her türlü özgürlüğü sağlamış olan CUMHURİYET'imizin dışında hangi özgürlük ilave edilebilecek hayatımıza. Anlamak için şart olan bence eğitim ,eğitim,eğitim. Adam gibi eğitim.
Ancak adam gibi eğitimle düşünen beyinler çoğalır da meseleyi anlarlar.
Düşüncelerinin derinliğinde kaldım bende. Kutluyorum vatan için kaygılanan yüreğinden akan yazını.
SAYGILARIMLA.