Bir varmış,bir yokmuş diye başlar bizlerin yaşamları.Bazen masalları aratmayan yaşamlar sunulur batının cennetinde yaşanan aşkları, anneler torunlarını, torunlar çocuklarını anlatarak, nesilden nesile devam eder Fatma ana’’nın ölümsuz sevgisi...
Fatma evliğini görücü üsü ile yapmıştır.Eşi hüseyini deliler gibi sevmektedir, sevgilerinin meyvesi olarak bir yıl sonra oğlu dunyayı gelir, oğlunun ismine çok sevdiği eşinin adını koyar, gel zaman, git zaman oğlu hüseyin büyür sesi çok güzel olduğu için müezzinlik dersleri almaya başlar, artık arapça kuran okumaya başlamış, köyde artık hüseyinin kuran okumasını dinlemek için akşamları evlerde ocak başında gaz lambasının etrafında toplanmaya başlamışlar,hüseyin on sekizinci yaşına basacağı yıl bahar kbütün güzelliğini sanki sergilemek üzere yarışırmış gelmişki, hüseyin kendini kırlara bırakmış,kırlarda sere serpe doğanın tadını yaşamış, oysa bahar hüseyinin son gördüğü bahar olacağı nerden bilecekti, hüseyin günden güne eriyerek ince hastalığa yakalanımış, fatma anne çaresizce biricik oğlunu hastalıktan kurtarmak için gitmedikleri yer kalmamış, ama malesef bir sabah kalktıklarında birik oğlu ölmüş.Fatma anne kendini dağlara birakmış, zeytin tarlalarındaki kuşlarla konuşmaya başlamış, fatma annenin bu şekilde davranışları eşi hüseyini çok üzüyormuş, ama elindende gelen hiç bir şey yokmuş,!derken eşi hüseyin boşluğa düşmüş, gönlü yeni sevdalar aramayı başlamış, arkadaşları ile akşamları dolaşıp köy odasında sohbet etselerde hüseyin içindeki boşluk her gün birazdaha büyümyi başlamış,kış geçmiş yeni bahar daha köyde her evde ipek böceği yapıldığı için insanlar dut ağaçlarından dut yaprağı toplayıp ipek böceklerini besliyormuş.
O gün hüseyin eşi fatma ile kahvaltısını yapmış, dışarıya çıkmış, köy kahvesine gidip arkadaşlarla üç, beş muhabbet yapayımda içimdeki boşluğu biraz olsun unuturum demiş, o da ne dut ağacının başında dut yaprağı toplayan gülüzarı görür ve anın çarpılır...koşa koşa eve gelir, ve seslenmeye başlar, fatma....fatma nerdesin? fatma koşarak eşinin yanını gelir, buyur hüseyin niye bağırırsın öyle, işte burdayım, söyle ne diyeceksin!
Fatma ben biraz önce dut ağacını tepesinde bir kız gördüm kimdir bilmem ama ben o kıza çarpıldım(yanı aşık oldum), ben o kızla evlenmek istiyorum der.Fatma ilk anda hüseyinin şaka yaptığını zanneder, Fakat hüseyinin gözlrindeki yanan ateşi görünce....önce şaşırır, fakat sonra gerçeği görür.
Gerçekten eşi hüseyin aşıktır.
Devam edecek.........26 Ekim