Bir Günün Ardından
Körfez ne kadar da güzeldi bu gün . Dün içime düşen sıkıntılardan sonra körfezin muhteşem görüntüsünü yeniden keşfettim sanki bugün . Daha önce beraber çalıştığımız grubun inşaat alanına gittim sabahtan .
Sosyetenin oturduğu semt , yani benim gibilerin ancak inşaat halindeyken çalışma maksadıyla gittiğinde görebileceği yerlerden . Uzun süredir paslanan bedenimi biraz işe vurmak birazda stresimi dağıtmaktı amacım . Herhangi bir karşılık beklemeden sadece oradakilere yardım etmek amacıyla gitmiştim . Yine de bana yetecek kadar yoruldum tabi .
İnşaatlarda onbir çayı vardır . Tadına doyum olmaz . Birde öğle yemeğinden sonra ikibuçuk üç sıraları çay demlenir. Çay molaları tiyatro gibi biribirlerine takılmalarla geçer . Bizim kültürümüzde var . Hacivatla Karagöz ’ü aratmayacak tipler vardır . Ortaoyunu gibi biribirleriyle karşılıklı atışmaları duysanız onların inşaat işçisi olduğuna inanamazsınız .
Yemek sonrası sigaralar yakılır . Sigara dedimde sigarayı bırakmıştım , bugün üçüncü gün olacaktı . Sözümü tutamadım . Neyse ,dün sevindirici bir durum olmuştu aslında . İkibin üç yılında başıma gelen bir olaydan dolayı verdiğim hukuk mücadelesi sonuçlanmıştı . Kendimi avukatsız savundum ve kazandım . İster inanın ister inanmayın .
İnsanın iyi niyetinin başına neler açabileceğine dair böylesine bir olaya tanık olduğunuzu tahmin etmiyorum . Şu an ayrıntısına giremem ama size şu kadarını söyleyeyim . Doğru eğrilir ama yıkılmaz .