ÇEPEÇEVRE MUTLANMIŞ PIRLANTALI MELODİLER
“En azından hiçliğin derinliğinden hepliğin keyf doruğuna yelken açan, bir şafak dokunuşunda en güzel sombahar sabahına uyanan, renklerin ve duyguların asıldığı bir yürekte yavuklanan, kanaviçenin göklere uçurtma saldığı zümrüt bir gönülle günleri gönüllemeli. Gönüllemeli ve gürlemeli.”
Zümrüt gönülle gürlemenin günlüğü. Ve gürlüğün sürurluğu… Masmavi denizin, maviden öte rengiyle kubbeleşmiş gökyüzüyle gün ortası randevusuna tanıklığa hazırlanan beyaz bir kayığın, kuğu misali sudaki yol alma rotasındaki hışırtısını rüyalarına fon yaparak sayıklayan melek yüzlü çocukların sürurluğuna ortak olmalı. Hüsnü yusuf renklerinin, çocukların rüyalarına; mor, sarı ve lilla ufuklar dağıtan tayflarını damıtarak uykunun sarmalayan dinlendiriciliğini, yıpratan yorgunluğa aşılamalı.
Güz gününde, yaz köşesi balkonundaki güneşin hiçbir bulut engellemesine takılmadan ısrarcı ışıtması gibi, tavırlara ılımana mevsimler aşılayarak, güneşçesine körpecik masallara doyamamış yüreklere ulaştırmalı. Ulaştırmalı ve yıldızlar kadar sayısız parıltıları; günahsız incecik yüzlere serpiştirip yaramaz bakışlardan azatlayarak, yalım yalım dost çağrılara fermanlamalı.
Fermana kadim kültürümüzün zapteciliğini yüklemeli ve bekçisi olarak nitelemeli. Ve kültürümüzün klasikleşmiş değerlerini; kucağında yavrusunu taşıyan annenin rikkat ve şefkatinin hassaslığında modern hayatın gündeliğine muhteşemlemeli.
Dün muhteşemdi, dün de kaldı. Tarih bu muhteşemliği taçladı, ağırladı ve uğurladı; maziye ve istikbale... Boynu bükük bir “hal”in; menzil menzil büyüyen bir hasretle, tarihçe taçlandırılmış harika “mazi”ye kanatlanma hevesini efsunlamalı. Hem efsunlamalı, hem filizlemeli. Hem de lalelerin baharladığı şafakların ceylan nefesi tazeliğindeki diriliğiyle, rutinleşmiş köhneliklere hayat vermesini tekinlemeli.
“Muştu sıcaklığın içten fısıltıları sevesiye ve derin,
Şölen armoniliğinde özden sıyrılan kilimsi renklerin,
Yağmurların yoğurduğu ufukta gökkuşağı eşliğinde,
Destansı yaprak yoğunluğunda büyülü dünya içinde.”
Bize ait tarihi; savaşlar konserveliğinden çıkararak, yıldızların resmigeçitliğiyle onurlayıp, bir kültür yelpazesi muştuluğuna endekslemeli ve şölen armoniliğinde büyülü dünya şekliyle hayatı renklendirmeye malzeme yapmalı. Hayatı “dün”den koparmamalı, ama “dün”le bugün arasında beyhude patinajlarla hırpalamamalı da. Hayatı yalnızlaştırmamalı ve kendi başına şaşkınlaştırmamalı. Ve tarihten kaçmamalı; tarih kendinden kaçanlara acımamış ve affetmemiştir.
Umut tuğralı tarihin neşe ezgileri, zamanın bütün ritimlerini okşayarak sevinç aydınlığı gölgesinde, kahve ikramı beklemesindedir. Hem kahveyi, hem tarihi hem de aydınlığı; aymazlıktan uyanarak içmeli ve içlemeli.
İçlemeyi içten özümseyerek sevgide dürmeli. Seven yürek mükemmel olmaya gerek duymayan, kendi olandır. Kendi olan, kendini bulan ve kendinde kavrulan, kendinde alemi soran, evrene sorumlu olandır. Sorumluluğunu şık bir elbise gibi taşıyan, sevgiyle yüreği dolu olan insan; yaşamı sürekli harikalar festivalinde ve yararlı eğlencelerle dolu olarak görür. Bunu günün, hayatın bütün anılarına yayar ve çevresine hissettirir.
Sevgiyle hislenmiş, enerjiyle hazlanmış, güzelliklerle niyazlanmış çepeçevre mutlanmış pırlantalı melodili çehrelerle anları ve yarınları aydınlatmalı. Sevgi yolundaki binlerce yoldan birine revan olmalı. Gönül feneriyle aydınlatmalı.
Aydınlatmalı ve meydanlatmalı…
S. Edip Yörükoğlu/Ömürkonuğu
YORUMLAR
Seven yürek mükemmel olmaya gerek duymayan, kendi olandır. Kendi olan, kendini bulan ve kendinde kavrulan, kendinde alemi soran, evrene sorumlu olandır. Sorumluluğunu şık bir elbise gibi taşıyan, sevgiyle yüreği dolu olan insan; yaşamı sürekli harikalar festivalinde ve yararlı eğlencelerle dolu olarak görür. Bunu günün, hayatın bütün anılarına yayar ve çevresine hissettirir.
Sevgiyle hislenmiş, enerjiyle hazlanmış, güzelliklerle niyazlanmış çepeçevre mutlanmış pırlantalı melodili çehrelerle anları ve yarınları aydınlatmalı. Sevgi yolundaki binlerce yoldan birine revan olmalı. Gönül feneriyle aydınlatmalı.
Aydınlatmalı ve meydanlatmalı…
som altından yıldız yıldız sevgi ve mutluluk ışıkları saçan pırlanta yazınızı kutlarım yürekten değerli yazar...
bir fon müziği eşliğinde sayın yazarımız okusa ne harika olur dedim kendi kendime ..esasında bu bölüme de seslendirme eklense ne iyi olacak...
sevgim saygım selamlarımla..