- 769 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
EDEBİYAT DEFTERİ
Sevgili Edebiyat Defteri okurları, sizlerle birlikte ben olan bizi paylaşmaktan mutluyum,sizleri gönül dolusu sevgilerimi iletirim.Mektuplar unutuldu yaşamımızda,belkide mektuplarla birlikte,duygularımızıda kaldırdık tozlu raflara,çocokluğumda haftada birgün postacının yolunu gözler, gelen mektuplerı sevinçle alır,itina ile zarfı açar,hasret dolu satırları okumaya başlarken uzaktaki sevdiklerimi,gözlerimde görürür,yüreğimde sıcacık sevgilerini hissederdim.Hoppala bunlarda nerden çıktı şimdi telefon, internet var, iletişim çağındayız,siz durmuş bizi postacılardan, mektuplardan bahsediyorsunuz diyebilirsiniz bana, sizlerin düşüncesini bilemem ama ben mektup yazmayıda, mektup almayıda özledim, buram buram kalem kokan, saklayıpta sararan zarfları özledim, mektup almanın, bir dostu mektupta kucaklamanın hasretini özledim.Aslında biz her gün postacıdan mektup alıyoruz, kredi kartları,telefon faturaları v.b benzer, günlük yaşamımızda keşmekeşlerin içinde en çok deger verdiğimiz sevdiklerimizi ihmal ediyoruz,sevdiklerimizi ihmal ederken kendimizi daha fazla ihmal etmeyi başlıyoruruz,bizler iş yaşamında kaybettiğimiz sevgi, sayğı gibi güzel degerleri maddiyat denen canavarla kapatmayı çalışırken buluyoruz kendimizi.
Her sabah uyandığımda aaa bu günde sağlıklıyım, teşekkür ederim TANRIM diyek güne, kahvaltıyla başlıyorum, çayla devam edip siğaramı içip evden çıkıp iş yerini gitmek için mesafe uzun olamadığı için günaydınla başlıyorum ve yola devam ediyorum,tabiki ben sizlerden şanslıyım trafık derdim yok, en fazla işle ev arası onbeş dakika herkes birbirine tadınıdığı için selamsız ve iyi günler demeden geçme bir şansı yok insanların, bu sıcak duygular insanlar için olumlu bir adım, ama iş dünyasında, özellikle şu an içinde bulunduğumuz ekonomik krizde insanların yüzlerinde hep saklı bir hüzün var, neden mi bizle serbet çalışanlar olduğumuz için yarın korkusu yaşıyoruz.Ülkemizin içinde bulunan maddi krizden çok manevi kriz bizleri kendi içimizde birer yabancı olmamızı itikliyor.Bazen yalnız kaldığım zaman sesli düşünüyorum, bizler iyi veya kötü kendi adımıza birşeyler yaşadık ama elli yıl sonra çocuklarımız, torunlarımız bizler kadar şanslı olacaklarmı diye düşünüyorum, umudumu yitirmedim, yitirmekte istemiyorum, hepimiz bize düşen görevlerimizi yerine getirirsek, daha barışcıl bir ülkkeyi çocuklarımızı torunlarımızı bırakabiliriz, diye düşünüyorum,nerde kalmıştık işyerine varınca rutin işler, iş görüşmeleri, resmi daireler derken zamanı tutamadan akşam olmuş, hepimiz yine aynı sokaklardan evlerimize dönüyoruz, yemek, çay kitap okuma televizyon derken,ooooh çoktan uyku vaktı gelmiş, günler günleri takip ederek zamanı hoyratca kullanmakta ustayım, Ustayım derken yapmak istediğim kendime ait özel hobilerimi bazen ihmal ediyorum, ama bir aydır bir nebze mutluyum ,en azından yıllardır biriktirdiğim şiir,hikaye, ve yazılarımı sizlerle paylaşma imkanı buldum.tabiki ,nsanlar ekmek derdine düşünce yaşamla olan baglarında ’da sorunlar su yüzüne çıkıyor,o zaman kimin dost, kimin düşman olduğunu anlamak ,için mutlaka yolculuk veya yemek yiyeceksin derdi benim atalarım.Her gün benim için ders,okul hayat, ders yaşam,birde yaşammışlık, gerisi boş...
Sevgili Edebiyat Defteri yöneticeleri dostluğu, barışı ve sevgiyi bizlerle paylaştığız için teşekkürler, Sevgilerimle........28/10/2008