Denizli, Türkiye’nin en havalı şehridir. Öyle ki, tüm bakanlarımızın hemen dikkatini çekiveriyor. Sağlıktan, eğitime, iç işlerinden, maliyesine kadar hemen hemen tüm bürokratların göz bebeğiyiz. Bize bu havayı veren, tarihi ve turistlik mekânlarımız değil tabi ki. Doğal güzelliklerimiz ve başarılarımız da değil. Biz istenilen ölçülerde, ne büyük ne küçük diye atfedilen, deneme tahtasının ta kendisiyiz.

Trafik yasalarının ilk uygulanıp, “hayata geçirilirse sonuç ne olur acaba” diye merak giderilen, her gün yüzlerce şoföre ceza yazılan bir iliz. Öyle ki, illa da o ceza yazılacak. Çünkü deneme sonucunun başarılı olması için fazlasıyla ceza kesilmeli halka. Yoksa polisin çalıştığını, denemelerin yapılıp yapılmadığını nasıl anlayacaklar! Kim bilir belki de her trafikçiye belli bir limit bile verilmiştir. Günde şu kadar ceza kesilecek diye.

Sağlıkta ise daha büyük bir deneme yapıyoruz. Dokunmayın AB uyum paketinin ilk örnekleri bizde. Gurur duymalıyız! Aile hekimliği ile her ailenin doktoru belli oldu. Her doktor hemşiresini, ebesini seçti. Takır takır maaşlarını da alıyorlar. Kasabalarda ki doktorlarımız da haftada birkaç gün kendilerine bağlı köylere gidiyorlar. Halkın ayağına kadar hizmet götürüldü. Aile hekimliği merkezine gelenler ise doktorun merkezde olacağı güne göre hasta oluyorlar. Kendi doktorları başka köye gittiyse başka ne yapabilirler! Ya aile hekimliğine katılmayan ebelerimiz, onlar birer üçer aylık aralıklarla köy köy gezip ilimizin güzel yerlerini tanıyorlar. Bir ay bir köyde üç ay başka bir köyde emre itaat ediyorlar. Gerçekten de ilimizin alt yapısı bu deneme için hazırdı. Bir sonraki gün nereye gideceğini, ne yapacağını, evinin, düzeninin ne olacağını bilemeyen sağlıklı sağlıkçılar ordusu kurduk.

Eğitim mi? Baştan ayağa denek öğrenci ve öğretmenlerin buluştuğu kalabalık bir topluluğun çöküş hikâyesini barındırıyor. Çocuklarımızın dakikada 600 kelime okuyabilmeleri için kollar sıvandı bile. Bir vatandaşımızın geliştirdiği hızlı okuma teknikleri ile ilgili bir yöntem Acıpayam’da uygulanacakmış. Bakalım Acıpayam’da çocuklarımız bu hızla nereye varacaklar? Öğretmenlerimizin bile dakikada ortalama 250–300 kelime okuduklarını düşünürsek çocuklarımızın başarısı hakikaten göz yaşartıcı bomba etkisi yaratacaktır. Deneyelim bakalım sonuç ne olacak?

Bu kadar denemelerden sonra şöyle bir sloganımız var artık.
”Durmadan denemelere devam! Her çeşit alanda her çeşit konuda itina ile deneme yaptırılır”.

Pilot uygulamaların bu kadar çok olduğu Denizli’mizde her yöne kalkışa hazır pek çok pilot yetiştirdik. Lakin maalesef ki bir türlü havalanıp uçamıyoruz. Bir mil bile öteye gidemiyoruz. Çünkü uçağımız yok. Biz artık pilot olmak istemiyoruz.

Elvan USUL
Kulvar gazetesi
seyrubeser@hotmail.com
20.10.2008