Batsın BAHTIŞEN emi …
Misali bozuk bir gün batımı salınırken ufukta, sessiz sakin bir sokağın kaldırımlarına baka baka yürüyordu Bahtışen…
Taşların arasındaki boşluklara takmış gibi yarı seke seke yol alıyordu , ağır aksak evine..
Üff.. Ekmek almış mıydı acaba evdekiler “Hiç zannetmem” dedi iç sesi.. Ne zaman almışlardı ki.. Bu günün diğerlerinden farklı olması için hiçbir sebep bulamadı zihninde.. Neden her gün bunu düşünmeden ekmeği alıp eve gidemediğine öykündü kendince.. Aslında anlıyordu kendini.. Daldı gitti minik kızın ardında sakladığı günlerine.. Evet özlem sarıyordu minik kızın bedenini.. Sıcacık bir şefkat ve korunma özlemi.. Sanırım babasının okşayışlarını duyumsadı upuzun saçlarının üzerinde.. Gözlerinin içine bakarak her sabah “ Kızım bu gün sana ne getireyim?”deyişi hala şimdiki gibi çınlıyordu kulaklarında.. Yamuk bir gülümseme attı kendine.
Şimdiye kadar kaç erkek yaşamında ne istediğini sormuş ya da akşamları babası gibi en sevdiği şekeri alıp getirerek sürpriz yapmıştı ki ona.. Her gün, Allah’ın her günü bunu beklemişti işte.. Önemsenmekti sadece, istemeden verilmesini bekledi.. Çok muydu istediği acaba ?
Bu kadar mı cimriydiniz ?
Adımları ağırlaştı, çizgilerin arasındaki topraklara baktı hüzünlü. Sahi böylesine tozlumuydu yüreği. Yaşamın taşlarını birbirine tutturabilecek kadar betonlaş mıydı yaşamın elleri.. Yüzünü okşayamayacak kadar acımasız mıydı meymenetsiz hayat. Çok yorgundu.. Uff. Neden bu kadar ağır bu ayaklar, neden geri geri gidiyor adımlar.. Kafasını kurşun kadar ağır, gözleri kadar dolu bulutlara kaldırdı. Derin bir nefes almaya çalıştı.. Neden aldığı nefes dar geldi ki acıttı göğsünü. “Neden kimsem yok, varken yoklar” dedi. Küçük Bibiş gibi bulutlarla fal bakmak istedi ama beceremedi.. Hayal etmeye bile gücü kalmamıştı oysa.. Adı gibi emindi ki yine eve kimse ekmek almamıştı.. Uff.. Düşününce omuzlarına bir on kilo daha yüklendi sanki.
Evin kapısına geldiğini fark ettiğinde kapıcının sesiyle irkildi. “Abla, abim evde mi, aidat toplanacakta.” .. (Aidatları eşi ödüyor zannettiniz değil mi .. Hayır , maalesef hayır.. Paşamız yönetici.. Pek sever böyle işleri..) “Evdedir canım, uğrayıp sorsaydın ya.. Neyse uğrarsın, iyi akşamlar.” Bu insanlar boş konuşmayı ne kadar da seviyor diye düşündü.. Unutmuştu ekmeği, döndü binanın yanındaki bakkaldan şükürlük ekmeğini aldı.
Birinci kata geldiğinde kapının zilini çalmadan açtı, nasıl olsa çaldığında “anahtarın yok mu senin “ diyecekti. "Aman o konuşmasında" dedi içinden. Ellerindekilerle direk mutfağa geçti.. Baktı ki kimse ekmek almamıştı buruk , kahırlı bir bakış baktı içeriye doğru. Ocağın üzerinde yemek yoktu, dolabı açtı bir umut.. Ne mümkün.. Hiç şaşırmadı.. Emekli olalı bir gün daha yemek yapmamıştı ki şimdi yapsın.. Çocuklar yanına koşuştu bu arada.. Onlarla ayak üstü ilgilendi (içindeki telaşeyi bastırarak) günlerini sordu.. Derslerini, ödevlerini.. Hemen tekrar için hazırlık yapmalarını istedi.. Her zamanki gibi bir taraftan yemek , bir taraftan ödev ve tekrarlarla ilgilenmeliydi.. Neyse ki eli çabuktu…
Çevresinde ne kadar kadın tanıyorsa hepsi aynı şeyi söylüyordu " erkekler yapmaz".. Bu kadar bencil olabilir miydi bu erkekler aklı almıyordu hiç.. Kocası Bahtışen’den önce emekli olmuştu, it yerine koymuştu yakarışlarını.. Şimdi tüm enerjisiyle kapı bekçiliği yapıyor, asalak gibi Bahtışen’in sırtından inmediği gibi gecesini gündüzünü çekilmez kılıyordu. “Ne yapmalıyım” diye düşünürken, kaç kere kendini yakmış, sağını solunu yaralamıştı iş yaparken.. Ah boynundaki halkalar ahh ..
__ Bahtışen çay yaptın mı ? Çay ver.. ( batsın Bahtışen emi )
Kimse halini sormuyordu.. Ana , baba cahil cühele anlamaz.. Çıkmış gecekondu mahallesinden, düşmüş apartmana, hem de çalışıyordu ya daha ne istiyordu değil mi ? Ardını arkasını soran yoktu.. Bir Allah bir Bahtışen..
Adı gibi salınamadı ki daha göllensin divanda.
Eli suda günü düşündü. Doktora uğramıştı bu gün.. Raporu çıkmış, uzun uzun anlattı doktoru.. Evet sol göğsünde kitleleri vardı, hemde çok riskli.. Acil biyopsi yapacağız dedi doktor, kül benizli kocakıza.. Dünya başına göçtü, dik bildiği canında.. Oysa eşi biliyordu bu risli beklentiyi , hatta bu gün doktora gideceğini .. Bir önceki tetkiklerde anlatmıştı Bahtışen.. Kimin umruna ki.. "Sen kendin gidersin değil mi" demişti ya sabah.. Şimdi çayın derdinde Paşa.. Sızı düştü yüreğine her zamankinden daha acı, her zamankinden daha çaresiz.. Yer ayaklarının altında dans ediyordu.. Gözlerinin alevine dayanamıyordu artık.. Medet ! Elleri kadersiz başını avuçladı mengene gibi. Soğuk , kuru betona çöktü dermansız dizleri.. Kökünden kırıldı sanki beli..
Babasını özledi; sarsın minik kızını, kokuşlarından öpsün diye ve satsın tüm dertlerin anasını, meydana okusun devrana.. (Yaslamalıydı sırtını bir dala oysa..)
Anasının kokusunu özledi, bebek oldu kucağında çığlık attı şu kahpe Dünya’ya..
__ Yeter…! Yeter…! Sıcak bir omuz verin bana.. !
.... Yitiyor ciğerin, yittim ana.. !
HERZE YANKILAR
Canı kanıyor bebeğin
Kerte boğurdak
Çok acımasız
Hıncahınç
Kesif hıçkırık
Çığlıklar Herze yankılardı
Hercai kulaklar tıkandı
Gözler kara kuyu
Göverdikçe göverdi
Mavi boncuk takılı
Masum duruşu
Kusmaya çalıştı Kesmik aşı
Boğum boğum Boğazına dizili
Mevsimsizdi Zümrüt yaşı
Çok acımasız
Kerte boğurdak
Canı kanıyor bebeğin..
Anne!
Neredesin
Yitiyor yitiyor ciğerin..
Habibe Ağaçdelen
YORUMLAR
Ben didaktik şeyleri oldumolası sevmedim.Şuraya virgül,buraya nokta,apasrof aç..Bunlar düşüncemi dağıtan şeyler olduğundan oldumolası sevmem.Çok dikkatli olduğumda söylenemez.Düşüncem su gibi akar,ne yakalarsam o an gerçek olan odur.Her yazım kurallar anlamında yeniden elden geçmek ister,ben yapamam.Sizinkide bu türden diyorsunuz ama,maşallah kusursuz bir yazı.Yazdığım gibide,okurkende bu kurallarla çok ilgilenmem.Beni yazının muteviyatı kuşattı.Anladımki yeniden,Goody,neye el atsa birinci sınıf beceriyor.Muhteşem bir yazı...Dahası sokaklarımız Bahtışen'lerle dolu.Çıksam şu an sokağa,merdivende rastlamasam,kapı önünde bir bahtışen mutlaka bana bakıyor olur.Nefisti..Tabiki tam puan.Yürekten kutladım.Selam,saygı...
Başarılar dilerim.
'Bahtışen'lerin isimleriyle müsemma olması temennisiyle.
İlk denemeniz olmasına rağmen oldukça başarılı bulduğumu belirtiyorum.
Bu nedenle ve ayrıca, değerli yazarı daha güzellerini yazmaya cesaretlendirmek amacıyla tam puanlıyorum yazınızı..
Esenlikler dilerim