7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1420
Okunma
Eski yıllarda oturduğum çevrede, koca koca farelerin gezindiğini gördüğüm ekmek fırınlarından tiksindiğim için ve de bazen bakkallardan aldığım ekmeğin içinden böcek vs. gibi şeylerin sık sık bana rastlamasından dolayı çok zaman evde ekmeğimi kendim pişiriyordum. bazen de ıspanak, patates, pırasa gibi sebzeleri, peynir, kıyma ilavesiyle börek olarak değerlendirdiğim zamanda ekmek tüketmeye de gerek kalmıyordu.
Sağlık kurallarına uygun olduğunu düşündüğüm ya da öyle sandığım fırın işletmeleri ve de büyük marketler arttıkça evde ekmek yapmayıda ihmal ettim, sonrada bıraktım. Bu konuda epeydir dikkatimi ve tepkimi çeken şeyler var: Fırın ya da fabrikalardan kasalara konup bakkal, market raflarına dizilene kadar eldivensiz, en az üç elden geçtiğini gözlemliyorum; bununla da kalsa iyi, her ekmek almaya gelen onlarca kişi ekmeği gözünle seçip almak yerine, bir sürü ekmeği eline alıp, sıkıp sıkıp bırakıyor; ekmeklerin yanında asılı duran poşetleri alıp en azından onunla ekmeği tutup alabilirler ama onu da ne yazık ki benden başka yapan olmadığını da görüyorum. O yüzden ekmek eve gelene kadar en az 40 el değmiş olabileceğini tahmin edebiliyorum...
Ambalajlı ekmeklerde katkı maddeli olduğu için onları da pek tercih edemiyorum çünkü gıdaların raf ömrü arttıkça bizim ömürler azalıyor, zaten un, ekmek olmadan önce, yasak olmasına rağmen, bazı unların beyazlatma işleminden geçtiği hepimizin malumudur (kesinlikle kar gibi beyaz ekmek almamaya özen göstermemiz gerekiyor. bu da bize, yani unu beyazlatma işlemi, bitkilerde kullanılan hormon gibi eskilerden, Avrupa’dan ülkemize gelen bir uygulama. (Avrupa’nın yanlışlarını çok çabuk alırız ama öyle kolay kolayda bırakmayız :) uzun yıllar önce 2 yıl bir Avrupa ülkesinde yaşadım ama hiç orada beyaz ekmek görmedim hafif krem rengi yani doğal renginde ya da çeşit çeşit esmer ekmek tüketiyorlar ). Beyazlatmada kullanılan Potasyum Bromat, Benzoil Peroksit kanserojen bir madde olduğu kanıtlanmış. Zaten kullanılan kimyasal maddelerinin sağlığa aykırı zararlı maddeler olduğunu düşünmek, tahmin etmek zor değil. (bu maddeleri internetten araştırıp olayın vehametini ayrıntılı olarak görebilirsiniz ) Bol ekmek tüketen bir ülkeyiz gereksiz yere kimyasal maddeleride bol bol tüketmiş oluyoruz. Güzel ülkemizde, insan sağlığını hiçe sayan uygulamalar almış başını gidiyor ama en azından bizim bu tür ayrıntılara dikkat edip önemsememiz tepki vermemiz gerekiyor diye düşünüyorum. çünkü söz konusu olan kendi sağlığımız ...
Sağlığımız, ve sevdiklerimizin sağlığı için, büyük görünsün diye çok kabartılmış beyaz, kof, lezzetsiz ekmek yerine, doğal renginde, katkı maddesiz, doğal unla yapılan unlu mamüller, hele de evde pişirilen mis gibi lezzetli ev ekmeği ve bazende vitamini bol kepekli ekmek tercih edip tüketmemiz dileğiyle...
ÜZÜMKARASI